Dünyanın herhangi bir yerinde, herhangi bir şehrinde gezmekten korkmak ya da korkmamak neye bağlıdır?? O yerler hakkında bildiklerinize herhalde!! Bildiklerinize, duyduklarınıza ve öncelikle o yerdeki suç oranına!!
Dünyanın kimi sancılı ülkelerindeki şehirlere, mafianın, uyuşturucu ya da kadın ve çocuk cinayetlerinin yüksek olduğu yerlere genelde gitmemeyi tercih etse de insanlar...yine de hala daha suç oranının çok yüksek olduğu kimi ülkeler yeterli miktarda turist kabul etmeye devam edebiliyorlar her sene.
Böyle ülkeleri gezmek isteyenler, bu tip yerlerde, nerede ne zaman dolaşıp dolaşmamaları gerektiğini çok iyi araştırmaları gerekiyor.
Mesela Kolombiya'ya seyahata gidecekseniz, kalacağınız şehrin hangi caddesinde ne zaman serbest dolaşmanızın mümkün olmadığından emin olmalısınız!!
Afrika'da bir çok yerde ne gece ne de gündüz tam olarak emniyette olmadığınız açıktır.
Kimi ülkelerse diğerlerinden çok rahat ve serbesttirler.
Ben Israel'de senelerdir gece gündüz korkmadan sokaklarda gezindim ancak bir çok Avrupalıya sorarsanız Israel'e gelmekten korkarlar. Çok insana Israel Batı Şeria'da, askerlerle çatışan Filistinlileri anımsatır.
Israel'in, bu bölgede, kadınların çok rahat sokağa çıkabildikleri tek Batı standardında ülke olduğunu bilen pek yoktur. Bu ülkede kadınların gece tek başlarına pub'lara gittiklerini, sokaklarda yalnız gezip, erkek arkadaşlarıyla Tel Aviv'in eğlenceli gece hayatının bir parçası olduklarını bilenler azdır.
Bu ülke, bu bölgede gerçekten nefes alınan tek ülkedir.
Geçtiğimiz Perşembe gecesi, uzun ve yorucu bir haftanın sonunda kimi gençler Dizengoff caddesi üzerinde bulunan bir çok pub ve restaurant'i doldurmuşlardı yeniden. Her zamanki ortamlardan biriydi.
Saat 22:00'yi gösterene dek insanlar konuşarak, gülerek zaman geçiriyorlardı.
Jenin'den elinde makineli tüfekle gelen teröristin ölüm kustuğu anlara dek....
Bu ülkenin kurulduğu yıldan çok daha öncelerine dayanan güvenlik sorunları zaman zaman tekerrür etmeye devam etse de Yahudiler bu yer için seçtikleri, belirledikleri özgür yaşam için savaşmaya devam etmiştir ve edeceklerdir.
Kendi içlerindeki kaotik ortamları bizim içimize de sokmak isteyen bu insanlar, yaşamı seven bir toplumun kurallarını değiştirmek için çabalasalar da bunu elde edemeyecekler.
Kadınlarını ve kendilerinden farklı düşünen insanları yaşatmamaya and içmiş bir mantalitenin uzantıları, kendi bildiklerini, kendi inandıklarını zorla kabul ettirmek için öldürmeye devam edeceklerdir.
Bizim savaşımız bu topraklarda özgürlüğü ve huzuru istemeyenlere karşıdır.
Biri demokratik bir ülkenin nefes alan insanları, diğerleri karanlık düşüncenin beyinleri kuşattığı cihadistlerdir. Şeriatı, İslami ve despotizmi dayatmak için silahlananların amaçları bu bölgede, özgür dünyaya açılan tek kaleyi ele geçirmek savaşıdır.
Başka yerlerde yaptıklarını, Tel Aviv'de de yapmak için yemin etmiş karanlık insanlardır bunlar.
Ve böylece burada, bu insanlara, bu düşüceye karşı hayat mecburen devam edecek. Ne olursa olsun. Bir gün iki gün restoranlara gitmekten kaçınan ne kadar çok insan olsa da yaşam tekrardan devam edecek.
Evinize yemek götürmek zorundaysanız, riski göze alarak arabanıza binmek, otobüs beklemek, ana caddelerde gezmek zorundasınız!!
Çünkü eğer onlar bu savaşı kazanırsa bizim gideceğimiz başka bir yer yoktur!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder