14 Kasım 2023 Salı

7 Ekim Pogromu

Yaz sonu...sonbaharla ardı ardına gelen bayramlar...ve  Rosh Ha Shana, Kipur...sukkot...

Onumuzde yeniden beklenen aile toplantıları .kimi son seyahatlerini anlatacaklar..gördükleri yerleri, yepyeni kültürleri..uzun saatler çalışmak zorunda olan insanların okullar başlamadan çıktıkları son tatili ve  yeniden buluşmanın sevinci....

Asker gençler bayram için yeniden eve dönerlerken,  bahçeye kurulan "suka"daki akşam yemeğinde anne baba ve küçük kardeşleriyle biraraya gelecekler....kimileri daha çok kısa bir zaman önce başlamışlar vatani görevlerine... Çaylaklık dönemini aşanlar yepyeni üstlere gönderilirlerken, onlar bayram masasında askerlikteki ilk tecrübelerini anlatacaklar.. çocuk yüzlerinde çıkmaya başlayan tüyleriyle, onlar daha dünkü bebekler

Gece nöbetleri, çölde geçen eğitimde yaşanılan zorluklar...ama yine de yüzlerinden eksik olmayan o gülüş..buradaki şartlara kendini alıştırmış bir toplum...bir kabulleniş..itiraz etmeden... şımarmadan..okuldan, oyunlardan ve anne sicaklığından bir adım ötede bekleyen bir görev..

Belki 18 yaşın verdiği bir enerjidir bu...

Sonrası da çok farklı değil...miluime ( 40 yaşına dek senede bir ay devam eden askerlik görevi, ihtiyaca göre hizmete alınanlar) askere çağrılan aile babaları, hatta kimi anneler..

Aslında herkesin tek özlemi barış..diğer insanlar gibi bir yaşam

Klasik bir Batı toplumu standardında..çocukluğunu yaşamak..herkes gibi sevgiyle büyümek..gelecekle ilgili hedefler belirlemek..hayatı daha ileriye götürecek planlar yapmak..bu toplumun bu bölgeyle ters düşen gerçekleri

.........................

Neyse neredeydim ben.... Sukkot Bayramının son  Şabat'ı idi....

Bir çoklarının akıllarında büyük ihtimalle sukkot'un bu son günü  parklarda buluşmak, piknik yapmak varken...

Sabah daha altı buçuk sanırım,  günün ilk saatlerindeki o tatlı uykunun ortasında, bir yerlerden çok kuvvetli bir ses çalınıyor....Rüya mı bu??  .Hala devam eden yaz sıcaklarıyla geceden açık bıraktığım pencereden insanı bir anda korku girdabının içine sokarcasına geliyor ses

Kulaklarımdan bedenime bir anda kocaman bir çığlık gibi yankılanıyor...

Sirenler !!!

Ne olduğunu anlamadan yataktan fırlarken çocuklara bağırıyorum...sanki duymamışlar gibi...

Dairemizin hemen çıkışındaki güvenli yere koşarken, neler olduğunu soruyoruz birbirimize...

Gece yatmadan evvel herşey yolundaydı...

Merdiven boşluğundaki çelik kapının arkasında beklerken, sirenlerin ardından gelen patlamalar arasında  basamaklara çöken kızım elindeki telefondan neler olduğunu anlamaya çalışırken panik içinde; çaresiz bir insanın ses tonuyla, ağzından çıkan sözler; "Güneyde teröristler kibutzlara girdiler!"...

Evimize bir saat ötede....

.....................................


7 Ekim günü sirenlerin ardı arkası kesilmedi..

Gazze sınırındaki kibutzlara giren teröristler ellerine makineli tüfekler ve bombalar,  tender cinsi arabalar, motosiklet ve benzeri araçlarla Israel'i gafil avladılar.

Ilk etapta, en az 4 ya da 5000 kişi civarında gencin katıldığı Nova Müzik festivalinde ölüm kusan 3000 terörist, Rishon Le Tsion'a bir saat uzaklıktaki çiftliklerde, kibutz ve moşav'larda yataklarında uyuyan insanları normal bir aklın alamayacağı işkencelerle öldürdüler.

Anne babaları çocuklarının gözleri önünde vurdular, hamile kadınların karınlarını deştiler, bebekleri,   annelerine tecavüz ettikleri anlarda  canlı canlı fırınlarda koyup pişirdiler..Topladıkları minicik çocukları anne babalarının gözleri önlerinde toplu halde ateşe verdiler..

40'ı çocuk ve bebek olmak üzere, 80'leri geçmiş yaşlı kadın ve erkek 240 kişiyi Gazze'ye kaçırdılar.

Bu pogromun,  aynı günün akşamı ise Londra ve New York'ta Israel'i suçlayan binlerce insan sokaklara döküldü.(!)

Yine aynı gün içinde Colombia ve Harvard gibi Amerika'nın en prestijli üniversitelerinin öğrenci derneklerinden, korkunç bir terör saldırısına uğramış, saatler içinde 1400 insanı hunharca katledilmiş olmasının şokunu yaşayan Israeli kınadıklarını beyan ederken haklı davalarında Filistin'e destek verdiklerini açıklayanlardan ayrı,  caddelerde insanlar; " From the river to the sea Palestine will be free!" Nehirden denize Filistin özgürlüğüne kavuşacak! diye bağırıyorlardı.

Bahsedilen nehrin hangisi olduğunu bile bilmeyen binlerce cahil  Batı' da gittikçe güçlenen radikallerin oyununa gelirlerken Israel 50 sene aradan sonra yenio bir 1973'le karşı karşıya idi. 

Sınırdan ülkeye sızmayı başaran canavarların hakim olmayı başardıkları moşavları şeytanın elinden kurtarmak için Israel askeri üç gün mücadele verdi.

Rişon Le Tsion'a ) merkeze) bir saat uzaklıkta  Allahuekber  çığlıklarıyla insanları doğrayanları destekleyen İngilizler, Ispanyol ve digerlerinin bizlerden bu derece nefret ettiklerini biliyormuydum?

Belki!!

Oysa, bu kibutzlarda yaşayan insanlar Şalom Ahşav yani, "Şimdi Barış"  grubunun üyeleri, onların her biri son derece faal birer barış aktivistiydiler. Barış için herşeyi yapmaya hazır insanlardı hepsi...

Yıllarca başka kimseyle değil hep Filistinlilerle çalışan, onlara yardım eden, destekleyen, gerektiğinde onları bizzat kendi arabalarıyla sağlık kurumlarına götürüp getiren,  Filistinli çocukların, yaşlıların tedavileriyle ilgilenen, onlara yüksek maaşlarla iş veren insanlardı bunlar.

Bu pogrom'dan günler sonra, ölü olarak ele geçirilmiş teröristlerden birinin bedeninden çıkan kameraya yansıyan görüntülerde anne babasını gözleri önünde katleden canavara küçük çocuk onu da öldürmesi için yalvardığı sahneyi izleyen gazeteciler şoktaydınlar....Bulunduğu o korkunç anın bir an evvel sonlanması için yalvaran 9 yaşında bir çocuktu bu.. ( Yapılan canavarlıkların görüntüleri  Israel Devleti tarafından pogrom sonrası günlerde dünyanın ileri gelen yayın kurumlarının gazetecilerine izletildiler)

Aynı teröristin, buzdolabına içecek almak için uzandığı saniyelerde kameraya yansıyan; dolaba yapıştırılmış bir yazı; "Şimdi Barış!"

BBC'de  Israel'den canlı yayın yapan İngiliz muhabir ise, Gazze  sınırındaki bu yerden ekranlara bildiri yaparken, bu yerleri " işgal toprakları" tanımını kullanarak konuşuyordu.  Bu köylerin ne 67 toprakları ne de işgal yerleriyle en ufak bir alakası olmamasına rağmen!!

Bize, " size yapılanları hakkettiniz!"  diyor  milyonlar...Bilmeden!! 

2005'te Israel Gazze'deki tüm yerleşimlerini, binlerce Yahudiyi, bölgede barışa şans vermek adına boşaltarak Filistinlilere bırakmıştı. Gazze'de ne bir Yahudi yerleşimi ne de Yahudi askeri bulunuyordu bugüne dek.

Bu yerlerdeki Yahudi çiftliklerini, seraları, sulama alanlarını, Yahudilerin yaşadıkları evleri, herşeyi olduğu gibi Filistin yönetimine teslim edip çıkmıştı Israel, 18 sene evvel.

Onlar ne yapmıştı peki??  Israel'in bu tek taraflı çıkışının  ardından bu yerleri ele alarak, kendi insanı için,  daha iyi bir gelecek için hizmette kullanacaklarına herşeyi yerle bir ettiler. Sulama sistemlerini, elektriği, evleri,  seraları..

Medeniyete karşı duranlar bir gün bile kaybetmediler,

Ertesi sene Gazze'de, El Fetih yerine seçilen Hamas,  buraya akan insani yardımlarla, Katar'dan ve İran'dan gelen paralarla 17 yıldan bu yana hep soyledigi gibi Israel'i haritadan silmek için, binlerce tünel inşaa etti. 

Tüm Gazze'yi baştan aşağı kaplayan, bir yeraltı şehri kurdu... 1300 tünel inşaa ettiler ) ve yine binlerce roket depoladıkları evleri, cami, hastane ve okulları Israelli sivillere saldırmak için kullanarak kendi evlatlarını kurban etmeye devam ediyorlar.

Sivilleri esir alarak Israelilleri kendi çocuklarının yaşam alanları içinden hedef alan Hamas'a dur demek yerine milyonlar Israel'e karşı yürüyor. Hamas'ın Filistin'deki acımasızlığına destek veriyorlar.

Bugün sadece Filistinliler  değil tüm Israel karşıtı dünya için Israel'in her noktası, her köşesi sanki bir işgal toprağı olarak niteleniyor.. Ürdün nehrinden denize kadar.. Kudüs'ten ( Yeruşalayim'den) Tel Aviv ve Hayfa'ya... Nahariya'ya..her yer

Yeni bir akıma dönüştü bu. Sadece  1967 değil artık, her yer!! 

Sadece anti siyonist olduklarını iddia eden antisemitler tüm Israel'in, tarih'te hiç bir zaman var olmamış Filistin Devletine ait olduğunu iddia ediyorlar..

Yahudilerse Babillilerden Romalılara, Osmanlı'dan İngilizlere bir elden diğerine geçen bu topraklara, 2000 yıldan sonra,  geçirdikleri tüm pogromlardan, Shoah'dan sonra geri döndüler. Onlara vaadedilen tek yere, ufacık bir toprağa. 

23 Arap Devletinin dibinde küçücük bir Yahudi Devleti.... 

Tüm dünyanın kıçına batan bir ülke.

.........................


1800' lerde bizzat kendi elleriyle sattıkları toprakları aradan geçen zaman içinde  Yahudiler'in  yeşertmeyi başardıkları günler geldiğinde. çölü seralarla doldurdukları, bereketsiz çölleri sebze ve meyve cennetine çevirdikleri günler geldiğinde geri almak için topyekün savaşanlar hala bıkmadılar,,ne savaşlardan ne terörden ne de kin ve nefretten...

Artık Yahudilerin  bu toprakları onlarla herşeye rağmen paylaşmaya hazır oldukları dönemler geride kalırken   hepimizi denize dökmeye and içen, gözleri kan ve vahşetten başka bir şey görmeyen cihadist zihniyeti bize karşı destekleyenlere kimlerle mücadele ettiğimizi anlatamıyoruz. Tüm tarihe, belge ve filmlere rağmen.

Yahudileri dost bilenler onlardandır diyenlerin, ölümü yaşama karşı kutsayanların yarattığı Ortadoğudan Avrupa Kıtasına yayılan karanlığı ışığa tercih edenlere ne anlatabiliriz?

" Ben Müslüman değil bir Katoliğim ve bir Katolik olarak Avrupa'nın Israel'e destek vermesine karşıyım... diyen bir adam You Tube'taki satırlarında şöyle devam etmiş: " Israel'in Gazze' de kendilerine Nazilerin yaptıklarını yapmalarına destek verilmesine karşıyım"

Israel'in kendini savunmasına bile karşı olduğunu belli eden biri bu... Medeni Avrupa'daki milyonlardan sadece biri.... Bu yazının o pogrom günün akşamında bende yarattığı tepkiyi kelimelerle ifade etmem zor!!!, Biz hedef alan yaratıkların vahşetlerine göz yuman antisemitlerin yaşadığı bu dünya'da ne insanlardan ne insanlıktan yana umudum kalmadı artık.

Ve bizi nazilerle kıyaslayarak, en aşağılık şekilde hedef almaları inanılır gibi değil.  Bu aşağılık karşılaştırmalarla, tarihi ve bölgenin şartlarını bilmek istemeyen, sadece geçmişten bugüne içlerinde yer eden nefret yüzünden bize zaten şans tanımaya hazır olmayanların yaşadığı bu haksız dünyada hissetiğim şey, 6 milyon Yahudinin anısını kullanarak, bize yapılanları hakkettiğimizi alttan alta hatırlatmaktır... Bu tip karşılaştırmaların nedeni Filistin sevgisi değil bugünlere dek beyinlerinden  silinmeyen  Yahudi nefretidir.

Dünya'da yaşanan acıları, yoksunluk,  yoksulluk ve savaşları görmeyenler, diger yerlerde ölen binler ve yüzbinler için kılları kımıldamayan insanlar, Israel' in varlık savaşında onu yok etmek isteyenlerin yanlarında yer alanlar;  gerçek  amaçlarının toprak değil  ışığa karşı karanlığı getirmeyi hedefleyen radikalizm olduğunu hala göremeyen ya da görmek istemeyenler, Yahudilerin kaybettikleri gün sıranın kendilerinde olduğunu anlayamayan aptallardır.





 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  Vahid Beheshti @Vahid_Beheshti In spite of all the propaganda by the regime of the Islamic Republic, the people of Iran continue to risk t...