4 Nisan 2024 Perşembe

 


In spite of all the propaganda by the regime of the Islamic Republic, the people of Iran continue to risk their lives and show their support for Israel. This Israeli flag was hung today from the highway bridge at the Azadi Square in Tehran. Yet another sign that the Iranian people are ready to take down the regime, and are sending out the message to Israel and the West: Give us the support that we need to finish this regime. #IRGCterrorists
Quote
ايران اينترنشنال
@IranIntl
ویدیوی ارسال‌شده به ایران‌اینترنشنال نشان می‌دهد روز یکشنبه ۱۲ فروردین‌ماه یکی از شهروندان تهران پرچم اسرائیل را در میدان آزادی و پل «امام علی» به اهتزار درآورده است

30 Mart 2024 Cumartesi

İsrael'e yapılan baskı

Israel'in müteffikleri, Amerika ve Almanya her geçen gün Israel'e verdikleri desteklerinde geri adım atarlarken, bu ülkelerdeki kamuoyu yoklamaları Amerikan ve Alman halkının Israel'e olan empatilerini gün geçtikçe daha çok kaybettiklerini ve bu savaşın daha çok uzamasına tahammülün kalmadığını gösteriyor.

Gazze'nin güneyindeki Rafah kentine gerçekleştirilmesi planlanan operasyonun ertelenmesine de neden olan bu dış baskı, Israel'in kendi güvenlik kaygılarının önüne geçiyor.

Bir süredir beklemede olan Rafah Operasyonu,  Israel askerinin bir çok nokatadaki hareketsizliği terör odaklı gruplar tarafından gafil avlanmalarının yolunu açarken, aylarca sürdürülen operasyonları da şimdilik belli bir çıkmaza sokuyor.

Hedefe ulaşmadan yarı yolda bıraktığınız bir savaşın getirilerinin ne olacağı sadece bu mücadelede taraf olan kişilerin sorunudur.

Enfeksyon olan bir vücuda verilen antibiyotiği yarı yolda kesmek istemeğe benzeyen bir durumdur bu. Sonuçta enfeksyon çok daha kuvvetli bir şekilde geri gelecek ve insan vücudunu hayati bir tehlikeye bile sokması mümkün olabilecektir.

7 Ekim'den bugüne yürütülen savaşın tek hedefi Israel halkının güvenli sınırlar içinde yaşamasını sağlamaktır.

Bu savaşı bir intikam ya da soykırım olarak göstermeye çalışan dünya'nın ne dediğinin önemi yoktur.

Soykırım ve katliam iddialarına karsın, Gazze'nin kuzeyinde başlatılan saldırılarda, halkın minimum zarar görmesini sağlamak adına Filistinlilerin evlerini boşaltlamaları için tanınan sürede güneye kaydırılan nüfusun arasında Hamas teröristlerinin de olduğu biliniyor.

Düşman taraftaki halkı korumak adına kendi can güvenliğini tehlikeye atan bu ülke,  dünyada benzeri görülmemiş bir çabaya rağmen en katı şekilde eleştirilmeye devam ediliyor.

Siz sık nüfuslu bir bölgenin tümünü kapsayan terör hareketlerine son vermek isterken, aynı sık nüfusun içinde barınan çocuk ve kadınlara zarar vermemek için itina göstermeniz bekleniyor. ( Çok iyi)

Bu  insanı beklenti, medeni bir ülkenin birincil kaygısı olarak tayin ediliyor. Ancak bu medeni ülkenin karşı karşıya olduğu şartlarsa yüzde yüz görmezden geliniyor.

Uluslararası cemiyet öncelikle sizin onları kendi kendilerinden de korumanızı bekleyerek, en mantıksız koşullarla bu yerdeki terörü çok kısa bir sürede bitirmenizi şart koyuyor.

700 kilometre uzunluğunda tüneller inşaa edilmiş bir köstebek yuvasını, sayılı günler içinde terk ederek, Filistin halkını sizin ölüleriniz için baklava dağıtmaya devam etmeleri için fırsat vermenizi bekliyorlar.

Rafah bölgesine inen on binlerce silahlı adamı, Filistinli savaşçıları, bu bölgedeki savaş malzemelerini yok etmeden savaşı orta yerinde durdurup Israel'in Gazze'den çıkmasını şart koyuyorlar.

II. Dünya savaşında trenlere doldurulan Yahudileri gözleri görmeyen, kulakları duymayan, kalplerini kapatan Avrupa insanı Filistin için göz yaşı döküyor. Ancak diğer taraftan kapılarına dayanan aç susuz mülteciler yüzünden aşırı sağın oyları son yılların en yüksek seviyelere ulaşıyor.

Zarar gören kendi canınız olmadığı sürece insanlık dersi vermek kolay oluyor.

Bu hayati operasyon'daki hedefimize çelme takmaya çalışan dünya'ya hesap vermekten, Hamas'ın kendi sivillerini para için, kendi kudretleri için heba edenlere destek verdiklerini bilmeyenlerden, Yahudi halkına olan antipatilerinin açık bir neticesi olan bu obsesif Filistin seviciliğinin bu topraklarda, sınırlarımızı zorlayan düşmanlarımızın  yaşamımızı tehlikeye sokmalarına dolaylı ya da dolaysız destek veren uluslararası baskıdan bıktık artık.

Sonumuzu planlayan terör odaklarını bitirmeden bu savaşı durdurmamızı bekleyenlerin bizi Akdenizin serin sularına dökmek isteyenlerin yanlarında saf tuttuklarını görüyoruz.

Dünya Yahudinin bir defa daha Holocaust'u yaşadığını görmek istiyor.

Dünya'nın bir çok mega şehrinden daha küçük bir nüfusa sahip olan bu ülkeyi kolonializm palavralarıyla gayri meşru hale getirmeyi başaranlar Hamas'ın 7 Ekim'de yaptıklarını yalanlamada bu şeytani insanlarla boy ölçüşecek kadar insaflarını kaybettiler.

7 Ekim ertesi sözde iddia ettikleri  Israel'in kendini savunma hakkını üç gün geçmeden reddedenlerin tek rüyası Yahudileri dünya haritasından silmektir!


25 Mart 2024 Pazartesi

Bu genç kızın adı Liri Albag



Gazze'de esir tutulan 130 kişiden biri Liri Albag.

Geçtiğimiz sene erkek arkadaşı askeri görevi sırasında ağır yaralandığında, aylarca iyileştiği güne dek onun yanından bir an bile ayrılmamıştı.

7 Ekim'de, hayat dolu gençlerin, yaşlı insanların, küçücük çocukların canlarından ne istedikleri belli olmayan insanlık düşmanları tarafından kaçırıldı; ve bu yetmedi, beş aydan uzun bir süredir korkunç işkenceler görmüş olduğu, Gazze'de esir tutulduğu evde bulunan kan izlerinden, ulaşılan kimi belgeler ve işaretlerden anlaşılıyor.

Sağ resimde gördüğümüz hayat dolu kızdan geriye kalan sadece bir harabe,

Bundan bir kaç ay evvel Hamas tarafından yayınlanmış fotoğrafta, yüzündeki ifade herşeyi söylüyor.

Hamas bugüne dek, kendi halkını ve en az 30'unu katletmiş olduğunu bildiğimiz 130 esiri canavarca eğlemleri için kullanmaya devam ediyor.

Ama yine de dünya Hamas'a seslenmiyor.

Onu kınamıyor tersine kahramanlaştırıyor

Ve BM Israel'den savaşı durdurmasını emrediyor.

Verilen son ultimatom bu!!!

 

https://twitter.com/VividProwess/status/1772196669116871003?ref_src=twsrc%5Etfw%7Ctwcamp%5Etweetembed%7Ctwterm%5E1772196669116871003%7Ctwgr%5E7d50b6766523a7fd3393a8b0c5a9541a132ab852%7Ctwcon%5Es1_&ref_url=https%3A%2F%2Fwww.jpost.com%2Fisrael-hamas-war%2Farticle-793618

  

 

İDF askerlerine atılan çamur

Geçtiğimiz günlerde Hamas İDF askerlerinin Gazze'deki kadınlara cinsel taciz uyguladığını iddia etmişti.

Tabii, sansasyon yaratacak, ilgi çekecek, karşıt olduğu tarafı kirletecek aslı olan ya da olmayan duyumları hiç  beklemeden yayınlayan haber kanaklarından, Katar merkezli Al Jazeera sorgusuz sualsiz bir şekilde bu açıklamaları haber yapmayı uygun görmüştü.

Israel karşıtı bir propaganda aracı gibi çalışan, Hamas'ın sözcüsü kıvamındaki Al Jazeera'nın Israel'i karalamak için yayınladığı haberlerden sadece bir yenisini teşkil eden bu son aslı olmayan duyumlar, en az Al Jazeera kadar, azili Israel düşmanı BBC ya da benzeri başka haber ajansları tarafından seve seve paylaşıldıktan, bu türden yalanları el birliğiyle daha da büyük kitlelere yaymalarının ardından bugün Jerusalem Post'ta çıkan baş haberde,  Al Jazeera, Hamas'ın İDF askerleriyle ilgili iddialarının aslı olmadığını kabul ettiğini yazdı.

Şu son duruma göre, ilk yalan haberle Israel askerlerinin yanlız katil değil ayrıca tecavüzcü olduklarını dünya genelinin beyinlerine soktuktan sonra düzeltilen yanlışı kim duydu??

Bu itiraf hangi başlıklarda yer aldı?

Ancak geçtiğimiz günlerde bu konu gündeme top gibi düştüğünde, haber herkesin ağzında dolaşıyordu. Yeniden Israel lanetlenirken bir kez daha Israel şeytanlaştırılmış oluyordu.

Atılan lekeyi çamaşır suyu ile temizleyecek kimse yok!!

Israel'in  açıklamalarına ve söylediklerine yer vermeyen, kaale almayan, katiyetle inanmayanlar, bir defa daha bir terör örgütünün ağzından çıkan palavraları sebestçe kullanarak, bu ülkeyi yok etmekten başka amaçları olmayanlara, sözde insan hakları savunucuları olan yalancılar acımasız teröristlere yeniden açıkça destek vermiş oluyorlar.

Ne ilk ne de son olan bu tip haberler bile bile yayılırken, bir kez yayınlanan iftiranın aklanması artık zor.

Bir defa birisine çamur attınız mı bir daha izi çıkmaz.

Yalanlarla Filistin halkının haklarını savunduğunu iddia edenler var. 

Bu tip propagandalar en doğal şekilleriyle yürütülürken, yalanlar gerçeğe gerçekler yalana dönüştürülerek olaylar aynı tempoda çarpıtılmaya devam ediliyor bu da Hamas ve benzer terör örgütlerinin ekmeğne yağ sürüyor. 

Kimsenin ruhu bile duymadan tarafsızlar bile taraflılaştırılıyor.

Dünyanın çirkin yüzünü örten iki yüzlülük hiç durmadan devam eden bir tiyatroyla hayatın bir parçasına dönüşüyor.

Yeni dünya bu şekilde şekillendiriliyor.

Radikallere çanak tutanların ellerindeki hümanizm palavraları sayesinde alaşağı edilecekleri günler geldiğinde bugün sadece bizim ödediğimiz bedel yarın o diğerlerinin sırtına çok daha ağır bir yük olarak binecektir.

https://www.jpost.com/israel-hamas-war/article-793560

 

24 Mart 2024 Pazar

Youssef Haddad





Israelli bir Hıristiyan Arap Youssef Haddad. Doğup büyüdüğü ve kendini bir parçası olarak hissettiği Israel'i tüm dünyada davet edildiği platformlarda, sosyal medya ve uluslararası basında  sonuna kadar savunan genç bir insan...
Savaşın başladığı günden beri hiç yorulmadan Israel'de ve dışarıda, bu ülkenin varlığını tehtid eden gruplara, insanlar ve kavramlara, kısaca  farklı unsurlara karşı savaşan biri.
Yeryüzünde nefes alıp veren çoğu insanın sadece hayaliyle yetineceği haklardan yaralanabilen bir Israelli olarak sahip olduğu  akıl ve sağduyunun getirdiği anlayışla Yahudi Devletinin bulunduğu durumu hala anlayamayacak kadar bilinçsiz bir dünyada insanlara haberleri bile olmadıkları çok şeyi anlatmaya devam ediyor.
Dünya kamuoyunda ortaya çıkan tabloya göre inanılmaz bir çıkmazın içinde olduğumuzu görürken bunu tersine çevirmek için bir şeyler yapmasının zaruriyetini görenlerden sadece biri Youssef...
Kendilerini insan zanneden, çok akıllı gören milyonlardan esasen daha realist olduğunu ispatlayan birisi Youssef.
Yahudi ülkesinde, ne Arap ne de Hıristiyan olması hiç bir şeyi değiştirmiyor.
Tersine bu ülkede mutlu bir hayat yaşadığının bilincinde ve Yahudilerle eşit haklara sahip olduğunu biliyor.
Bu bölgedeki diğer ülkeler ve toplumların sahip olmadığı herşeye sahip olduğunu ve olduğumuzu ortaya koyuyor.
Konuşma özgürlüğü, hiç bir şeyden çekinmeden fikirleri yüzünden başına gelebileceklerden korkmadan yaşayabilmenin rahatlığı, bunlardan sadece biri.

Hatta hem vatandaşlık  haklarından sonuna kadar istifade ettikleri halde hala bu ülkenin varlığına açıkça karşı gelenlerin bu ülkenin sokaklarında Israel'i yıkmaktan, Yahudileri buralardan kovmaktan bahsettikleri gösterilerle  fikirlerini  sonuna kadar haykıranlara karşı korkusuz bir yarın adına Israel'i korumaktan başka bir çaresi olmadığını biliyor.
Ortadoğu'da Israel yerine başka hiç bir yerde özellikle bir Hıristiyan olarak basına gelebilecek şeyleri bir an için bile unutmadığı açık.
Irak, Suriye ve hatta Türkiye'de bu inançtan geriye kalanların kırıntılarından bile rahatsızlık duyan radikal grupların arasında İsa'ya inanmanın hesabının ağır olabileceğini Avrupa'daki din kardeşlerinden daha iyi biliyor.
Filmin neresinde olduklarının hala farkında olmayanların karşısında, insanların bilincini uyandırmaya çalışıyor Youssef Haddad.
Askerlik yapmak "zorunluluğu" olmayan azınlıklardan birinden gelmesine rağmen gönüllü olarak katıldığı,  kendi isteğiyle komando birliğinde hizmet vermiş azınlık gruplarından çıkan, sadık, vefakar ve fedakar gençlerinden biri...çerkez, dürzü, müslüman ya da hıristiyan bir çok gönüllü askerlerimiz gibi o da Israel'i yok etmeye yemin eden cihadist düşmana karşı askerlik yapanlardan birisi.
Bu bölgenin, ülkenin gerçeklerinin farkında olanlardan;
Ortak geleceğimiz için şeytana karşı duranlardan.
Bu ülkenin bu savaşı kaybetmesi demek bu topraklarda yaşayan herkesin sonunun gelmesi demektir.

 


 

 

 

15 Mart 2024 Cuma

Birleşmiş Milletler'in destek çıktığı Hamas

Birleşmiş Milletler Hamas'ın verilerine güveniyor.

Gazze'den, sık sık açıklanan sayılar tüm insanlığın kanını donduruyor.

10.000'lerce Filistinli katledildi.

Savaşın nasıl başladığı daha aynı gün geçerliliğini kaybetti.

Hamas teröristleri Yahudi düşmanlarınca kahraman direniş savaşçılarına dönüştürüldüler.

Bir kaç saat içinde 1200'den fazla masumu nasıl öldürdükleri göz ardı edildi.

Ve hemen proporsyon arama çalışmaları başladı.

Israelliler çok ölmezken Gazze'de siviller gidiyor dediler!!

Ancak bir kez olsun Hamas'a dur demek hiç birinin akıllarından geçmedi.

Sivillerin içinde saklanarak her iki taraftaki masumların ölümüne neden olanları suçlamak akıllara gelmedi.

Bile bile ölmelerini istedikleri için halkın binalardan çıkmalarına izin vermeyen Hamas'ın acımasız taktikleri basına hiç yansıtılmadı.

Sivilleri serbest bırakmaları beklenmedi.

Kadınların, çocukların aralarından çekilmeleri, tünelleri boşaltmaları, rehineleri serbest bırakmaları beklenmedi.

Tecavüz ettikten sonra kafalarını kestikleri kadınların hesapları bir kez bile sorulmadı.

Ezelden beri katiksiz bir Israel karşıtlığıyla birlikte şahsi ve menfi yaklaşımlarıyla birlikte aldığı haksız kararları, son derece yanlı çıkışlarla kendisine gösterilen saygıyı hakketmediğini gösteren Birleşmiş Milletler Kurumunun,  bu savaşın en başından beri hiç bir soru işareti yokmuşçasına, acımasız bir terör örgütünün yasa dışı hareketlerini tanımayarak bu örgütü meşru bir devletin yasallık standartlarıyla ele alacak şekilde, Hamas tarafından keyfi açıklanan; çatışmalarda zarar gören sivil rakkamları resmi kayıtlar olarak açıklayan BM'nin anti Israel hareketlerinin nasıl doğallık kazandığına bir kez daha şahit oluyoruz.

Bu şekilde açıklanan verilerin resmi ya da gayri resmi kişiler tarafından direk kabul edilmesiyle uluslararası kamuoyundaki etkileri gözlerimizin önünde...

Savaşın nedenlerini tamamen göz ardı edenler, soykırım etiketini ilk haftadan başlıklara taşımışlardı bile.

Sky News'un bugünkü baş haberindeyse yine Hamas Sağlık Bakanlığının (!) verileri sunulmuş.

Haber  Israel'in Gazze'ye gelen yardimler için bekleyen 29 sivili  öldürdüğünden bahsediyor.

Israel Gazze'ye siviller için gönderilen yardımların geçişini sağlayan tarafsa eğer burada bekleyen masumları herkesin gözleri önünde öldürecek kadar delirebilir mi?

Olayların nedenleri biraz daha ayrıntılı biraz daha tarafsız araştırılabilseydi keşke..

Yaratılan kaos ortamının, sivillerin ellerinden çalınan yardımların adamlarını beslemek için kullanıldığını, halkın sefaletinin en büyük propaganda aleti olduğunu Israel kimseye anlatmayı beceremiyor.

Savaşın merkezi olan Gazze'de, sivillerin arasında bulunan teröristlerin, insanı yardıma engel teşkil edenlerin saldırıya hedef olması kadar doğal ne olabilir?

Ayrıca Birleşmiş Milletler, Israel'in elindeki kamera görüntülerini yalanlayarak UNRWA'nın terörist aktivitelerinin bir parçası olduğunu da kabul etmiyor ve Yahudi Devletini, UNRWA çalışanlarını zorla itiraf ettirmek yoluyla dünyayı şaşırtmaya çalıştığını iddia ediyor.

Israel'e göre bugüne dek en az 13.000 terörist öldürülürken, Uluslararası basından yayınlanan verilerde öldürülen Filistinlilerin kimlikleri genelde yayınlanmıyor.

Örneğin 100 Filistinli öldürüldü dendiğinde bunların kim oldukları söylenmiyor.

Bunun karşısında, şu kadar Israelli öldürüldü dendiğinde çoğu zaman bu insanların çocuk, kadın masum oldukları da basına yansımayabiliyor.

Bilindik ezberler....

Kamuoyunun cehaleti üzerine anti Israel yayınlar bir oya gibi işleniyor, sistematik bir beyin yıkamayla, akademik çevrelerden başlayarak basın yoluyla sokaktaki küçük adam zehirleniyor.

Yalanlar doğru gibi lanse edilirken ulusların sorgusuz sualsiz verdikleri Hamas desteği Gazze'deki kötü niyetli insanların Israel'i yok etme hayallerini büyütürken esasen barış umutlarını tamamen yok ediyor.

Zaten Hamas'in gercek hedefi de budur.

Onlar savaşla beslenip semizlenirlerken barış onların tüm varlıklarını ortadan kaldırabilecek en büyük engeli teşkil etti bugünlere dek.

Israel yerine kurulacak İslam devletinin ilk adımı için en çok radikal sol destek veriyor..

Bugün el verdikleri terörist akımlarla İslam bayraklarının sallanacağı büyük şehirlerde, solun tüm kalelerini sahip olduğu tüm değerleriyle birlikte ortadan kaldıracakları günler çok uzak olmayabilirler.


11 Mart 2024 Pazartesi

 Ynet'te geçtiğimiz gün açıklanan kimi istatistikler..

Beş aydır yaşanılanların getirdiği psikolojik çöküntü, özellikle 3-7 yaş arası çocukların gelişiminlerinde yarattığı etkiler, post-travma geçiren binlerce insanı bir kenara bırakarak kaba taslak verilen rakkamlar...

Keyfi olarak Filistinlileri öldürdüğü düşünülen, canavar olarak nitelendirilen  bu ülkedeki son durum;

Ulusal Sosyal Güvenlik Enstitüsü 61.942 kişinin terör eylemi mağduru olduğunu bildiriyor. Bu mağdurların yaş dağılımı; 0-3 yaş arası 3.557, 3-6 yaş arası 3.726, 6-14 yaş arası 8.659, 14-18 yaş arası 3.586 kişi. Ve 18 yaş ve üzeriyse 42.414 kişidir. )

 

10 Mart 2024 Pazar

Bizi neler bekliyor?

Gazze bir taraftan dünyanın en yoğun nüfuslu bölgelerinden biri olarak adlandırlırken diğer taraftan Filistinlilerin etnik temizliğe uğrandıkları iddia edilir.

Israel soykırım yapıyormuş

Oysa Gazze'de 1948'de 140.000'lerde seyreden Arap nüfusu bugün 2 milyon'a ulaşmış....

Insanlar Gazze'ye acıyor.

Açmışlar diyorlar!

Araplar neden aç??

Bu soruyu onlara verilen her fırsatı yapmak yerine yıkmak için harcayanlara sormak lazım, neden?

Israel-Filistin sorununa siyah ve beyaz kadar kesin çizgilerle bakanlar, Filistinlileri ak Israel'i kara olarak niteliyor.

Ortası hiç yok!!

Bir de orası tam bir açık hava hapishanesi imiş.

Niye???

2005'lerden bugünlere Hamas politikalarını destekleyen Filistinlilere Israel cevap verdiğinde dünya kameralarına kendilerini acındırmaya başlıyorlar.

Bir gün önce Israellileri katlettiklerinde baklava dağıtanlar kimlerdi?

Batı'da İslam adına birilerinin kafalarını uçurduklarında?

Televizyonlarda İslam bize şehid olmayı emrediyor diyenler kim??

Çocuklarımızı Allah adına, İslam adına yapıyoruz, onların şehitiği bizim gururumuz diyenler onlar değil mi?

Arapça yayınları neden vermiyor dünya tv'leri??\

Gazze'den sivilleri hedef alanlar, Hamas'a alkış tutanlar, her aileden teröre bir iki çocuk armağan edenler kimler?

Masum denenler!!!

Bebekliklerinden ergenliğe ellerine silah vermeyi ihmal etmeyenler kimler??

Sivillerin üzerlerine füzeler yollamasalardı Gazze'deki limanlar kapanmazdı!!

Ya  başkaları yerimizde olsaydı ne yaparlardı??

Monako'dan Marseille'e binlerce füze atsalardı??

Öyle şey mi olur dediniz tabii ve güldünüz değil mi??

İşte biz gülemiyoruz!!

Üzerinize füzeler atanların yanında yaşamak nasıl siz bilmezsiniz.

Bunu hayal bile edemiyor belki de dalga bile geçebiliyorsunuz

Araplar kendi yaptıklarının fiyatını en ağır şekilde öderlerken ağlaşıyorlar.

Körfez Ülkelerinden, Avrupa Birliğinden ve Amerika'dan gelen yardım paralarıyla terör yapmak yerine hayırlı işler peşinde koşsalardı.

Ektilerini biçiyorlar.

Bunun başka bir açıklaması yok.

2005'ten beri buralardan tamamen çekilen Israel'in yanında bizlerle barış içinde yaşamak isteği gösterselerdi, Gazze Dubai benzeri bir yer olabilirdi.

Onlarınsa tek bir hedefleri vardı o da sadece kendi ceplerine paraları doldurmak..

Yardımların bir bölümüyle tüneller yapmak ve kalan dolarları ceplerine indirmek.

Bu paralarla Dubai'nin en lüks otellerinden Israel'e roket atılmasının emrini çıkarmak.

UNRWA'ya yardımı kesmek şöyle dursun İspanya gibi antisemitik ülkeler yardımı arttırdılar.

Bu savaş politikasıyla Hamas kazanırken küçük piyonlar şehit mertebesine yükseliyorlar,

Aynen istedikleri gibi,

Ağlamasınlar o zaman!!

Hamas ise gün geçtikçe çıtayı bir raf daha yükseltiyor.

Şımardıkça şımardılar,

Çocuklar gibi

Bugüne değin çoğunluk tarafından başları okşanan insansılar hala ödüllendirilmeye devam ediliyor

İlk zamanlar intihar saldırıları,,,, sivileri kurşunlamak, bıçaklamak ya da arabayla ezmek taktikleriydi...

Son yirmi senedir roketli saldırılarla barış umitlerini bitirmeye devam ettiler

Şimdi yepyeni bir kademeye geldiler..

Yaşadığımız her çeşit terör taktiklerinden sonra vardığımız son basamak;

Binlerce teröristi sınır yerlerinde yaşayan insanlarımızı barbarca yok etmek için üzerimize saldılar

Kendi insanlarından çok Filistinlileri destekleyenleri hedef aldılar.

Bu ülkenin en radikal solcularını, barış için teröristlere ödün vermeye hazır olan insanları, onların en yakın dostlarını hedef aldılar,,

7 Ekimin Israel'in sözde ezelden beri yaptıklarının bir sonucu olduğuna inananlar yanılıyorlar!!

Çünkü onlara sadece yardım edenleri hedef aldılar

Ne yaptıklarını, kimleri hedef aldıklarını bilmediklerini iddia edemez kimse..

Ellerini nereye attıklarını bilerek hareket ettiler.

Katliamdan hayatta kalmayı başaranlar yaşadıklarını anlattılar.

Sonuçta bilinir ki, Müslüman'a  Yahudi'den, Hıristiyan'dan dost olmaz.

Ezelden beri onların inançlarıdır bu.

Yani toprak sadece bahane.

Böylece Hamas ezelden beri Israel'e hep saldırdı ve bu saldırıları zamanla genişledi, büyüdü, hızlandı ve yoğunlaştı.

Hamas savaştıkça palazlandı

Uluslararası arenada da puan toplamanın yolu zavallı olmaktı.

Halkının sefaleti üzerinden prim yapmak!!

Bu şekilde Israel'i zulümla suçlamak

Nasıl olsa beyinsiz ve cahil insanlara cennet uğrunda cehennem palavraları satmak her daim mümkün görünüyor.

Dünya Gazze'de onbinlerce ölüden bahsediyor.

Ve olanlardan devamlı olarak Israel suçlanıyor.

Israel'in ödediği bedeldense kimsenin haberi yok

Onlara göre Israel hayatı bir mücadele vermiyor,

Sadece zayıfı bilerek ve isteyerek eziyor.

Hatta en büyük şevkleri, Yahudileri Nazilerle kıyaslamak.

Böylece bugünlere dek antisemitizmin geçmeyen bir hastalık olduğunu da görmüş oluyoruz.

Hiç bir suçları, hiç bir günahları olmayan Yahudi toplumunun sistematik bir şekilde yok edilmesini Filistin davasıyla mukayese edebilmek cürreti!!! Bu vahşilerin yaptıklarını görmezden gelerek bizleri, tarihte bize yapılanları onlara yapmakla suçlamak!!

Bundan daha aşağılık bir çıkış olabilir mi??

Bu şekilde dünya karşısındaki durumumuz bir kez daha ortaya çıkıyor.

Tarih tekerrürden ibaret, geçmişte Yahudilerin yok oluşunu karşıdan seyredenler bugün bizleri hedef alanlarla aynı safta durarak bizi suçluyorlar.

Bir kez daha sonumuzu görmek için ellerini oğuşturanlar Israel'e silah ambargosu koymak hevesindeler..

Çünkü bizim kendimizi savunmamızdan rahatsızlar.

Bu savaşı kaybetmemizi istiyorlar.

Ama yine de ben o kimsenin bilmediği ve umursamadığı kimi rakkamlar vereceğim,

Bizim durumumuz!

Ynet'te geçtiğimiz gün açıklanan kimi istatistikler..

Beş aydır yaşanılanların getirdiği psikolojik çöküntü, özellikle 3-7 yaş arası çocukların gelişiminlerinde yarattığı etkiler, post-travma geçiren binlerce insanı bir kenara bırakarak kaba taslak verilen rakkamlar...

Keyfi olarak Filistinlileri öldürdüğü düşünülen, canavar olarak nitelendirilen  bu ülkedeki son durum;

Ulusal Sosyal Güvenlik Enstitüsü 61.942 kişinin terör eylemi mağduru olduğunu bildiriyor. Bu mağdurların yaş dağılımı; 0-3 yaş arası 3.557, 3-6 yaş arası 3.726, 6-14 yaş arası 8.659, 14-18 yaş arası 3.586 kişi. Ve 18 yaş ve üzeriyse 42.414 kişidir. )

İsael savaşmak istemiyor.

Israel savaşmak zorunda bırakılıyor!!

Israelliler sadece kendi sınırlarında korkusuzca yaşamak istiyor.

Terör bu ülkenin kurulduğu günden beri en büyük sorunu oldu çünkü karşımızda yaşamı değil ölümü kutsayan bir toplumla mücadele etmek zorundayız.

Eğer gerçek sorun sadece ve sadece toprak olsaydı barış uzun zaman önce sağlanmış olurdu.

Şimdi önümüzdeki günlerde Ramazan ayı başlıyor!

Ve Hamas'ın amacı Israel'le bir anlaşmaya varmak değil, Ramazan Ayının " kutsallığını" kullanarak olayları bir kat daha alevlendirmek.

Yani bizi bekleyen daha karmaşık günler kapımızda olabilir.

Önümüzdeki hafta bu savaşın boyutları iyice genişleyebilir!!


 


 


  Vahid Beheshti @Vahid_Beheshti In spite of all the propaganda by the regime of the Islamic Republic, the people of Iran continue to risk t...