13 Haziran 2021 Pazar

Ülkenin başına gelen bu "alakasızların birlikteliği hükümeti "için tek bir şey dileyebiliriz; BAŞARILAR!!

Yeni hükümetimizin düşündürdükleri!


Yaşamın en vazgeçilmez dürtülerinden bir tanesi kendinimizi yeterince güvencede hissetmek için aldığımız içgüdüsel tedbirlerdir. Hayatımızı korumak için gösterdiğimiz çaba, bizi tehlikeye atacak şeylerden kaçmak için verdiğimiz savaş daha çok küçüklükten içimizde var olan bir dürtüdür az ya da çok. Bu dürtü bizi hayatın çeşitli alanlarında korumaya almaya çalışır, öncelikle doğal tehlikelerden ve daha sonraları kimi sosyal ya da duygusal tehtidlerden  Doğal tehlikeler birincil olanlardır. Daha çocuklukta algılayabildiğimiz kimi doğal tehtidlerden kendimizi uzak tutmaya çalışırız. Ancak bir çok farkında olmadığımız, bilincine varamadığımız tehlikeleri ilk zamanlar bize anne babalarımız öğretir. Hayatın ilk etaplarında onlar bize siper olurlar.  Sosyal tehdidlerse daha sonraki aşamada, tamamen belli bir bilince dayalı, öğrenilerek tecrübe kazanılarak farkındalık kazanılarak elde edilir.

Gelmek istediğim konu, Israel gibi bir ülkede seçim yepildiğında, seçmenin seçeceği partide neleri aradığıdır.

Binyamin Netanyahu'nun, senelerce İsrallilerden neden oy aldığına gelmek istiyorum.

Israellilerin içinde var olan, Araplara ve Arap komşulara karşı olan güvensizliğe karşı, insanlar kendilerini yeterince güvencede hissettirecek bir lider arayışındadılar. Bu arayış işte o sözünü ettiğim tehlikelere karşı kendini koruma içgüdüsüyle ilgili.

Batıda bir lider seçtiklerinde öncelikle ne  ararlar?  Kendilerine, sosyal ve ekonomik güvence verecek karizmatik bir lider ararlar. Artık uzun senelerden beri savaşları geride bırakmış ülkelerde insanların temel arayışları sağlık sisteminin kendilerini yeterince korumasıyla beraber  sosyal güven ve kaliteli eğitimdir.

Israel gibi hala daha sınır güvenliğini elde edememiş, içte ve dışta varlığına tehtid olan etmenlere karşı  savaşmak zorunda olan bir ülkeyseniz eğer, bu ülkenin vatandaşlarının, sosyal, ekonomik, eğitim , sağlık gibi hizmetlerin hemen yanında, hatta bunlardan önce ( ! )  😢 güvenli bir toprak üzerinde yaşam hakkını arayan bir seçmen bulursunuz.

Netanyahu'nun 12 senelik başbakanlığının en ilk sebeplerinin başında bu gelir. Netanyahu seçmenini bu konuda ikna ederken,  sizi koruyabilecek kişi benim diyebildi. İnsanların onu seçmesinin ardındaki ilk şey adamın yansıttığı güven ve karizması oldu. Sahip olduğu zekası ve konuşma ve ikna yeteniğiyle insanlar üzerinde,  bir halkın sahip olmak istediği bir baba figürü gibi bir etki yarattı. Belki bunun büyük bir bölümü bir tiyatro da olsa..insanlar bu adamda koruyucu bir miğfer, bir zırh bulduklarını hissettiler.

Tüm bunların yanında istatistiklerin yalan söylediğini kimse iddia edemez mutlaka. Israel, dünyanın en etkili on ülkesi içine girdiğinde onu yöneten kişi Netanyahu'ydu. Israelllilerin yaşam kalitesi yükseldiğinde bu ülkenin başındaki lider yine oydu. Körfez ülkeleriyle yapılan barış için senelerce çaba harcayan insan yine odur!

Sorunlarsa mutlaka mevcut..

Herşeyden önce, uzun süren iktidarlarda yozlaşma söz konusu olur. Uzun süreli iktidarların sonunda yönetimi elinde tutan liderin bu gücünü, kudretini  kendi çıkarlarına hizmet için kullanmaya itebileceği açıktır.

Bugüne dek Netanyahu'yu devirmek için kendisi hakkında bir sürü, kimileri komik denecek iddialarla çıkanlara karşılık şimdilik hiç bir suçu ispatlanmamış olan bu liderin artık politik kariyerine son vermesinin tek esas gerekçesi ülkenin içinde oluşan ayrışmaya bir son vermektir.

Bence sekiz sene başbakanlık yapan bir liderin iki defadan fazla seçilmemesi temel bir yasa olmalıdır. Demokrasiyi korumanın ana yollarından biridir bu. Kimseye ülkenin mal sahibi olduğunu zannettirmemek önemlidir. Seçimle gelen liderler bile iki defadan fazla bu hakka sahip olmamalıdırlar.

Bugün göreve başlayacak yeni hükümetin başarabilmesi icin, bu hukumeti meydana getiren sekiz farkli partinin, sekiz farkli sesin kendilerinden, ideolojilerinden odun vermeleri gerekiyor. Yoksa bu hukumetuin yurumesinin mumkun olmadigi bellidir.

Binyamin Netanyahu'yla aynı çatı altında birleşmemek icin  solun oylarına ihtiyaç duyan sağla, Ra'am denen İslamist partiyle birlikte kurulan 36. Hükümetin, hemen önümüzdeki günlerde bekleyen kimi olası zor günler ilk sınavları olacak.

Hamas'la daha günler önce biten çatışmaların gerginliği hala sürerken, önümüzde bizi bekleyen gergin günler Naftali Bennett'in yüzde altıyla yüklendiği başbakanlığının ilk zorlu deneyimi olabilir.

Farklı görüşlerin, farklı ideolojilerin birbirlerinin dengeleyebildikleri zaman gerçekten ideal bir ortam yaratılabilmesi belki mümkündür. Farklıların birlikteliğinden belki de en mükemmel şeylerin çıkması mümkündür. Ancak bu farklılar içlerinde radikal fikirler taşıyan kimi ekstrem ideolojileri barındırıyorsa beraberlikleri ne derece mümkündür bilmiyorum. Küçücük bir toprakta yaşayan bunca farklı insan gruplarının çakışan menfaatlerinden ortak bir polituk hedef yaratmak acaba mümkün olacak mı?

Yaşayıp göreceğiz. Son yapılan istatistikler  Israellilerin % 43'ünün bu hükümetin yürüyeceğine inanmadıklarını gösteriyor.

Eğer iki tarafın çıkarlarını en doğru şekilde savunabileceklerse ne ala. Bunu başarabileceklerine inanmak rüya gibi.

Ülkenin başına gelen bu "alakasızların birlikteliği hükümeti "için tek bir şey dileyebiliriz; BAŞARILAR!!


Batya R. GALANTI

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder