3 Ocak 2021 Pazar

 



                         Gelecek nesillere bırakacağımız dünya...


Şu Koronanın etkilemediği ne var acaba?

Yaklaşık bir yıl içinde insanların hayatını bir uçtan diğerine değiştirdi bu salgın..

Küçücük bebeklerden seksenlerindeki insanlara bir şekilde hayat her yönüyle farklı yaşanır oldu.

Geçtiğimiz günlerde sabahın erken saatinde evden çıkarken yan daireye yeni taşınan komşumuzla ilk kez yüz yüze geldik.

Beraber asansörü beklerken, daha çok genç olan bu açık kumral zayıf bayana günaydın dedim.

Elinde puset vardı!

Kadın bebeğiyle sabahtan yollara çıkıyordu. Büyük ihtimalle bebeği ya safta"sina ( anneannesine ) ya bir bakıcıya ya da belki bir yuvaya teslim edip işine gidecekti.

Bazen hiç tanımadığınız bir insanla, küçük bir alanda tek başınıza bulunduğunuzda. o sessizlik içinde birden rahatsız olursunuz.

Sadece bir asansör bekleyişi bir an için saniyelerden dakikalara dönüşür beyninizde. Hani uzun vadede son derece çabuk geçen zaman kimi  anları size hiç bitmeyecek gibi yaşatır.

Bugün dikkat ediyorum böyle durumlarda insanlar hemen smartphone'larına sığınıyorlar.

Size bir an ne yapacağınızı şaşırtan o anların çekingenliğine kapıldığınızda ille de bir iki kelime konuşarak rahatlarsınız çok kez.

Ben de böylece sık sık tanımadığım insanlarla konuşmaya başlayarak rahatlarım..

Yine kadına hemen; "Sabahtan yola çıktı ufaklık !"diyerek güldüm.

Sekiz aylık olduğunu öğrendiğim küçücük varlık bir annesine bir de bana bakıyordu.

Ne kadar ona gülümsediğimden eminsem de o birden ağlamaya başladı.

Annesine, tabii beni tanımıyor, ilk defa gördüğü bir yabancıdan ağlaması normal derken birden aklıma yüzümdeki maske geldi.

Bebek benim yüzümü değil maskeyi görüyordu .  Çocuk ona gülümsediğimi görmüyor bile!.

Belki annesi gözlerime yansıyan gülümsemenin farkındaysa bile bebek büyük ihtimalle sadece yüzümü örten maskenin aramıza koyduğu belirsizliği ve hatta korkuyu  yaşıyordu.

Bu maskeleri,  küçücük bebeklerin beyinlerinin nasıl algıladıklarını, gözlerini dün açan bu minik varlıkların kendi evlerinin dışındaki dünyada gördükleri maskeli insanların onların psikolojisine nasıl etki yaptığını bilmiyorum.

Bu bebek sadece ona yakın olan insanların yüzlerini inceleme şansına sahipti şimdilik.

Her sokağa çıktığında yüzlerini örtmüş insanların dünyasında büyük ihtimalle neler olduğunu kavramaya çalışıyorlar şimdi bebekler.

Yaşı tam Corona'nın başladığı günlere denk geliyor.

O bir Corona Boom bebeği!!

Savaşlarda eve kapanan toplumlarda yaşanan  nüfus patlaması yeniden yaşanıyor büyük ihtimalle bütün dünya'da!

Bebekler bu kez patlayan bombaların ortasında doğmuyorlar ancak herkesin herşeyden şüphelendikleri bir paranoyanın orta yerinde hayata adım atmanın şaşkınlığı içindeler belki de onlar da.

Anneleri tarafından hiç anlam veremedikleri uyarıları altında bahçeye inen çocukların yaşadığı bir dünyaya geldiler.

Bazen sokağa hiç çıkılmıyor. Sadece en yakınlarıyla görüşülünebileceğini düşünebilir minicik beyinler.

Diğerlerinden uzak durmak gerekiyor!

Arkadaşlarının evlerine gitmelerine bile izin verilmeyen küçükler çok şimdilik!

Toplumun geçirdiği travmanın ortasında hayatlarının ilk yıllarını, en kritik zamanlarını aşmak zorundalar.

Bugünün çocuklarının yaşadıkları belirsizlikle, şüpheyle şekillenen ilk yılları onları ileriki yıllarda nasıl etkileyecek acaba?

Ya görünmez bir şeyden korkmak ?

Akıllarının hiç almadığı şey de bu olmalı.. Görünmezden korkmak!!

Kimileri için bebeklikte, hayatlarının ilk yıllarında yaşanıp unutulacak bir olay olacak bu virüs.

Kimileri için de psikolojilerinde derin bir iz bırakacak.

Onlara verilen mesajlara göre bir çoklarının hayatları şekillenecek .

Bizlerin bilmediğimiz, şimdiye dek tanımadığımız  bir yeni dünya başlıyor belkide onlar için!

Kalabalıklar içinde olmanın keyfine varamayan, törenlerin heyecanını yaşayamayanlar...Milli bayramlarda birlikte sevinemeyen, dini günlerde biraraya gelemeyen toplumlar oluştu birden. Ve bu toplumların içinde ilk günlerini, ilk senelerini geçiren çocuklar yaşadıklarımızın sebeplerini acaba ne şekilde algliyorlar?

Anneleri işsiz kalırken, babaları ekranlardan iş toplantlarını yaparken.

Ekranlara her gün hasta insanların hikayeleri banzen görüntüleri yansirken.

Bir dükkana girebilmek için sırada bekleyen insanlar birbirlerinden uzak durmaya gayret ederken şekillenen yeni toplumsal ilişikiler bugünkü bebeklerin, küçük çocukların standart hayatına dönüşmesin diye ümit ediyorum.

Yapılan aşılar büyük kitleleri hedef alıp, herkesi kapsadığında belki de daha kısa sürecek bir süreçte çocuklar bugünleri unutacak zamanı  bulacaklardır.

Şimdilik dünya hala bu olayı arkasında bırakamadı.

Çocukların eskisi gibi gülümseyebilecekleri , bildiğimiz o monotoniye geri döneceğimiz günleri özledik çoktan.

Paranoik toplumların, hasta insanların içinde büyümesin bir nesil!!

Kendi kendini yıpratmayı başaran toplumlarla dengesini kaybeden dünya, sağlıksız beyinlerin ürettiği teorileri bir kenara bırakıp, sağlıklı nesiller için , bugüne dek devam ettiğimiz yanlışlarımızı bir an önce düzeltmenin yollarını bulmak zorunda!

Yüzyıllarca dengesini bir şekilde korumayı başaran doğayı endüstri devriminden bugüne, kısacık bir zamanda  yıpratan insanın aklını başına almasının zamanı gelmedi mi?

Bugün daha çok seller, daha çok depremler ve tsunamiler olduğu gibi.. neslini tükettiğimiz canlıların yokluğunun bozduğu dengeler yaşamı her yönden tehtid ediyor.

Gelecek nesillere bırakmak zorunda olduğumuz bir dünya var.

Ve bu ortak yaşam için insanların el ele vermesi gerektiği günler çoktan geldi.



Batya R. GALANTI


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder