Yeniden secimler?
Geçtiğimiz hafta beş aydan daha az bir süre içinde Israel ikinci kez seçimlere gitti.
Zaman gelir insan seçim hakkını kullanmak istemeyecek kadar politikacılara karşı olan inancını yitirebiliyor. En azından ben neredeyse o durumdayım. Fakat yine de oyumu kullanmaya devam etmemin tek sebebi, sonuçta birilerinin bizi yönetmesine muhtaç olduğumuz gerçeğidir.
Ve bu yüzden sadece ben değil her vatandaşın istese de istemese de bir parçası olduğu toplumun geleceğini belirleyecek bu süreç içinde kendisine verilen seçim hakkını kullanarak ülke yönetiminin ya olduğu şekilde devam etmesi ya da değişmesi adına bir şeyler yapması bir yükümlülüktür.
Geçen seçimlerden rakibi Benny Gantz'in bir adım önünde çıkarak Cumhurbaşkanından beşinci kez aldığı yetkiyle tekrardan Hükümet kurmak için kolları sıvayan Binyamin Netanyahu bu kez partiler arası çatışmalar, anlaşmazlıklar ve onunla koalisyon hükümetinde yer almama sözü veren Mavi Beyaz karşısında çaresiz yeniden seçimlere gidileceğini ilan etti.
İkinci seçimlere gelene dek, media'nın yoğun ateşi altında kalan Netanyahu'nun kısa bir zaman içinde oy kaybına uğrayarak Hükümet kurmasını sağlayabilecek desteğe erişememesi ve aynı şekilde Gantz'in da tek başına bir Hükümet kurabilmesinin söz\ konusu olmadığı göz önüne alındığında ortaya çıkan tablo halkın bir belirsizliğin bir bölünmüşlüğün içinde olduğudur.
Bir tarafta açık istatistiki verilere göre ülkeeyi son 13 yıldır bir çok açıdan iyi yönetmiş olan Binyamin Netanyahu, Israel'in ekonomik puanını yukarılara taşırken, inovasyonda
dünya liderlerinden biri haline gelmiştir . Uluslararası alandaki gücüyle sayılı ülkeler arasına giren Israel'in bu saygın noktaya gelmesinde de başarılı bir rol oynamıştır.
Israel medyasının sağ hükümetle olan husumeti dışında gün gün ortaya atılan yeni yeni iddialar, bugüne kadar soruşturma kapsamında olan dosyalar ve her gün eşi ve oğluyla da ayrıca girilen bire bir güç savaşının zararlarının sonuçlarına katlanmak zorunda kalan bir liderdir Netanyahu..
Ülkede OECD geneline göre bir hayli artan ekonomik dağılımdaki dengesizliğe ışaret eden sol, yolsuzluk suçlamaları yüzünden Netanyahu ile bugüne kadar koalisyon hükümeti kurmayı reddetmiştir..
Dış Basında şeytanlaştırılmasının dışında Israel'de uzun yıllar, ülkenin yer aldığı coğrafi konumu nedeniyle halkın aradığı kuvvetli bir lider, güven veren bir başbakan oluşu , konuşmasındaki, ikna etme yeteniği ile de üstünlüğünü kanıtlayarak bugünlere dek yönetimi kimseye kaptırmamayı başaran Netanyahu artık biraz olsun yıprandı ve bir anlamda da yıpratıldı.
Gün gelir çok uzun süren liderlikler kendi kendilerini yıpratır kimi anlamda yeni bir yönetimin görevi devralmaması da demokrasi adına sağlıklı bir şey değildir , yıllarca aynı kişinin seçimle de ülke basına gelmesi aslında yanlış ve aykırıdır. Ancak her ülke kendi kanunlarıyla yönetilir. Mesela Amerika'da bir lider ancak iki kere seçilme hakkına sahiptir.
Netanyahu hakkındaki suç dosyaları ise daha şimdilik bir sonuca ulaşmadan basın tarafından suçluluğu ispatlanmış gibi yazılması, konuşulması ne kadar adildir onu bilmiyorum.
Israel sonuçta yeri geldiğinde Cumhurbaşkanını, eski başbakan, içişileri bakanını, sağlık ve ekonomi bakanlarını suçlayarak ceza evine sokmuş bir ülkedir. Bununla ne kadar övünmek mümkün onu tabii bilemem. Bir tarafta yolsuzluğun ne kadar çok olduğunu ortaya çıkarırken bu olaylar diğer taraftan konumu ne olursa olsun gerektiğinde suçlu olan her kimse cezasını alır diyen bir demokrasinin varlığının da ispatıdır .bütün bunlar.
Bu son seçimlerin sonuçlarına göre bir haftadır başlayan görüşmelere göre yeni bir hükümetin bu kez de kurulabilme olasılığı çok yüksek görünmüyor. Birbirlerinin destekleri olmadan hükümet kuramayan partilerin her birinin aynı hükümette yer almak istemediği bir diğeri yüzünden çıkan antlaşmazlıklar ülkeyi çıkılması zor bir yola sokmuş görünüyor.
Liberman'ın oyunuyla dağılan ve yine Liberman 'in oyunlarıyla çıkmaza giren süreç ve siyasi
partiler içinden dindarlarla işleri olmadığını ilan eden sol , bu seçimden üçüncü büyük parti olarak çıkan Araplarla bir araya gelip te ülkenin geleceğini tehlikeye atamayacağını söyleyen sağ ve yine Netanyahu ile el sıkışmalarının mümkün olmayacağını ilan eden İthak Rabin'in bugün iyice küçülen İşçi Partisi ... bu seçimlerden çıkan durum son yıllarda bu halkın içinde bulunduğu bölünmüşlüğün en büyük yansımasıdır.
Üçüncü kez seçimlere gidilmesinin konuşulmaya başlandığı şu günde kafama gelen soru;
Ucuncu kez secim acaba neyi degistirecek?
Batya R. Galanti
Geçtiğimiz hafta beş aydan daha az bir süre içinde Israel ikinci kez seçimlere gitti.
Zaman gelir insan seçim hakkını kullanmak istemeyecek kadar politikacılara karşı olan inancını yitirebiliyor. En azından ben neredeyse o durumdayım. Fakat yine de oyumu kullanmaya devam etmemin tek sebebi, sonuçta birilerinin bizi yönetmesine muhtaç olduğumuz gerçeğidir.
Ve bu yüzden sadece ben değil her vatandaşın istese de istemese de bir parçası olduğu toplumun geleceğini belirleyecek bu süreç içinde kendisine verilen seçim hakkını kullanarak ülke yönetiminin ya olduğu şekilde devam etmesi ya da değişmesi adına bir şeyler yapması bir yükümlülüktür.
Geçen seçimlerden rakibi Benny Gantz'in bir adım önünde çıkarak Cumhurbaşkanından beşinci kez aldığı yetkiyle tekrardan Hükümet kurmak için kolları sıvayan Binyamin Netanyahu bu kez partiler arası çatışmalar, anlaşmazlıklar ve onunla koalisyon hükümetinde yer almama sözü veren Mavi Beyaz karşısında çaresiz yeniden seçimlere gidileceğini ilan etti.
İkinci seçimlere gelene dek, media'nın yoğun ateşi altında kalan Netanyahu'nun kısa bir zaman içinde oy kaybına uğrayarak Hükümet kurmasını sağlayabilecek desteğe erişememesi ve aynı şekilde Gantz'in da tek başına bir Hükümet kurabilmesinin söz\ konusu olmadığı göz önüne alındığında ortaya çıkan tablo halkın bir belirsizliğin bir bölünmüşlüğün içinde olduğudur.
Bir tarafta açık istatistiki verilere göre ülkeeyi son 13 yıldır bir çok açıdan iyi yönetmiş olan Binyamin Netanyahu, Israel'in ekonomik puanını yukarılara taşırken, inovasyonda
dünya liderlerinden biri haline gelmiştir . Uluslararası alandaki gücüyle sayılı ülkeler arasına giren Israel'in bu saygın noktaya gelmesinde de başarılı bir rol oynamıştır.
Israel medyasının sağ hükümetle olan husumeti dışında gün gün ortaya atılan yeni yeni iddialar, bugüne kadar soruşturma kapsamında olan dosyalar ve her gün eşi ve oğluyla da ayrıca girilen bire bir güç savaşının zararlarının sonuçlarına katlanmak zorunda kalan bir liderdir Netanyahu..
Ülkede OECD geneline göre bir hayli artan ekonomik dağılımdaki dengesizliğe ışaret eden sol, yolsuzluk suçlamaları yüzünden Netanyahu ile bugüne kadar koalisyon hükümeti kurmayı reddetmiştir..
Dış Basında şeytanlaştırılmasının dışında Israel'de uzun yıllar, ülkenin yer aldığı coğrafi konumu nedeniyle halkın aradığı kuvvetli bir lider, güven veren bir başbakan oluşu , konuşmasındaki, ikna etme yeteniği ile de üstünlüğünü kanıtlayarak bugünlere dek yönetimi kimseye kaptırmamayı başaran Netanyahu artık biraz olsun yıprandı ve bir anlamda da yıpratıldı.
Seçim sabahı ortaya çıkan ilk sonuçları gösteren tablo...bu tablo bugün ufak tefek farklılıklarla genel olarak aynıdır
Gün gelir çok uzun süren liderlikler kendi kendilerini yıpratır kimi anlamda yeni bir yönetimin görevi devralmaması da demokrasi adına sağlıklı bir şey değildir , yıllarca aynı kişinin seçimle de ülke basına gelmesi aslında yanlış ve aykırıdır. Ancak her ülke kendi kanunlarıyla yönetilir. Mesela Amerika'da bir lider ancak iki kere seçilme hakkına sahiptir.
Netanyahu hakkındaki suç dosyaları ise daha şimdilik bir sonuca ulaşmadan basın tarafından suçluluğu ispatlanmış gibi yazılması, konuşulması ne kadar adildir onu bilmiyorum.
Israel sonuçta yeri geldiğinde Cumhurbaşkanını, eski başbakan, içişileri bakanını, sağlık ve ekonomi bakanlarını suçlayarak ceza evine sokmuş bir ülkedir. Bununla ne kadar övünmek mümkün onu tabii bilemem. Bir tarafta yolsuzluğun ne kadar çok olduğunu ortaya çıkarırken bu olaylar diğer taraftan konumu ne olursa olsun gerektiğinde suçlu olan her kimse cezasını alır diyen bir demokrasinin varlığının da ispatıdır .bütün bunlar.
Bu son seçimlerin sonuçlarına göre bir haftadır başlayan görüşmelere göre yeni bir hükümetin bu kez de kurulabilme olasılığı çok yüksek görünmüyor. Birbirlerinin destekleri olmadan hükümet kuramayan partilerin her birinin aynı hükümette yer almak istemediği bir diğeri yüzünden çıkan antlaşmazlıklar ülkeyi çıkılması zor bir yola sokmuş görünüyor.
Liberman'ın oyunuyla dağılan ve yine Liberman 'in oyunlarıyla çıkmaza giren süreç ve siyasi
partiler içinden dindarlarla işleri olmadığını ilan eden sol , bu seçimden üçüncü büyük parti olarak çıkan Araplarla bir araya gelip te ülkenin geleceğini tehlikeye atamayacağını söyleyen sağ ve yine Netanyahu ile el sıkışmalarının mümkün olmayacağını ilan eden İthak Rabin'in bugün iyice küçülen İşçi Partisi ... bu seçimlerden çıkan durum son yıllarda bu halkın içinde bulunduğu bölünmüşlüğün en büyük yansımasıdır.
Üçüncü kez seçimlere gidilmesinin konuşulmaya başlandığı şu günde kafama gelen soru;
Ucuncu kez secim acaba neyi degistirecek?
Batya R. Galanti