6 Ağustos 2018 Pazartesi

                                                    YANKİ



Kızım Lise'ye başladığı yıllarda sınıfında bir çocuk vardı. Adı Yanki'ydi...

Her gün onu anlatır dururdu Danielle.  Pek olumlu anlamda anlatımlar değildi bunlar.. Hani her sınıfta genelde kimsenin pek çekemediği, sinir olduğu, yaramaz, huysuz, herkesi bıktıran usandıran tipler vardır ya işte Yanki de böyle bir çocuktu..

Her gün hangi öğretmeni  neler yüzünden sinirlendirdiğini anlatırdı kızım.

" Anne bilemezsin çenesi bir dakika durmuyor..oraya buraya sataşıyor, bıktım artık, sesini , küfürlerini duymak istemiyorum inan.."

Durup dururken oraya, buraya sataşan bu çocuğun tabii ki ders durumları da parlak değildi..

Hiç bir dersi ne dinleyen ne de etrafına rahat veremeyen bu yeni yetme delikanlının tek avuntusu ise sanırım  yemekti..

Bütün gün çocuk kocaman sandwich'leri yerken hayatında eksik olan bir şeylerin avuntusu içinde idi belki de.. toplum içinde kendine bulamadığı yer, başarısızlığın getirdiği hayal kırıklıkları ve büyük bir ihtimalle aile içindeki sevgisizlik..

Bu çocuk mutsuzluğunun getirdiği olumsuz davranışların bedelini yine en ağır sekide kendi ödüyordu..

Kimsenin sempatiyle bakmadığı Yanki kendi içinde izole bir hayat sürüyordu..

Bir aralar oğlumu ata binmeye götürüyorduk. Bir çiftlikte,  bedensel ve ruhsal gelişimleri için oraya getirilen özel çocuklara rehber biniciler ata binmeyi öğretiyorlardı..

İşte o çiftlikte Gal'in ata bindiği bir gün, eşim bak kim var  karşıda dedi.. Ahırların bulunduğu tarafa baktığımda genç bir çocuk gördüm. Elinde ot toplama tırmığı ile samanları bir noktaya yığıyordu. Önce kim olduğunu anımsayamadım. Eşim " Bak Yanki ! " dedi.. Öğleden sonra okul çıkışında herkes gibi eve gideceğine Yanki bu çiftlikte, kızgın güneşin altında ter döküyordu.

Danielle'e anlattım aynı gün Yanki'nın çiftlikte ahırları temizleyip , atları semerlediğini gördüğümü..

O zaman 15 yaşlarındaydılar. O gün bana Danielle , Yanki'nin zor bir yaşamı olduğunu duyduğunu söylediğini hatırlıyorum. O ve ağbisini tek başına büyütüyordu annesi. Babasından nefret ettiğini söylemiş bir gün. Babasının annesini öldüreceğinden korktuğunu....

Yanki evinde saldırgan bir babayla büyüyen binlerceı çocuktan biriydi sadece..

Bir şeyler istediği gibi gitmediği zaman elini kaldırıp çocuğunun gözünün yaşına bakmadan vuran bir babayla.. Belki de sık sık karısını döven bir eş..ve sonunda isyan ederek yolunu ayıran karısını tehtid eden bir adamın gölgesinde yaşamak zorunda kalan çocukların parçalanan hayatları..

Geçtiğimiz bahar, bir Cuma günü idi..

Cuma günü Israel'de okullar yarım gündir, çoğu insanın çalışmadığı ya da yarım gün çalıştığı Cuma Avrupa'da Cumartesi gününün karşılığı olan gündür..

Oğlum geldiğinde çıkarız diye düşünüyorduk. Çıkmadan evvel internete girdim..haberlere göz atarken, başlıklar arasından bir haber gözüme ilişti.. " Rishon Le Tzion'da 18 yaşlarında bisikletli bir çocuk araba çarpması sonucu öldü" diyordu..

Kim bilir?

Oğlum geldi..Birlikte çıktık.. Alışveriş Merkezine gittik beraber.

Tam yemek için bir yerde oturduğumuzda telefonum çaldı..

Kızım askerden arıyordu..

Sesi buruk " Anne ne oldu bilemezsin?" Sesindeki heyecanı beni korkuttu.. O an

" Yanki ! dedi Yanki öldü..inanamıyorum!!

" Nasıl ??" dedim..

Anne Yanki bisikletiyle giderken ona araba çarpmış..

Yediğim lokma boğazımda kaldı..

Allak bullak oldum..

Yahudilerde cenaze bekletilmez.. Aynı gün askerden hafta sonu izni için gelen tüm çocuklar Yanki'nin cenazesinde bulunmuş...

Annesi ve kardeşi ve çok az sayıda insanın katılımdığı küçük bir törenle  18 yasında sonsuzluğa uğurlanan bir çocuk..

Yanki günlerce aklımdan çıkmadı.

Sonunda kendime bir iyilik yaparak Tanrı'nın bu mutsuz çocuğu yanına aldığında karar kıldım..

Bu hayatta anne babaları yüzünden yaşamları cehenneme dönen bir çok çocuktan biriydi belki Yanki..

Dilerim çocuklar mutsuz olmasın..

Kimse mutsuz olmak için dünyaya gelmesin..

Bugün neden mi Yanki'den bahsetmek ihtiyacını duydum?

Çünkü bu sabah haberlerde yaz tatili başladığından bu yana dört çocuğun bisiklet kazalarında hayatlarını kaybettiklerini okudum....




Batya R. Galanti


  Vahid Beheshti @Vahid_Beheshti In spite of all the propaganda by the regime of the Islamic Republic, the people of Iran continue to risk t...