Aşağıda paylaştığım şarkı, Şehitler Gününde radio'larda dinletilen şarkılar arasındadır. Bu tip şarkılar her zaman bestelenir Israel'de. Kaybedilen bir kardeşin, çocukluk ya da yuva arkadaşının ardından yazılmış notalar, kimi çatışmaların içinden yasanilanlari en yalın şekilde ifade eden sözler. Uzun savaş gecelerinin karanlığında, top atışlarına karışan yaralı bir arkadaşın inlemelerini, kollarında son nefesini veren komutanının arkasından, unutulmayan anları melodilere dökmeyi tercih eden sanatçılar, müzisyenler çoktur.
Her savaşın, her çatışmanın sonrasında, hassas kişilikler bir daha aynı insanlar olamazlar. Geçen her savaşın ardında, bedensel sakatlıkların yanında, manen değişenler belki de en büyük zararı görenlerdir. 17 yaşımda, teyzemin Holon'daki evinde kalmaya geldiğimde, bana verdiği küçük odada kuzinimle birlikte yatacaktık. Karşılıklı iki yatak ve duvardaki resimde, annemlerin 13 yaşında ölen kardeşlerinin yemyeşil gözleri sanki bize bakıyordu. Karşı taraftaysa kim olduğunu bilmediğim bir gencin fotoğrafı asılıydı. Onun kim olduğunu sorduğumda, Eli'nin en yakın sınıf arkadaşıydı dedi teyzem. I. Lübnan Savaşında ölmüştü. Bu olaydan sonra, Eli aylarca odasına kapanmış.
Eşimin bir amcası Post Trauma yaşamış biriydi. Ve yine aileden bir başkasında daha, asker sonrası aynı ruhsal durum ortaya çıktı. Ve böyle insanlar çok fazla. Savaşı, çatışmaları, ölümü ve vurulan insan manzaralarını kaldıramayacak kişiler az değiller.
Yazılan şiirler, şarkılar nereye kadar ifade edebilirler sakat kalmış, bir anlamda bırakılmış ruhları?
Bir ülkenin daha yaşanır bir yer olması için huzura, barışa ihtiyacı vardır.
Bugünkü çocuk 20 yaşına geldiğinde, silah, barut ve tank görmek zorunda olmamalı. İnsanlar daha adil, daha güzel, daha huzurlu bir dünya yaratabilecek kadar akıllı ve duyarlı olabilmeliydiler. Küçücük bir toprağın arkasından ölenlerin canları bir hiçmiş gibi geliyor insana, Geçtiğimiz hafta Israel de iki trajik olay yaşandı. İki ayrı kaza. İki ayrı felakette, dört genç insan hayatlarının daha en başlarındayken öldüler. Biri, askeri talim sırasında, gece yarısı, Israel'in en seçkin komando birliklerinden birinde bir askerin, karanlıkta karşı taraftan gelen askerleri terörist zannederek ateş açmasıyla meydana geldi. O korkunç anlarda, iki genç olay yerinde vurularak öldüler. Onları yanlışlıkla öldüren askerin bir daha kendini toparlayıp toparlayamayacağını kim bilebilir. Bir anlık bir yanlış anlama ya da algılama, belki bir anlık bir panik haliyle bir tüfekten çıkan kurşunlar yanlız o iki askeri değil, geride kalan bir gencin de yaşamını bitirmedi mi?? Bir anlık bir hatanın yükünü üzerinden bir gün, biraz olsun atabilecek mi acaba?
Diğer olaysa, Haifa kıyılarında, teknik bir arıza yüzünden düşen helikopterdeki dört askerden ikisinin ölümüydü... Melodiler yeter mi, geride kalan ailenin, dost ve yakınların acısını ifade etmeye. Kimi bölüklerden çıkan askerlerin manen bir daha hiç bir zaman aynı insanlar olmadıkları bir ülkede her gün, artık bu savaşlar bitse deseniz de sabahın ilk ışıklarıyla gözlerinizi açtığınızda, yaşadığınız koşullarda bu barışın nasıl geleceğini bilmezsiniz.
Şay Gabso söylüyor... Başımı kaldıracağım....
Sözlerin tercümesi... Şimdiki zamanda yürüyorum Kaybolmuş bir çocuk gibi.... Avuçlarım uzanıyor, yardım istiyorlar, seninle bu yolculuğa devam edebilmek için Ama yolun kenarındaki çiçekler benliklerini kaybetmiş gibiler Işığı, güneşi arıyorlar, yardım etsin diye Bilgelik pınarından, umudu yeşertecek bir damla su istiyorlar, Başımı, gözlerimi uzaklardaki dağlara kaldırıp bağırmak istiyorum..
Sesim bir insanın duasına dönsün, bir çığlık gibi duyulsun diye!
Ya kalbim haykırdığında, yardım nereden gelecek? ......................... Yeni yollardan, manzaralardan geçerken Birden adımlarım yavaşlıyor.... Orada olup burada bulunmayan ne var? diye soruyor bir geçen Kalbinde sakladığın nedir? Bütün geçmişini sırtında taşıyan bir yaşlı gibi Dönüp, arıyorum, Bugün böylesine zorken Susup başımı kaldırarak Uzaktaki dağlara bağırmak istiyorum.. Sesim bir dua gibi duyulsun diye.. Yardım nereden gelecek bilmiyorum....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder