7 Şubat 2022 Pazartesi

Arap toplumunu eğitmeyi hedefleyen bir oyunun iptali

Geçen Haziran Ayında Israel'de Kadın Hakları derneği Na'amat tarafından desteklenerek, Arap Toplumunda kadınlara yönelik şiddete karşı toplumu eğitmek adına, Nazaret Fringe Tiyatrosu Sanat Yönetmeni Hişam Suleiman tarafından sahneye uyarlanan bir tiyatro oyunu, Israel Tiyatro Festivali İsrAdrama dahil olmak üzere ülkenin değişik bölgeleri ve şehirlerinde bugüne dek 70 kez sergilendi.

Başta Israel nüfusu içinde en çok şiddete maruz kalan Arap kadınları olmak üzere, Arap toplumunu ve herkesi bu konuda bilinçlendirmeyi amaçlayan bu tiyatro oyunu  geçtiğimiz günlerde, Israel'in kuzeyindeki 12.000 nüfuslu Arap yerleşim yeri olan Jatt'ın Belediye Başkanı Khalled Jarrah tarafından iptal edilmiş.

Modern bir ülkedeki bir Arap Köyünün Belediye Başkanı olan zat, bu oyunun, Arap kadınlarını erkeklere karşı ayaklanmaya teşvik ettiğini ve İslamın esasına karşı geldiğini iddia etmiş.

Bir Arap Atasözü dermiş ki, "Erkek akşam eve geldiğinde önce karısını dövecektir, eğer kendisi nedenini bilmiyorsa kadın mutlaka biliyordur."

Yüzyıllar boyunca kurdukları sefil bir sistemin hala daha geçerliliği için savaşan bir toplumun önde gelen liderleri, yaşadıkları ülkenin kendileri için gösterdiği gayrete, içlerindeki şiddete son vermek, birilerini eğitmek için devlet tarafından ayrılan bütçeye karşılık,  daha iyi bir yaşam için kendilerine gösterilen aydınlık yol yerine karanlıkta kalmayı tercih ediyorlar.

Üzerlerinde hakimiyet kurdukları kadınların uyanmalarını istemeyen bir toplumu eğitmek çok zor.

Benim anlamadığımsa, bir Belediye Başkanı böyle bir seçeneği kullanarak, toplumu aydınlatacak girişimleri, istediği gibi engellenek sansına nasıl sahip olabilir?

Halbuki bugüne dek onlarca Arap yerleşimi ve köylerinde sahnelenen oyun Israel'in Arap nüfusunun çok ilgisini çekmiş deniyor. 

Tiyatroyu sahneleyen Haşim Süleimani, "Bu toplumdaki kadınların uyanmaları kimi insanların işlerine gelmiyor! " diyor.

Israel'de bugünlere dek artış göstermeye devam eden kadın cinayetilerinin hiç azımsanmayacak bir yüzdesi içimizde birlikte yaşadığımız Arap vatandaşları içinden çıkmakta.

Arap Kültürünün bugüne kadar barındırdığı atarerkil öğeler, kadınları erkeğin malı olarak gören düşünce sisteminde bir reform yaşanmadığı sürece, kadınlar erkeklerin ellerinde şiddete maruz bir yaşam yaşamaya devam edeceklerdir.

Babadan oğula geçen bu anlayışa, bu sisteme karşı bu toplumun eğitilmesi için yapılması gereken şeyler çoktur. Ancak, bir toplum içinde artık kemikleşmiş bir yaşam felsefesini kökünden değiştirmek için o toplumun bireylerinin bu devrimi gerçekleştirecek  cesaret, bilinç ve de isteğe sahip olmaları gereklidir.

Israel Hükümetinin, toplum içinde büyük bir soruna dönen Arap Kadınları Cinayetlerinin bir son bulması için ayırdığı bütçenin amacına ulaşması için, toplumun kendisinin dış destekle beraber el ele vermesi şarttır. Her tür pozitif değişime direnerek, ışığa karşı karanlığı seçerek daha iyi günleri görmeleri ve görmemiz kesinlikle mümkün olmayacaktır.


 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder