26 Nisan 2022 Salı

Al Aqsa'yı ayakkabılarıyla, ellerindeki taşlarla çiğneyen Araplar


Aşağıda, Fransa'da yaşayan, aklı başında bir imamın,  kendi diniyle başka inançlara vermesi gereken saygıyı anlatan Müslüman bir din adamının i24 kanalındaki kısa röportajını paylaşıyorum. (Imam Hassan Chalghoumi- Drancy) 

Bu Müslüman din insanı gibi,  Jerusalem ya da onlardaki adıyla Kudüs denen bu kutsal şehrin, sadece İslam için değil diğer iki din için de çok büyük bir değeri olduğunu kabul etselerdi, bu din adam gibi düşünenlerin, ılımlı dini liderlerin bu toplum içinde liderlik yapmalarına,  Filistinlilerin akıllarını yerine getirmelerine izin verilseydi onlarla barış yapmak daha kolay olabilirdi.

Bunun yerine Arap ülkelerinde, Türkiye'de ve genel olarak dünyada, Israel polisinin Al Aqsa'ya ayakkabılarla girdiklerini, Al Aqsa'daki Filistinlilere ateş açtıklarını ( neden ateş açılıyor acaba?)  anlatıyorlar.

Ancak, Filistinlilerin önce kendilerinin kendi değerlerini nasıl çiğnediklerini, caminin içinde neler yaptıklarını göstermiyorlar. Arapların kendi inançlarını başkalarına karşı nasıl bir alet olarak gördüklerini kolayca ispatlayan bu görüntüleri kaç kişi seyretmiştir acaba??

Doğru, aslında burada olan olaylar dünyayı esasen en az ilgilendiren şeyler arasındadır. Ne Filistin ne de Israel kimseyi ilgilendirmiyor pek. Ancak buna rağmen ve yine de Filistin konusu üzerinden Israel düşmanlığı artmaya devam ediyor...yine Filistinlilerin haklarını çiğneyen, camilerde dua edenlere ateş eden askerler herkesin kafasındaki Israel.

Bir taraftan kimse çok fazla ilgilenmese de, kulaklarına ve gözlerine iliştirilen görüntüler hep Israel karşıtı.

Bu şekilde, son bir yılda dünya genelinde Yahudilere karşı antisemitik saldırılar yüzde 30 artış göstermiş.

Doğrular sonuna kadar konuşulmadıkça, BDS media'yı Israel hakkında düşman propaganda için kullanmaya devam ettikçe, yanlız Israel değil tüm Yahudiler nefret kazanmaya devam edeceklerdir.

Basında göze sokulan başlıklarla insanları aynı yalanlara inandırmaya devam ettikleri sürece, üçüncü satırdaki nefret birinci sıradan kanlarına girmeye devam ederken, bizim  anlattıklarımızı yine sadece bizler ( Yahudiler )  dinleyeceğiz...  sadece kendimizi ikna etmekle kalacağız.

Bizi dinleyen  sadece bizleriz... geri kalan aynı yolda, aynı bakış açısıyla, aynı nefretle devam ediyor... Bu sorunun sadece  Filistinliyi değil, buradaki tüm halkları etkilediğini bilmiyorlar. Burada doğan, büyüyen nesillerin  Araplara eziyet etmek için yaşadıklarını zannedenlerle dolu bir dünyada yaşıyoruz.  Halbuki bu savaş bir şekilde iki tarafı da etkiliyor.

Aramızdaki tek farksa karşımızdaki insanları kullananlar bu durumun sona ermesini istemiyorlar. Çünkü bu savaşın bitmesi onların işine gelmiyor. Onları besleyen şey buradaki karmaşa...

Bu savaşın bitmesi için, Arapların, doğru kişiler tarafından yönetilmeleri gerekiyor. ( onlar nerede onu da bilmiyorum!!!)

Yolsuzlukla, sömürüyle, dini fanatizmİe, kendi içlerinde akılca,  maddi ve manevi  en aşağıda bırakılan bir toplumu kullanmak çok daha kolay. Bunlar düzelmedikçe, aklı başında insanlar  Arap toplumunun kendisi tarafından susturuldukça bu yerlere barış gelemeyecek!!!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder