28 Ocak 2024 Pazar

Gazze'de savaş devam ederken Türkiye'de Yahudi olmak



Israel-Gazze Savaşında Türkiye'nin topu aynı zehri saçıyor.

Milletin ağzında artık sadece Israel nefreti. 

Zalim Israil, Katil Israil....

O yetmedi....Yahudiler de ağızlarında.. You Tube'ta..sosyal medya'da...

Kimse bana yalan demesin, interenete bir iki göz atmam yetti...

Ve üzücü olan Türkiye'de antisemitizmin geldiği boyutların kimse için bir önemi yok.
Bu durum adeta herkes tarafından normal karşılanıyor.
Ne baştakinin ne sokaktaki küçük insandan hiç birinin ırkçı beyanlardan rahatsız olmadıklarını görüyorum.

You Tube'da lanse edilen Yahudi karşıtı videoların altlarında, video'yu hazırlayan kişilere sadece övgüler var.

İnsanlar,  " Bu fikir ve düşüncelerin bir ülkenin demokrasisine, bütünlüğüne ve mozaiğine nasıl zarar verecek boyutlarda olduğunu" göremeyecek kadar bilinçsizleşmiş ve bozulmuşlar.

Ülkenin  sözde liberal, sözde Erdoğan karşıtı gazeteleri bile  Israel konusu gündemde olduğunda klasik bir anti çizgide ve diğerleriyle tamamen aynı fikirlerde buluşuyor, aynı konuşup aynı dilden yazıyorlar.

Her yerde, tek bir ağızdan çıkan sözler tüm ağızlarda dolaşıyor.

Tüm Türkiye, top yekün bir politikanın bir parçası olmuş.

Tüm gazeteler, özel yayın organları, You Tuber'lar, tüzel ve özel kişiler...hepsi beraber

Onlar Israel'i eleştirmiyor yalan ve düşmanlık kusuyorlar.

Olayları yaşayan ve soluyan biri olarak ne kadar yalanlar düzüldüğünü gördüğüm için söylüyorum.

Çünkü gerçekleri gizlemek, olayları çarpıtmak yalan söylemektir.

Bir millet soru sormadan, araştırmadan, incelemeden, ya bu kadar da olabilir mi demeden lokmayı ağızlarına verdikleri gibi yutmaya devam ediyor.

Ve sadece Israel ve Yahudi karşıtlığı söz konusu olduğunda bu tek görüşten, tek politikadan herkes sanki memnun.

İki ülkenin arası her gün biraz daha açılıyor.
Nefret en azılı düşmana duyulan boyutları aşacak kadar büyümüş.
Varsa yoksa Gazze ve İsrail..

Zaten uzun bir süredir öyle bir şişirmişler ki bu balonu, artık yangın ve sel felaketleri, deprem, zelzele... her türlü doğal afetlerin hesabını bile Israel'e çıkarabilen sivri zekalı üniversite mezunlarının, Türkiye'nin akıllı geçinen gruplarının yaydığı  komple teorileri heryerde dolaşıyor.

2022'de sözde yeniden ısınmaya doğru giden ilişkiler adına, Israel Cumhurbaşkanının yaptığı Türkiye ziyareti bir kez daha boşa gitti.
Erdoğan uzun zaman Israel kartını dilediği gibi oynamaya devam etti.
Onun canı çektiğinde ısındık, işine geldiğinde soğuduk.
Ama bu seferki bardağın son damlası.
Her Erdoğan çıkışını sineye çekmekten yorulduk.

Israel,  eski dost dediğimiz bu ülkeyle durumu rayına oturtmak çabaları adına tekrar ve tekrar yeni sayfalar açmaktan ve eski defterleri bir kez daha kapatmaktan bıktı.

7 Ekim günü başlayan süpriz savaşta, Israel'in,  1973 Kipur harbinden bugüne bir kez daha varlığını mutlak bir tehlikeye sokan günlerde Erdoğan'ın, Israel'e karşı yaptığı çıkışlar ve Hamas'a verdiği açık destek yenilir, yutulur bir lokma olmaktan çok uzaktır.

Bizi yok etmeye yemin etmiş teröristlerin arkasında yer alarak, bu canavarların yaptıklarını desteklemek, tüm dünyanın gözü önünde meydana gelen bir kıyımı yok saymak, hafife indirgemek, bunu bir halkın haklı mücadelesi olarak nitelemek, yakılan insanları, vücutları parçalanan kadınları, başları koparılan bebekleri  uyduruluşmuş hikayelere çevirmek dost olmaya niyetli bir ülkenin başının altından çıkacak şeyler değildir.
Bunlar ancak, mutlak bir husumetin sonucudur.
Ben zaten Erdoğan ve şürekasının ellerinde olan bu ülkenin hiç bir zaman Yahudi ulusunun dostu olmayacağını hep söyledim.
İlişkilerin kısmen düzelme yoluna gittiğini düşündükleri dönemlerde de Erdoğan'a inanmadım.
Israellilerin senede en az bir kaç kez Türkiye ziyaretlerine rağmen ben bu ülke insanının da, genel anlamda Israel'e düşman olduğunu söyledim.

Türkçeyi biraz bilen, aklı başında her insanın bunu görmesi mümkün.
Komplo teorilerinin, Mossad hikayelerinin sonu gelmedi..
Bu halkın beyni sistematik ve bilinçli bir şekilde senelerce  zehirle yüklendi..
Türk insanının aklı antisemitik bir programla full dolu.

Erdoğan'ın Müslüman Kardeşlerin bir uzantısı olduğunu, Hamas'ın da aynı örgütle ilişkileri bilinen gerçeklerdir; hal böyle olunca Türkiye sınırları içinde basılan tüm gazetelerin birilerinin denetimi altında olduğunu anlamamak imkansız.
Devam eden ticari ilişkilere rağmen...
Ki paranın geldiği yerden, tüm husumete rağmen ticaretten feragat etmemeleri doğal.
Israel'e Türkiye'den gelen malların haddi hesabı olmadığını bilmeyen yok.

Ve yine de birileri, bu durumu, en basit şekliyle ortak maddi çıkarlar olarak değil de yine Mossad'ın Erdoğan'ı desteklemesinin bir işareti olarak görebiliyor. Şeriatçılara da bakarsanız Yahudiler Türkiye'de İslamcılara karşı olan tüm akımların arkasındadırlar.

Kısaca bir parça mantığa  uygun gördükleri her fikir şekillenen yeni bir Yahudi komplosu olarak bizlere geri dönüyor, ve tabii bu şeyler her daim belli grupları ihya ediyor.

Yeni Akit ya da Yeni Şafak gibi İslamcı basının dışında,  CHP'lilerin, solcu ve Anti-İslamcı takımın haber siteleri tarafından çıkan  haberleri gördüğünüzde bu koca ülkede farklı bir düşünceye yer olmadığını farkediyorsunuz.

Evet belki Israel karşıtlığı global bir düzeyde, uluslararası anlamda bir sorun ancak herşeye rağmen, Fransız televizyonlarında, İngiliz basınında, yine belli bir çoğunluğa karşı Israel gerçeklerini dile getiren kimi düşünür yazar ve gazetecilerin fikirleri de yer almaktadır.

Israel'deki savaş yeniden gündeme geldiği günlerden bugüne, sadece Israel'le sınırlı kalmayan bu korkunç karşıtlıkla beraber  Yahudilerin, düşünce şekilleri hayat biçimleri  ve onlarla ilgili her tür şeyi tamamen uydurma ve yalan yanlış fikirlerle ağızlarına dolayan sosyal medya kullanıcıları, gazeteciler ve hatta  politikacılar.....kısaca bu toplumu, şahsi menfaatleri ya da kimi zaman popülerliklerini artımak için kullanan  insanlara karşı duracak, kin ve nefrete itilen basit insanlara işin doğrusunu anlatacak, kendileri gibi, bir diğerleri gibi, yaşamaktan başka amaçları olmayan Yahudileri, onlara karşı düşmanlaştırılan bir toplumun içinde yaşamak zorunda bırakılmış oldukları duruma karşı savunacak kimsecikler yoktur.

En temel hak olan,  huzurlu bir hayat hürriyetlerini ellerinden almaya kalkanlara hadlerini bildirecek bir tek adam kalmamıştır.

Tora'daki metinlerin orasından burasından alıntılar yaparak, sadece  kimi kesitleri, eksiklerle getirerek, metnin, cümlenin arkasında ve önünde gelenleri eklemeden, tam anlamadan,  hikayenin geneline, tam sunumuna girmeden, kendi kişisel yorumlarıyla iyice çarpıtarak, bir defa daha Yahudileri,  inançları üzerinden hedef haline getirenler, Gazze savaşıyla daha da çoğaldılar.

Yahudilerin bu ülkeye bugüne kadar dek zarar verecek hiç bir şey yapmadıklarını söylesem ona da bin bir yalan uydururlar.

Üç aydır Israel'de devam edenlerin Türkiye'deki Yahudilerle en ufak bir ilgisi olmadığını bu millete anlatacak tek bir insan hakları savunucusu kalmamış anlaşılan.

Bu şekilde bu ülkede demokrasiden eser bile kalmadığını bir kez daha tescillemiş oluyoruz. 

Yoksa tüm televizyonlarda, tüm basında ve tüm sosyal medya'da aynı söylevler, aynı karanlık fikirler, aynı eksik haberler, aynı bakış açısı ve sonuçta aynı şeyler duyulmazdı.

Bir parça farklı düşünenler o farklıyı dile getirmeye korkmazlardı.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  Vahid Beheshti @Vahid_Beheshti In spite of all the propaganda by the regime of the Islamic Republic, the people of Iran continue to risk t...