Korona bitmedi!
Bir buçuk ay devam eden karantinanın ardından salgında görülen hafifleme, hasta sayısında gözlenen önemli düşüşle birlikte ekonominin girdiği açmaza bir son vermek için insanların hareketliliğine konulan kısıtlamalar geçtiğimiz haftalarda yavaş yavaş kaldırıldı..
Önce sokağa çıkma yasağına son verildi, sonra kimi iş sahalarının yeniden açılması gündeme geldi. okulların yeniden normale yakın bir şekilde eğitime geri döndürülmeleri ( ki bunlar bildiğimiz, mesafeyi koruma, hijyen ve maske gibi şartlarla geldi ) yavaş yavaş mümkün oldu..
Tanıdığım insanların çoğunun moralleri bu son dönem çok bozuktu.. Kimse böylesi dinamik bir toplumda , bugünün herşeye full gaz yetişme çabası içinde yaşayan insanının bir buçuk ay boyunca, hatta kimileri için iki hatta üç aya yakın bir zaman süresince normal hayatlarından tamamen men edilecekleri tahmin edemezdi..
Evet, resmen men edildik!! Demokratik, toplumsal haklar falan bir anda palavra oldu..Resmen despot rejimlerde olduğu gibi, mecburen insanlara sokağa çıkmak , işe gitmek, eğlenmek, her şey neredeyse her şey yasak dendi. İlk zamanlar birilerinin aldıkları tedbirlere karşı çıkanlar oldu.. Bütün bunlar demokrasiye aykırı diyenler vardı. Korona bile insanların özgürlüklerini ellerinden alamazdı!!!
Kimi tedbirlerse bir çok akıl almaz komplo teorileri üretilmesine sebebiyet verdi.. ..
Hayatın kimi anlamda bir bilim kurgu'ya dönüştüğü, ilk büyük yasakların, geniş kısıtlamaların ardından insanlar evleriden yeniden çıkılabileceğini duydukları an özgürlüğe salınmış vahşi hayvanlar gibi davranmaya başladılar.. Yasaklar bitti, kurallar son buldu...Bir anda zincirlerinden kurtulmuş arslanlar gibi vahşi ormanda dilediklerince koşabileceklerine zannettiler.! Kurtulduk hissine kapılanların sayısı o kadar çok ki!
Korona'nın getirdiği sosyal sonuçlar araştırılmaya değecek toplumsal bir hareketlilik, davranış kalıpları ortaya çıkardı. Biraz etrafta olanları gözlemleyen herkesin farkedebileceği bir psikoloji oluştu insanlarda..
Bense herşeyden evvel, insanların aslında hiç büyümeyen çocuklar olduklarını farkettim bu son dönemde..
En eğitimli, en zeki insanların orada burada, sosyal medya'da karantina'nın son bulduğu ilk günlerde söyledikleri şeyler hayret vericiydi . Birden herşeyin bittiğine inandıkları bir psikolojinin içine girmiş gibi davranmaya başladı çoğunluk. Çünkü insanların ihtiyacı olan buydu.! Herşey bitsin ! ve hayat olduğu gibi devam ediyor düşüncesi toplumun her kesiminde yaygın bir davranışa döndü..
Devletin hiç tanımadığı, bugüne kadar tecrübesi olmadığı karmaşık bir olayın arkasında biraz şaşkın, biraz bocalayan tavrının topluma yansıyan kimi belirsiz açıklamalarının insanlarda olayları hafife almak gibi bir psikolojiyi yarattığına inanıyorum..
Ekonominin daha da büyük bir zarara uğramaması adına alınan son kararlar insanların artık Korona'nın arkamızda kaldığına dair bir hisse kapılmalarına yol açtı..
Evde Karantina'da oldukları günlerde, " Şu Korona bitsin sokaklarda dans edeceğiz " gibi mesajlar paylaşanların aklıma getirdiği kimi komik şeyler vardı benim. Mesela : " Bir tarafta insanlar diğer tarafta silahlı Koronalar. hayal ettim.. Birbirlerine karşı sürdürdükleri kanlı meydan savaşının arkasından büyük bir hezimete uğrayarak geriye çekilen Korona askerleri saklandıkları taşın arkasından beyaz bayrak kaldırıyorlar.. Ve imzalanan barış antlaşmasıyla zafer çığlıklarıyla eve dönen genç askerler eşleriyle öpüşüp sarılıyor ve insanlar sokaklarda dans ediyorlar"...
Korona bitince sokakta dans etmek ne demek ? Bu başı ve sonu olan bir film mi?
Korona bitti diyenler hiç mi haber dinlemiyor? Hiç mi olayları takip etmiyorlar? . "Başbakan, Sağlık Bakanı ve profesörlerin söylediklerinin nesi açık ve net değil? .Bu virüs'e bir ilaç ya da aşı bulunmadan yaşantımız eskisi gibi olmayacak diyen yetkililerin söylediklerinde neyi anlamıyorlar??
Sokağa çıkanların, dükkanlarda dibinize girerek size konuşanların, ofiste, süpermarkette yanınızda bağıranların sözde taktıkları maskeleri çenelerinin altında oldukları sürece onları ve biz diğerlerini neden koruyacağını zannediyor bu insanlar? Denizde birbirleriyle yanyana , dip dibe muhabbet eden gençler, arkadaşlar ...kimse söylenenleri uygulamıyor. Dikkat bile temiyorlar!..
Biz insanlar hep kesin kurallar içinde yaşamak zorunluluğu olan gelişmemiş yaratıklarız aslında..
Çocuk büyüten genç anne babalara psikologların söylediği en önemli şey, çocuklarınıza , kesin ve net sınırlar koyun kuralıdır.. Bir çocuk evin içinde net bir disiplinle büyütülmezse o çocuk nasıl davranacağını bilmeyen bir yaratığa dönüşür..Bence biz insanlar da böyleyiz.. Yani büyükler de aynı çocuklar gibiyiz aslında
Gelişmiş ülkelere baktığımızda, diğerlerinden onları farklı kılan şey, bir Japon'un ya da bir Avustralyalı'nın bir üçüncü dünya ülkesi insanından daha zeki olması değildir. Aralarındaki en büyük fark " disiplin" dir.. Olgun toplumlarda var olan bence tüm liberalizm'in yanında esas şey kuralları hayata geçirmek olgunluğu ve disiplindir. Onların diğerlerinden bir kaç adım öteye gidebilmeleri sadece buna bağlı bence.. Ve herhangi bir Almanı ya da bir Amerikalıyı da üçüncü dünya ülkesi içindeki kaos'un ortasına yerleştirin, onlar da kısa bir süre sonra, bu kaos'un bir parçası olmaya başlarlar.
Korona günlerinin ardından gelen şeyse, Devletlerin, durumu kurtarmak adına bedensel bir hastalık ve ekonomik sağlık arasında geçiridikleri bocalamadır. İki şey arasında yapılması gereken bir seçim vardır. Ya virüs'ün yayılmasını engellemek için sürekli insanları hastalık üzerine uyarmak ve hayatı fonksyonların etkilenmesine devam etmek ya da ekonomiyi kurtarmak adına hiç bir şey yokmuş gibi devam etmek.. İşte insanlar bu bocalama arasında hayatlarına devam etmek için bir tercih kullanıyorlar. Fakat yine de biraz daha dikkatli olmaları gerektiğini unutuyorlar. Bu da o bizim çocuk olan tarafımız. Yasak yok zannediyorlar . O zaman herşey mümkün.
Trafik ışıkları olan yerlerde kırmızı ışıkta geçene ceza yazmasalardı , ışıkları insanların kaçta kaçı tam olarak riayet ederdi acaba? Eğer , trafikte kemer takmak sadece bir güvenlik uyarısı olarak kalsa ve bunun caydırıcı bir cezası olmasa idi insanların hepsi istisnasız yine buna dikkat ederlermiydi , yoksa beni sıkıyor, kemerle rahat edemiyorum, kalbime mideme sıkıntı veriyor diyerek bir çokları kemersiz araba kullanırmıydı?
Bence işte, bu yüzden biz insanlara tavsiye gibi değil kesin kurallar gerekiyor hep. Zorla çizilen kurallar ve lafta kalanlar değil!!
Amaç ekonomiyi kurtarmak, insanların aç kalmamasını sağlamaksa bile, maske takmayanlar, ya da maskeleri doğru takmayanlara, mesafeleri korumayanlara ve devletin yarım yamalak uyguladığı kimi Korona Yasaklarına bir kesinlik getirip cezalar istisnasiz " herkese "yerinde kesilirse, insanlar Korona artık bitti gibi saçmasapan hayallere kapılmayarak virüsün yayılmasına belki bir nebze engel olabilirler..
Batya R. Galanti
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder