17 Mayıs 2022 Salı

Smartphone'unumun ucundaki dostlar

Hepimizin cep telefonu en az bir kez  kendi başına (!) iş becermiştir. Günlük hayatında teknolojiyi çok fazla kullanmayanların başlarına daha sık gelse de hepimiz zaman zaman bütün gün elimizden düşmeyen bu tuhaf alet yüzünden hiç istemeden bir yerleri aramış olarak bulabiliyoruz kendimizi.  Ekrana farkında olmadan dokunduğumuz  telefonun birilerine kendi hür iradesiyle ulaşması  mümkün olabiliyor. Ve tabi sonuçta ya gülüyoruz ya da karşımızdaki kişinin samimiyet derecesi ve aramızdaki hierarşik konuma göre bir an için kızarıp bozararak ter dökerken bulabiliyoruz kendimizi.  Yalnışlıkla aradığımız kişinin kim olduğuna göre değişen şeyler bunlar.

Dün akşamüstü tam oğlumu her pazartesi akşamı olan olağan toplantılarından birine bırakmak için hazırlanıyordum. Bir elimde telefon olduğu halde diğer elimde tuttuğum şeyi kütüphaneye yerleştirirken  aynı anda masamın üzerine koymaya çalıştığım smarphonumun ekranının aydınlandığını gördüm. Birisi beni arıyordu ama telefon çalmıyordu.

Bir baktım Whattsap'ta, aynı sıraları paylaşmış olduğum bir lise arkadaşımın gülümseyen resmi bana bakıyor; "Aaaa Zeynep beni arıyor!"dedim. Aloooo... Batya'cim nasılsın diyor bana.. Telefon hiç çalmadı biliyormusun diyorum. ( Telefonu açan tarafın ben olduğumun farkında değilim bile... )  Ve karşımda Figen Güler ve Nevin.... Bende büyük bir heyecan.. Onlarla en son 2005'teki Pilav Gününde görüşmüştük.  Nasıl olduğunu anlamama bile fırsat olmadan senelerdir görüşmediğim sınıf arkadaşlarım telefonun öbür ucundalar.

Üç insan, üç geçmiş, üç lise arkadaşım ve bugün artık orta yaşı bulmuş olan üç tatlı bayan karşımda...yıllar sonra yeniden konuşurken sesleri bana hiç yabancı gelmiyor. Herkes özellikle neden bana hitab ediyor  tarafı anlamasam da ( arayan ben olunca tabii ) ilgilerinden yeterince memnun olduğumu hissettim. Ne güzel bunca zamandan sonra, gençlik yıllarımdan insanlar beni unutmamışlar.  Neler  yaptığımı merak ediyorlar.... çok az Gal'den, günlük hayatımdan bahsettim ... Israel'den Türkiye'nin nasıl göründüğünü merak ettiler. Burada yaşayan Türk kökenli arkadaşlarımın her zaman Türkiye'yi konuştuklarını söyledim. Yazılarımda Erdoğan'a çok fazla sövdüğüm için gelirsem tutuklamazlar mı? diye de sordum...hahahah

Sainte-Pulcherie'deki grubumuzdan elimde bugün sayılı bir kaç arkadaş kalmışken, Saint-Benoit'da, o yıllar o derece yakın arkadaş olmadığımız halde, face'te birbirimizi bulduğumuz günden beri ilgisini yakınlığını hiç esirgememiş olan sevgili Zeynep Tezer'in samimi dostluğu sayesinde kendimi bulduğum Whattsap sınıf arkadaşları grubunda onlarla konuştuğumda bir an içimde son derece büyük bir nostalji hissettim. O yıllara ve İstanbul'a

Bana en son oraya ne zaman geldiğimi sorduklarındaysa çok şaşırdılar.

Onlara Danielle'le en son bulunduğum Pilav Gününü anlattım. O günü onlar da anımsadılar. Kızımın bana ne kadar çok benzediğini tekrarladılar bir defa daha...Daha geçen günlerde gördüm, Saint-Benoit Pilav günü sanırım önümüzdeki hafta...

Danielle'in hiç unutmamış olduğu şeylerden biri de okulumdur. Herhalde annesinin okuduğu sıraları görmek ona bir hayli ilginç gelmişti ki hatırından hiç çıkmamış.

Bense 10. sınıftaki ilk günlerimi çok iyi anımsıyorum. Bir anda yeryüzüne inmiş bir marslı gibiydim. Herkesin birbirini çoktan tanıdığı, senelerdir aynı sıralarda oturan, birlikte gülüp ders yapan eski sınıf arkadaşları arasına katılan bir yabancıydım. Ancak yine de, Zeynep, Figen, Serpil ve Sedanın arkalarında oturmamla beraber onlar beni  çok çabuk kabul etmişlerdi.  Aramızda belli bir samimiyetin kurulması hiç zor olmamıştı. Ve yanımda oturan çok sevgili Rejin'leyse kırk yıllık bir dostluğumuz var gibi hissetmiştim. Çok munis, çok tatlı, çok iyi bir kızdı Rejin. Bir o kadar kendi halinde ve o da kısmen benim gibi çekingen.

Ancak bazen çekingenliğinizi kırmanın da yollarını bulursunuz. Siz insanlara gülümsediğinizde onlar da size gülümsüyor

Varolan arkadaşlıkların orta yerinde bir yeni olmak genelde zordur, Ancak bu tatlı bayanlar bu zorluğu yenmemde bana çok yardımcı olmuşlardı. İlk günden samimi, sıcak ve bana açıktılar.

Bugün bu sıcaklığı hala gösterdikleri için kendimi çok şanslı hissettim dün. Uzakta olsalar da kalplerinin hala yakın olduğunu farkettim. 

Sonunda, ne iyi olmuşta telefonum onları aramış dedim!!!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder