10 Kasım 2020 Salı

Neden sigara satışları durmuyor?

Sigara içen insan, kadın bana son derece itici görünür. Halbuki bundan elli yıl evvel ve ötesinde film karelerine elinde sigarasıyla yansıyan kadın insanın gözüne çok doğal gelirdi.. Hollywood filmlerinde kadını daha seksi ,daha çekici göstermek için, o dönem aktrislerinin uzun ince parmakları arasında tuttukları  filtreye yerleştirilmiş sigarayı kıpkırmızı boyanmış dudaklarına götürdüklerindeki  kadın figürü o dönem erkeklerinin fantazilerine aynı şekilde yer etmişti.. Burada kullanılan mesaj, erkeklerin bilinç altında yatan kimi oral fantazileriyle çağrışım yapıyordu büyük ihtimalle..Bu şekilde daha fazla insan  sigaranın büyüleyici etkisine kapılıyordu.

Belli bir zaman evveline kadar sigara erkek ya da kadının cinsel rollerini destekleyen, ortaya koyan bir sembole dönüşmüştü fikrimce.. Geçmiş zamanlarda, bu şekilde sigara satışları daha da artarken , kimse sigaranın zararlarını konuşmuyordu bile.


1950'lerde , 60'larda ve hatta daha ileri tarihlerde sokak panolarında, çevreyolu çıkışlarında, binaların yan cephelerine konulan kocaman reklam afişlerindeki yakışıklı kovboy resimlerini herkes anımsar... Başında kovboy  şapkasıyla, elinde tuttuğu kalın ip olduğu halde atının üzerinde dimdik duran bir erkek vardı her yerde..

Çiftlikteki sığırları yakalamak için  harekete geçmeyi bekleyen genç adamın fotoğrafında verilen mesaj açıktı. Maçoist bir yaklaşımla birlikte genç kadınların gözünde bir ideal erkek tipi yaratılmıştı. Dudaklarının arasındaki Marlboro sigaranın,  erkeği erkek yapan  güçlü ,  geniş omuzlarıyla bütünleştirmiş oluşuyla birlikte ortaya çıkan  bir eros gibiydi bu adam..


Sigara o dönem insanlarına  hiç ait olmadığı özelliklerle birleşmiş bir sembol olmuştu.

Insanlar kısa bir zaman sonra  Marlboro reklamındaki  yakışıklı erkeğin dudaklarının arasındaki sigara yüzünden kansere yakalanıp genç yaşta öldüğünü bile bilmiyordu . Genç insanların yüzeysel düşüncelerinde,  sigaranın karşı cinsi etkilemenin bir yolu olarak görüldüğü  eskilerde. Çocukluktan çıkıp artık birer kadın ve erkek olduğunu ıspatlamanın en basit dışa vurumlarından biriydi bu. Her içlerine çektikleri dumanda vücutlarına aldıkları bir miktar daha zehirle ....

İlk kez denediklerinde boğulacak gibi olsalar da inatla devam eden inatçı aptal insanlar..

Kurtuluşu zor  öldürücü bir bağımlılık.

İstanbul'da özellikle erkekler sokaklarda ellerinde devamlı sigaralarla dolaşırlardı..Kadınlar da yeterince sigara içmelerine rağmen belki ataerkil  bir toplum oluşundan dolayı onlar sokaklarda, açık alanlarda çok daha az sigara içerlerdi.

Okulumun son sınıfında büyük maharet gibi son sınıflara yukarı bahçede sigara içmek izni verilmişti. Gerçi o izin çıkmasaydı bu kez kocaman  gençlerin gizli saklı bir şekilde yine de sigara içecekleri bilindiği için sanırım bu karar alınmıştı..

Benimse kızım büyümeye başladığındaki en büyük kaygılarımdan biriydi, ya bir gün sigara içerse!! 

Bu yüzden 13 yaşına geldiğinde YouTube üzerinden sigaranın insan vücuduna yaptığı zararlarla ilgili bir video bulmuştum . Onu izlettiğimde kızımı bir hayli korkutmuş olduğumu  daha sonraları söylemişse de bugün hala iyi ki izletmişim derim..

Her yıl dünyada yaklaşık sekiz milyon insanın sigaranın getirdiği rahatsızlıklar yüzünden öldüğü söyleniyor.

Geçmişte sigara reklamlarına televizyonlarda, dergilerde, sinemalarda çok sık rastlanırken bugün neredeyse sıfıra inen reklama,  her sigara  kutusu  üzerinde basılı olan kocaman dikkat insan sağlığına zararlı ve öldürücü madde uyarısına rağmen hala daha tüketiminin son derece yaygın olduğu bu başlaması kolay bırakması çok zor olan şeyin üretimine neden son verilmiyor? Neden her yıl milyonlarca kişinin hayatlarını ellerinden alan, bir başka milyonlarınsa yaşam kalitelerini büyük oranda düşüren  böylesi bir madde tüm uyarılara rağmen yasaklanmıyor?

Bu dünyada neden diye sorulabilecek sorulara sadece bir tane daha ekliyorum.. Nedeni belli.. Hiç kimseye, hiç bir şeye güven olmayan bir dünya'da , insanı öldüren bir maddenin neden hala üretildiğini sormak bile saçma sanırım.. Kişisel ve kurumsal menfaatler oldukça, bir kısım ölen milyonların yanında bir kaç bin kişinin cebi belli miktarlarda paralarla dolmaya devam ettikçe neden üretim dursun ki?



Batya R. GALANTI



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder