5 Ağustos 2021 Perşembe

İran'ın bizimle olacak ilk düellosu Hizbullah aracılığıyla başlatılacak bir saldırıdır.. Bize karşı yavaş yavaş bir kaç cephe birden açmak için hazırlık olduğu bellidir. Israel ne kadar güçlü bir ülke olursa olsun, elinde en az 100.000 roket bulunan bu azili terör örgütünün kapasitesi de bir devlet ordusundan az değildir...

İran'la her an artan gerilim


İran son günlerde Umman Körfezindeki ticari gemileri hedef almakta...

Israel ve İran her yeni hamlede sonunda tam bir sıcak çatışmaya dönebilecek olan gerilimi artırıyorlar..  Her geçen gün çekişmenin yeni boyutlara vardığı açık..Fakat hiç bir tarafın iyiliğine olmayacak bir savaşa şu an için iki tarafın da gerçekten hazır olup olmadıklarıysa bir soru işaretidir.

Gerçi Israel Savunma Bakanı Benny Gantz dün bir Israel gazetesine verdiği demeçte Israel Ordusunun gerekirse savaş için hazır olduğunu söyledi.

Son zamanlarda Suriye ve Lübnan'dan Israel'e yönelen roket saldırıları da daha ciddi bir boyuta varmaya başladı. İranín bölgedeki gücünü ve saldırı kapasitesini engelleme yönünde Israel'in  çok yönlü operasyonları İslam Cumhuriyetini Yahudi devletine karşı daha da teşvik ederken devam eden bu karşılıklı saldırıların bir anda bir savaşa dönebileceğini gösterir gibi..  

Son günlerde Israel Ordusundan kimi yetkililer ve kimi gazeteciler Israel'in Kuzeyinin geçmişe dönmesinden endişe ettiklerini, Gazze sınırı benzeri bir durumun burada da yaşanmasından çekindiklerini dile getirdiler.

Herşey İran'ın başının altından çıkarken, Israelle sınırı bile olmayan bir ülke, ekonomik sıkıntılar içinde boğuşurken, kendi huzuru ve halkının refahı için çalışmak yerine bölgede savaş çıkarmak için ne varsa yapmaya devam ediyor.  Molla rejimini ayakta tutan bu tip dış hedefler çevredeki terör gruplarını da besliyor.

Arada İran Seçimlerinin arkasından seçilen yeni lider herkesi daha bir rahatsız etmiş gibi.

Raisi'nin tutucu kimliği üzerinde çok durulurken, görevi bırakan Ruhanni'nin daha ılımlı politikası hatırlatılıyor. Ancak benim anlamadığım şey şudur. Herkes biliyor ki İran Cumhurbaşkanı'nı seçen halk değil, başlarındaki Ruhani Lider Hamaneyi'dir. Hamanei  muhafazakar bir Cumhurbaşkanı atayarak İslami rejime karşı çıkanlara yönetimin gücünü göstermektedir. Hamenei ayrıca Batı'ya göz dağı vermek istiyor. İran'daki rejim belli ki daha sert bir politika  izleyeceğinin işaretini veriyor.

Son olarak Umman körfezinde  Israelli özel sektöre ait bir şirket tarafından yönetilen, uluslararası bir ticaret gemisini dronlarla hedef alarak, biri İngiliz diğeri Romanya'lı iki gemi çalışanını katleden İran İslam Cumhuriyeti Uluslararası cemiyete, dünyanın en önemli petrol çıkış noktalarından birinin kendinden sorulduğu mesajını vermeye çalışıyor. Buraları bizden sorulur diyor

Senelerdir Israel'e ve Israellilere ve Yahudilere karşı dünyanın farklı noktalarında direk  terörist saldırılarda bulunan bu ülkeye karşı Israel'in yürüttüğü savaş sadece bir nefsi müdafadır.

Geçtiğimiz gün de BAE açıklarında beş gemiden oluşan bir filoya askerler çıkaran İran tüm dünyaya gövde gösteriri yapmaya devam ederken,  Emperyalist kaygılarının arkasından, bölgede anarşi yaratan, bir çok ülkenin huzurunu ve güvenliğini tehtid eden İran'ın seçilen Cumhurbaşkanının yemin törenine Avrupa'nın temsilci göndermesi şaşılacak bir durumdur.

Şu anki çıkarlarının peşindeki Avrupa'nın İran'a karşı sert bir politika izleme olasılığı ne derecedir bilmiyorum. Amerika'daki Demokrat Joe Biden ise şu an için  herkese meydan okuyan İslami rejime karşı hala daha uzlaşması bir tutum izleyebilir mi???   20 Haziran'daki son toplantıdan bugüne ilerlemeyen Nükleer Görüşmelerse  takılıp kalmışlardır. İran'a uygulanan ambargonun hafifletilmesi taraftarı olan Biden son zamanlarda sertleşen Israel-İran çatışmaları karşısında nasıl bir adım atacak göreceğiz..

Son gemi saldırısında ilk kez olay Israel boyutlarını aşmış olsa da Israel'in İran konusunda Avrupa'dan çok fazla destek beklemesi mümkün değil gibi görünüyor.

Tüm bunlar bir tarafa,  İran'ın bizimle olacak ilk düellosu Hizbullah aracılığıyla başlatılacak bir saldırıdır.. Bize karşı yavaş yavaş bir kaç cephe birden açmak için hazırlık olduğu bellidir. Israel ne kadar güçlü bir ülke olursa olsun, elinde en az 100.000 roket bulunan bu azili terör örgütünün kapasitesi de bir devlet ordusundan az değildir...

Yahudilerin sahip oldukları tek bir vatanları vardır ve sanırım bu yer için verilen mücadele kolay kolay son bulmayacaktır...


BATYA R. GALANTI


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder