Bugün hissettiklerim...
Bu ülkede şu son saatlerde meydana gelen olaylara bir de dünyanın ikiyüzlülüğü eklendikçe yaşadığımız zor saatler ve günler sanki kat kat zorlaşıyor. Güneyde yıllardır Gazze'den kendilerini hedef alan bir terorist grubun gölgesinde, tarımla, çiftçilikle kimi endüstri dallarıyla geçimlerini sağlamak için mücadele ederken normal bir hayatı unutanlar var buralarda. Bu insanlar sadece füzelerin gölgesinde değiller, üzerlerine her defasında yağan roketler bir tarafa. evlerinin dibindeki sınırın ötesinde, katıksız bir fanatizm ve bencillikle yoğrulmuş kimi radikal grupların uluslararası destekle yarattıkları baskı ortamında yetiştirdikleri küçücük çocukları yeraltında çalıştırarak kazdıkları kilometrelerce uzunlukta tünellerden yapacakları süpriz saldırı planları da buradaki insanların bir baska korkulu rüyası. Gazze'deki bu örgütün zalimliğinin gerçeklerine rağmen hala madur, hala zavallı, hala zulüm görenleri oynayanlar herkese yediriyorlar. Hala daha bu yöntemlerle destek topluyorlar. Dünya medyasında çıkan haber başlıklarına bakarsak yazılan çizilen yorumlara ve tek taraflı gözlemlemelerini izlersek Hamas'ın istediğini son derece kolay elde ettiğine şahit oluyoruz. Bir kez Hamas'ın medeniyet yoksunu, acımasız bir terör grubu olduğunu hatırlatmayanlar Israel'in bulunduğu açmazı, zor durumu analiz etmeyi düşünmüyorlar bile. Her defasında aynı acımasız eleştirilerle, kimi gerçekler tamamen göz ardı edilerek belli bir kamuoyu yaratılıyor. Insan, olaylara bu derece yanlı bakan dünya medyasının Israel'e karşı katıksız düşmanlığına tanık olupta duygusal olarak nasıl tepkisiz kalabilir bilmiyorum Bile bile yapılan yanlı haberler, çarpıtılan olaylar olan moralimizi bir kat daha düşürürken, yaşanılan mücadelede ne kadar yanlız olduğumuzu bir an bile unutmak mümkün değil. Karşı taraftan bize yapılan saldırılar görmezden geliniyor. Israel'in kendini savunması saldırı olarak sunuluyor. Burada olanlar tüm çıplaklığıyla anlatılmıyor ya da ufak harflerle, satır aralarına sıkıştılıyor. Önemsizleştiriliyor. Gecenin orta yerinde sanırım tepelerine hiç füze inmenişlerin yaşadıklarımızı anlamalarını beklememiz gerekiyor. Ancak bari yalan soylemesinler. Tek istediğimiz herkes gibi huzur içinde yaşamak. Salonun kanapesinde geçirdiğim bu gece dilerim sessiz biter. Diğerlerinin bugün yaşadıklarımız hakkındaki yorumlarını bu saatten sonra okuyasım gelmiyor artık. Iki bin yıldır devam eden nefretin kaleminden çıkanlar onlara kalsın.
Batya R. Galanti
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder