5 Aralık 2021 Pazar

Son durum

Dün akşam bir kez daha, Yeruşalayim'de genç bir Ortodoks Yahudi yine bir Arap genç tarafından bıçaklandı.

Yeniden ekranlara yansıyan bilindik görüntüler vardı... Karşıdan karşıya hızla yürüyen terörist, kaldırıma vardıktan saniyeler içinde birden arkasındaki genç adama dönerek, elindeki bıçağı neresine gelirse saplamaya  başlıyor.... Eski Şehirdeki Şaar El Şhem Kapısı (  Şaar ibranice kapı demek ) son günlerde büyük güvenlik önlemleri içinde korunmaya çalışılıyor. Ama yine de kafasına esip, eline bıçak alan eyleme çıkıyor. Kafasına göre hareket edenleri durdurmak zor. Bunlar herhangi bir örgüte üye değiller. Güvenlik kuvvetlerinin takibi altındaki kişiler hiç değiller.

Genç Filistinli, birinin bedenine defalarca sokup çıkardığı bıçağı elinde bu defa ileride onu farkeden iki güvenlik görevlisine doğru koşarken sonunun ne olduğunu bilerek hareket ediyordu. Ölümü göze alan kişinin hiç bir şeyden korkusu olmaz. Bu kez onları hedef almak istiyor. Genç asker kız ise olay yerinde saldırganı vurarak öldürüyor.

Televizyon'da papyonlu, ceketli resmi yayınlanan saldırgan 22 yaşında idi. Genç çocuğa bakıyorum. Ne hissedeceğimi bilemiyorum. Kızgınlık, öfke...en çok kime? Ona ya da onu bu hale getirenlere? Hayat bakışını değiştiren çarpık bir topluma? Kültürel evrimi geliştirmeye yetişememiş beyinlere? İmama? Hocaya? Anne ve babasına? Politik yapılanmanın getirdiği sonuçlara? Bu çocuk, farklı bir ortamda yetişseydi acaba 22 yaşında huriler yerine insanlara yardım etmeye koşarmıydı?

Ílk zamanlar bu tip olaylara Avrupa büyük tepki veriyordu. Olay yerinde saldırganları imha eden Israel güvenlik güçleri suçlanıyordu. Bunun insanca olmadığını yazan gazete başlıkları vardı, BBC ya da France24 ya da farklı yayın sitelerinde. Sonra benzer saldırılar, Londra'da Paris'te yaşanmaya başladığında ve tepkileri ister istemez aynı olduğunda sustular.

Bugünler yine belirsiz. Bense sabah İbrahim'i gördüm yine erkenden. Masmavi gözlü bir Filistinli. Haftanın bir kaç günü rastlarım sabahtan bizim mahallede. Doğu Kudüs'ten gelir bizim buralara. Satacak ikinci el eşya arar. Eskiden Gazze'den de gelirlerdi. Arabayla. Dolaşıp sorup soruştururlar. Evde istemediğin ne varsa olur dedi bir gün. Bu şekilde çok ucuzi fiyatlardan aldıkları elektrikli aletleri, kimi mobilyaları kendi yerlerinde satıyorlar. İbrahim'in beş kızı varmış. Bir kaç ay önce telefon numarasını verdi bana. Evden kurtulmak istediğin bir eşyan olursa ara beni dedi. Sohbetçi bir adam. Kızların olduğu için şanslısın dedim. O herhalde pek öyle düşünmüyordu. Ortadoğu'da kız çocuk adamdan bile sayılmaz  Kız çocuklarını insandan saymayanlar bile vardır onlarda. Kaç çocuğun var dediğinizde sadece erkek sayısını verirler kimileri.  İbrahimse bu konuda bana hak verdi. Haklısın. Kız çocuk anne babasına her zaman daha bağlı kalır dedim ona. Onun için şanslısın!!

Şimdi İbrahim her gördüğünde bana selam verir oldu.

Bakalım diğerleriyle neler olacak. Hep bir huzursuzluktur bitmez ki!!

Arada İran'la Viyana'daki görüşmelerde bir yere varılamadığı söyleniyor. İran'ın niyetinin iyi olmadığını Israel'in her an tekrar etmesinin kimseyi ırgalamadığı açık. Batı kendi bildiği şekilde hareket etmeye devam edecek. Trump bir dört sene daha görevde kalsaydı, bu hususta Israel için çok daha iyi olabilirdi. Biden Hükümetiyse, kötünün daha kötüsüne bile hazır görünürken, İran Batı'nın diplomatik bir baskısıdan korkmuyor. Bu da Israel'i son olasılık üzerinde daha çok düşünmeye itiyor. Batı, Israel İran çatışmasının kendilerine neler getireceğini fazla umursar gibi görünmüyor.

Bir Hamas, bir hizbullah, bir İran ve derken canımız hiç sıkılmıyor buralarda...

Sessiz ve sakin bir hafta olmasını diliyorum ben yine de!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder