17 Mart 2022 Perşembe

Erkeği erkek yapan nedir?

Ben çocukken Türkçe'de deyim gibi bir söz vardı.

"Her gördüğün bıyıklıyı baban mı sandın "diye!

Türk erkeği ve bıyık birbirleriyle öyle özdeşleşmiş bir kavramdı ki artık bunun üzerinden türeyen deyimler bile ortaya çıkmıştı.

Şu an bu deyimi yazarken, şöyle google'a emin olmak için bir göz attım. Sonuçta bu söz benim hatırladığımdan biraz farklı çıktı karşıma; Aramalarda, her yerde, "Her gördüğün "sakallı'yı" baban mı sandın!" şeklinde geçiyor ki şaşırdım. Acaba günün modasına göre deyim de evrim mi geçirdi yoksa ben mi yanlış hatırlıyorum bu sözü?

Okay. Ben deyimi bıyıklı olarak hatırlasam ya da sakalla olsa farketmez!!

Her suratında kıllarla gezeni baban mı sandın deseniz ne olur ?!

Önemli olan biz insanların şekilciliğinden bahsetmek istemem...

Türkiye'de yaşadığım dönemlerde yer etmiş,  şekilci bir bakış açısı derdi ki:  Bıyık erkekliğin sembolüdür!!

O dönemlerde, bıyık Türk kültürün neredeyse ana taşlarından biriydi.

Erkek dedikleri zaman bıyıksız düşünülmezdi. ( Benim babam dışında!!)

Hatta gayet akıllı, kültürlü insanlar bile  bu yaygın alışkanlığa uymak zorundaymış gibiydiler.

Sanki bir moda gibi, başladı mı arkasından giden bir çoğunluk vardır,

Ya da yaşadığınız toplumun koyduğu kriteryonların bir parçası olmak sanki daha çok işlerine gelir insanların.

Bense, küçücük bir çocuk olduğum halde etrafta karşıma çıkan bütün erkeklerin suratlarının ortasında olmazsa olmaz olan o koca bıyıkları sevmezdim.   Belki de annemin aklıma yerleştirdiği şeylerden biri de buydu. Onun deyimiyle, suratlarında bir fırça ile gezen erkekler :))

Bıyık öncelikle çok bakım isteyen "dekoratif " bir şeydir!!😅

Bir insan sadece toplumun onu daha erkek kabul etmesi adına o fırçayı uzatmak zorunda hissediyorsa kendisine bakması gerektiğini de unutmaması gerekir.  Bizim sokakta gördüğümüz erkeklerse genelde peşmurde halleri, saç sakal birbirine karışmış durumlarıyla pek bakımlı bir görünüş sergilemiyorlardı.

Ve ben büyüdüm ve bıyık hep Türk  erkeğinin en vazgeçemediği şey oldu.

Kadınlar bile çoğu kez erkekleri bu şekilde severlerdi o ülkede. Erkek dediğin bıyıklı olur denirdi.

Sanki suratinin ortasında bir erkeklik damgası, bir mühür gibi. O mühür, en basit yoldan, zahmetsiz bir cinse kendince bir derece veriyordu. Kılını kımıldatmadan, parmağını oynatmadan bir itibar kananmaktı. Tabi buna inananlara göre.

Ahhh harika, çok yakışıklı, kocaman da bıyıkları var!!!

Bir erkeğin, adam gibi adam olmasını suratındaki kıllara bağlayan bir görüş açısının  milyonlarca insan tarafından benimsenmesi!!

Bugünse sadece Türkiye'de değil..bütün dünyayı saran yeni bir akım var. Bıyığın yerini almış olan sakal modası.

30 sene evveline dek bıyığın bir şeyleri ıspatlamaya çalıştığı Türk toplumu gibi birden bire çoğunluğun  yüzüne düşen bir gölge gibi geldi şu sakallar!!!

Tarihte de erkeklerin çoğu zaman sakalları olduğunu unutmadan geçmemek lazım. Moshe Rabeinu'dan  Yeşu'ya... Ve tarihteki Imparatorlardan, bilim adamlarına dek, hepsinin sakalları vardı. 

İşin ilginç bir tarafı sarışınlar sakal bıraktıklarında Filozofa esmerlerse teröriste benziyorlar!

Yeni dönem gençliğin, neredeyse tümünü sarmış bir moda bu. 

Ve sanki bu modayla beraber gelen başka başka bir şeyler daha var... Yanlız sakal değil, erkekler, erkek olduklarını ekstradan geliştirdikleri kaslarıyla falan ispat yarışındalar bugün.

Derken biz insanlar ilk intibanın peşinde yeni yeni modalar keşfediyoruz. Bazense eskiden de trend olan formlara bir kez daha dönüş yapıyoruz.

Bazen sıkılmamak için. Çoğu kez, değişiklik için. Ve hep kadın ya da erkek cinselliğini bir seneden diğerine daha da vurgulamak için bir adım daha ileri giden trendler çıkıyor.

Erkek, bıyığı ya da sakalıyla daha çekici olacağına inanıyor. Sakalı onu daha erkek yaparken,  bir adım ötede, bir de kaslarını vücudunu geliştirmekle uğraşıyor. Erkek adam güçlü kuvvetli olmalı deniyor. Kadınlar bunu sever. Ancak kadına davranışlarıyla kendini ispat etmenin önemi ikinci plana düşmediği sürece.

Bir erkeği, dış görünüşüne göre beğenen aklı başında bir kadın bir sonraki adımda onun gerçek 

erkekliğini arar. O da bambaşka bir yerde,  O da onun beyninde ve kalbindedir.

Her ne kadar fiziksel nitelikler kişiyi etkilemenin ilk anahtarı olsalar, her ne kadar, uzun boylu, geniş omuzlu, güzel saçı olan bir erkeğin ilk bakışta kadına cazip gelmesi kaçınılmaz olsa da. Bunun ötesine gitmenin mümkün olmadığı insanlarda herşey sadece cinsel kodlarla sınırlı kalır.

Sakalları, kasları ve maço giyim tarzlarıyla gezen çok genç insanların verdikleri, yansıttıkları mesaj 

buymuş gibi geliyor bana.

Kimi erkek ya da kadın göze çarpan yüzeysel özellikleriyle insanın gözlerini bulandırıyorlar sanki.

Sadece bıyık ya da sakalla erkek olanlar şişme göğüslerle gezen kadınları ideal görürler herhalde.

Toplumları yöneten beyinlerin yarın öbür gün güdümlerine girmekten başka hiç bir çareleri kalmayacak 

kitleler, akıllarıyla bir yere varmak zahmetine katlanmayanlar, kasları ve göğüsleriyle oynamaya devam 

edecekler. 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder