27 Aralık 2020 Pazar

İnsanların doktorlar kadar psikologlara da ihtiyaçları var!


Geçtiğimiz haftalarda  Gal'in psikoloğuyla telefonda görüşüyordum. Eskiden tüm görüşmelerimiz birebir, terapilerin yapıldığı merkezde olurdu. Korona'yla değişen  şeylerden bir tanesi de  randevuların artık kişileri biraraya getirememesi oldu. Yüz yüze görüşmeler bugünkü şartlarda mümkün olmuyor. Olabildiğince zoom'dan gerçekleşen randevular, iş görüşmeleri ve bazı arkadaş toplantıları gibi psikolojik seanslar da telefon'dan,  zoom'dan ve Whatsapp'tan gerçekleşiyor şimdilik.

Geçen sene görüştüğüm, destek aldığım psikolog bizim okul'dan ayrılınca bu sene yeni bir terapistle yola devam etmek zorundaydık. Gal'in okul hayatı süreci içinde  bir çok  rehber danışman tanıdım. Bazen senede bir bazen bir kaç ayda bir değişiklikler yaşadığımız oldu. Kimileri bizim için olumlu deneyimlerdi. Bazıları sanki daha az tecrübeliydiler.. Bazen kendim konuşup kendim çözüm aradığımı hissettiğim durumlar yaşadı. Bu uzun zorlu yolda. Geçtiğimiz hafta benim için yeniden  bir hayal kırıklığı  oldu. Bu seneki Korona  karmaşasında, daha bir şeylerin en orta yerinde iken sene başında tanıştığımız psikolog hamileliğiyle ilgili sorunlar yüzünden ayrılmak zorunda olduğunu bildirdiğinde bu kez gerçekten üzüldüm. Sene başındaki ilk telefon görüşmemizde ismi Vered ( yani Gül olan ) olan bu  terapistle konuştuğumda kendisine hemen ısınıp ısınamama konusunda çok emin olamamıştım aslında.

Bir kişiyle telefonda konuşmak, yüzyüze görüşmek gibi olmuyor. Karşınızdaki kişinin size söylediği şeyleri tamamlayan yüz ifadesini ve  mimikleri görmediğinizde  bir şeyler eksik kalıyor. İletişim büyük oranda etkileniyor . Bazen insanları farklı düşünüp, yanlış algılayabiliyorsunuz .

Benim  üzüldüğüm bu genç bayanla, zoom'la bir süre devam ettiğim görüşmelerimizin devamında  aramda hissettiğim  olumlu iletişimi her defasında bulmamın çok  kolay olmadığı sorununa dayanıyor. İlk telefon görüşmemizin ardından zoom'da devam eden destek terapileri benim açımdan çok çok olumluydu. İşinin ehli, tecrübeli bir terapistle görüşmek gibisi yoktur . İhtiyacınız olan desteği size verebilen bir psikoloğu  her aradığınızda yanınızda bulacağınızı zannetseniz de durum pek öyle olmayabiliyor. Bu yüzden  doğru yerde, doğru öneriler, uygun tavsiyelerle, size otistik çocuğunuzu nasıl eğitmeniz gerektiğini, günlük hayatınızı nasıl düzenlemeniz konusunda size yol gösterebilen bir psikolog altın değerindedir bence. Sizi sıcak sesiyle yeri geldiğinde kucaklamayı bilen anlayışlı, insancıl bir kişiye sorunlarınızı açtıktan, kendiniz ve  ve çocuğunuz hakkında yeterince açıldıktan ve  anlattıktan sonra  bu yolu yarıda kesmek ideal olmuyor ne yazık ki!

Kısacası yarı yolda bırakılmış hissi yaşıyorum şu an. Kadının elinde olmayan sebepler yüzünden bir kez daha tanımadığım bir başkasıyla yoluma devam etmek zorunda kalacağım.  Aynı şekilde tabi Gal de!İyi bir psikolog arayışı bizim gibi problemleri olan insanların çok sık karşılaştığı sorunlardan olabiliyor.

Peki neden iyi bir psikolog bulmakta  bu kadar zorlanıyor insan?

Sebepler çeşitli bence. Kişisel şeyler olabilir, karşılıklı uyum sağlayamama sorunu olabilir ya psikoloğun yöntemi size uymayabilir ya da  psikolog daha tecrübesiz olabilir.

Tüm bunlardan başka , kimi psikologlar sadece kendileri için maddi bir  kaynak  olarak gördükleri görevlerini gerçekten severek yapmadıklarından size uymazlar!!!!  ( Tamamen insanı sevmekle başlayan bu mesleğe uygun olmayan kişilikleri yüzünden iyi birer psikolog olmayı başaramayanlar var! Onların tek ilgilendikleri şey sırtınızdan kazanacakları paradır.

Bugün Gal için bize verilen terapiler devlet desteğinin bir parçası olduğu için tabi durumuz çok farklı

Bense, 22-23 yaşlarımda iken  psikolog arayışına girmiştim. Ailemden, yakınlarımdan  bulamadığım desteği profesyonel bir elden aramak zorundaydım. 1990'larda İstanbul gibi tutucu ve tabuları bir hayli fazla olan bir yerde sessizden kendim için çözüm aramaya koyulmuştum. Her ne kadar  panik atak sorunu hakkında bilgi edinerek, okuduklarım ve öğrendiklerimle kendi kendime bir şekilde yardım etmeyi başardıysam da hala profesyonel birinin  desteğine,  kendimi birisine anlatmaya, bazı şeyleri değiştirmekte yardıma ihtiyacım olduğunun  farkındaydım. Bu şekilde, bir hayli isim yapmış Psikologlar arasından bana yardım edebilecek birisini bulana kadar bir kaçının kapısını vurmak zorunda kalmıştım.

İlk terapi denemem, gazete ve dergilerde sık sık makaleleri yayınlanan , psikoloji üzerine bir çok kitaplar yazmış ünlü bir kadın psikologlaydı . Ve bu denemem benim için  ne kadar büyük bir hayal kırıklığı idi anlatamam! İlk seansımızda kadının karşısına oturduğum ilk dakikalardan itibaren  hiç değişmeyen ciddi bir ifadeyle en ufak bir tepki vermeden sadece söylediklerimi yazıp durmuştu. Bir saat boyunca çocukluğumu anlatmıştım.  İkinci gidişimde yine durmadan yazmıştı. Yüzü yine hiç gülmemiş benim yüzüme ise neredeyse bakmamıştı. Bu da bir yöntemmiş diye iddia etmişti sonradan bir arkadaşım. . Üçüncü kez sadece bir rüyama kısa bir yorum yapmakla kalmıştı. Denizle ilgili bir rüyam için fransızca'da "la mer"  ( denizin )  anne olan " La Mère " ''le bilinç altımda çağrışım yapıyor demişti...Kadının iddiasına göre, 11 yaşımdan beri öğrendiğim fransızcanın  şuur altımda böyle bir kelime oyunu yaşatacak kadar bir etkisi vardı ...  Bu üç terapinin sonucunda tek vardığımız nokta, bana yaptığı bu küçücük psikoanalitik yorumdu. O ana dek kadın hep susmuştu.  Rüyamdaki deniz annemi temsil ediyormuş ! efendim!! Peki!!!

İkinci psikolog deneyimim ise  yine ünlülerden bir tanesiyleydi ve gayet güleryüzlüydü  ama saatleri doluydu . Bu yüzden beni yanındaki tecrübesiz, apprenti genç psikolog'a devretmişti. O da benimle terapiyi bırakıp kas gevşetme teknikleri uygulamayı tercih edince bir kaç boşa giden seansın sonunda yeni birini aramaya başlamıştım bir kez daha

Bir akşam Mecidiyeköy tarafında cadde üstünde kocaman bir apartman dairesinde gittiğim  Psikolog-Dr. bayan hepsinden daha ilginç bir deneyim olmuştu benim için . Kocaman büro gibi bir odası vardı Ve odanın boyutlarına uygun yine koca bir masanın arkasında oturan koca bir kadındı bu . Sanki terapi yapmaktan çok işini iki dakikada prospektüse karalayacağı  ilaçla halletmeyi tercih edecek bir doktora benziyordu. Esasen zaten hem psikiatrist hem de sözde psikoterapistti bu kadın.

Karşısına oturduğum andan itibaren bana yönelttiği bir kaç sorunun ardından kadın mevzuyu hemencecik kendi çocukluğuna getirmişti. Bana kendi çocukluğunu, kendi karmaşık duygularını , ne kadar mutsuz bir gençlik geçirdiğini anlatırken bir ara gözyaşı bile dökmüştü. Bu durumda ben artık iyice afallamıştım. Kadından çıktığımda  kendimi bir hayli tuhaf hissetmiştim. O beni değil ben onu dinlemiş ve sonunda  bir de üstüne kendisine  yüklü bir ücret vermiştim.

Başka bir psikologla yine tek kerelik bir denemem gözyaşlarıyla sonlanmıştı. O adam gerçek anlamda kötü bir insan çıkmıştı. Seans sonuna doğru, fiyatı çok yüksek olduğu için kendisinden benim için  bir indirim yapmasının mümkün olup olmadığını sorduğum için muayehanesinden ben ağlatarak göndermişti. Ona anlattıklarım üzerinden beni incitmesi inanılmazdı.

En sonunda Amerika'da eğitimini tamamlayarak Türkiye'ye dönen genç ve yetenekli, bugün mesleğinde çok iyi bir yerde olduğunu tahmin ettiğim psikolog bayanı bulana dek sonuçta gereksiz zaman ve para harcamak zorunda kalmıştım ne yazık ki!

Ben insanların büyük bir bölümünün  psikoloğa ihtiyaç duyduklarından eminim ama çoğunluk ya bunun farkında değiller, ya da bugüne dek tabu olarak gördükleri terapileri kendileri için olmadığına inanıyorlar.

Bugün bile bir çok insan için psikoloğa gitmek neredeyse delilik demek gibi bir şey. Halbuki normal olmayan insanlar ve deliler kendilerine yardım etmeyi düşünmezler. Bir insan kendi kendine bir destek arıyorsa aklı başında demektir. Ve bugünkü şartlarda profesyonel destek ihtiyacı duymayan kaç insan vardır bilmiyorum. Halbuki en ufacık fiziksel bir rahatsızlığımızda doktorlara sorunsuz koşabiliyoruz. Ruhumuzun aynı itinaya ihtiyaç duyduğuna da neden inanmıyoruz? Ya da ille de panik atak sorununuz mu olması lazım?

Hayat ufacık sorunlardan kocaman mücadelelere kadar bizden çok fazla şeyler bekliyor. Ve günümüz insanı etrafından her zaman ihtiyaç duyduğu desteği bulamayabiliyor. Etrafımızdaki kalabalıklar görünürde yanlızlığımızı gizleseler de gerçekler bir çoğumuz için farklı olabiliyor.

Fakat burada da ortaya çıkan en büyük sorunlardan bir tanesi  psikolog ücretlerinin çok yüksek olmasıdır. Bu da gerçekten haksızlıktır!!! Bir çok insan psikologların aldıkları korkunç ücretler yüzünden, bunu karşılayacak maddi güce sahip olmadıklarından da psikoloğa gidemiyorlar. Devlet psikolojik yardım gören insanlardan psikologların aldığı ücretlerde mantıklı bir fiyat belirlemesi yapmalıdır. Daha sağlıklı, daha iyi işleyen toplumlar için gereken temel bir ihtiyaçtır bu benceToplumların psikolojisine hala daha bir lüks gözüyle bakmaktan vaz geçilmelidir diyorum.


Batya R GALANTI









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder