Karşılıklı tolerans!!
Nerede olursa olsun karşıma çıkıyorlar, farklı düşündükleri için birbirlerini düşman görenler ve kavgaya tutuşanlar. Israel'de, Türkiye'de, Amerika'da! Tüm dünya'da!!
Her yerde insanlar farklı düşünenlerle anlaşmakta zorlanıyorlar. Özellikle de politika'da!
Doğru, bizim gibi olmayanı anlamak kolay değildir ama yine de onları en başından düşman ilan etmek ne kadar doğrudur? Kimi Amerikalı arkadaşlarım var.. Son günlerde onların aralarında bu seçim sonrası ne kadar da büyük bir gerilim içinde olduklarını görüyorum Sadece Capitol'ü basanlar değil Amerika'liların hepsi birbirleriyle sürtüşme içinde bu son senelerde.. Aralarındaki kedi fare misali düşmanlıklar açıkça sezilebiliyor.
Neden insanlar birbirlerini anlamak yerine hemen kavga ediyorlar diye düşünüyorum. Politik duruşlar neden insanları bu derece ayrıştırıyor? Çünkü sanırım politik duruşumuz tüm hayatımızın hatlarını şekillendiren standartları içeriyor. Nasıl bir toplumsal hayat istediğimizi, nasıl bir ülke ve dünya hayal ettiğimizi sectigimiz politik çizgimiz belli ediyor. Geleceğimizi, hedeflerimizi gerçekleştirebilmemizin yolu kendi duruşumuzu belirleyen politik partiye vereceğimiz desteğimiz oluyor. Mesela daha kapalı bir toplum hayallerimiz varsa eğer Muhafazakar Partiye oyumuzu verirken liberalleri tüm değerlerimizi yıkmakla tehtid eden düşmanlar olarak algılayabiliyoruz.
Halbuki her insan kendi yolunun en doğrusu olduğunu iddia ederken kimse özde başkasına kötülük yapmayı amaçlamıyor. Her insan sadece kendi değerlerine uyan yolu en doğrusu olarak görüyor. (Problem de burada başlıyor.
Demokrasi ne zaman tehlikeye düşüyor? İdeallerimizde gözümüz körleştiğinde başkalarına olan toleransımızı kaybediyoruz. İşte o zaman tehlikeli sınırlara gelmiş olabiliyoruz. Mesela senelerdir sosyal media'dan tanıdığım kimi ultra liberal arkadaşlarım var. Onların tüm politik görüşlerini ben açıkça biliyorum çünkü onlar liberal duruşlarını saklamıyorlar. Onlarsa benim daha konservatif fikirlerimi daha az bilirler. Çünkü ben politik tartışmaları böyle yerlere taşımayı çok sevmem. Ancak ben onları oldukları gibi kabul ederim. Çünkü bir çok farklı konularda onlarla aynı düşündüğümü görürüm. Sonuçta sadece belli şeylerde ayrı düştüğüm için onları reddetmek bana mantıklı gelmiyor. Ancak buna karşın kimi liberallerin kendileri gibi düşünmeyenleri farkettiklerinde nasıl tepki verdiklerine şahit oldum. Tırnaklarını çıkarıp kükremeye başladılar bir anda!! Böyle durumlarda ben büyük bir ikilem görüyorum. Eğer onlar bu kadar liberallerse o zaman neden kendilerinden daha muhafazakar fikirlere karşı bu kadar büyük tepki veriyorlar? O zaman nerede bu insanların liberalizmi? Kısmen daha muhafazakar olup liberal insanları oldukları gibi kabul edenler mi yoksa karşılarındakinin kendileri gibi olmadıklarını keşfettiklerinde bir çırpıda düşmanlaşanlar mı daha toleranslılar? Demek hiç bir şey tam olduğu gibi. ya da olması gerektiği gibi değil.
Israel'de de sağ ve sol'un birbirleriyle elektrikli günlerden geçtiğimiz bu dönemde, işimize gelse de gelmese de demokrasinin bize getirdiği sonuçları yeri geldiğinde kabullenmek zorundayız.Seçimlerden çıkacak sonuçlar bizi tatmin eder ya da etmez. Çoğunluğun sözü geçecek. Bunu kabul etmeyenlerin toplumu kaos'a itecek davranışlarıysa kimseye iyilik getirmeyecek.
Hep birlikte yaşamamızın birinci kuralı başka insanların farklı düşünmelerine alışmaktan geçiyor.Farklı düşünmelerine, farklı şeylere inanmalarına.. Hayatı belli bir denge içinde yaşmaya devam edebilmemizin tek yolu ayni toplumda değişik renklerin varolduklari gerçeğiyle yaşamaktan geçiyor. Dilerim bu uyumu korumayı sonunda başarırız.. Israel'de , Türkiye'de , Amerika'da ve tüm dünya'da...
Batya R. GALANTI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder