05/03/2021
İran güdümünden çıkamayan Lübnan'ın belini doğrultması zor!
Lübnan, Israel'i Birleşmiş Milletlere şikayet etmek için hazırlanıyormuş.
Geçtiğimiz hafta Israel kıyılarına vuran tonlarca petrol günler içinde Güney Lübnan kıyılarına kadar ulaştı. Bu durum üzerine, Lübnan Dışişleri Israel'i Lübnan'a karşı Çevresel Terör yapmakla suçlamış.
Mantıksız insanlar çevremizde görürüz, sık sık. Ne konuştukları ne yaptıkları birbirini tutmayan insanlar vardır. Söyledikleri şeyleri kulakları duymayanlardır bunlar. Ya akılları kıttır, ya da mantıkları. Ancak yazıktır ki, yaşadığımız dünya'da sadece kişiler değil kimi toplumlar, kimi ülkeler de mantık dışı hareket edebiliyorlar.
Bazen dengesiz komşularınız olur. Bu tip komşular, sizi adres değiştirmeye kadar itebilir çünkü huzurunuz kalmaz. Sizi her an yaptıklarıyla, davranışları ve konuşmalarıyla huzursuz edebilirler, Hayatınızı burnunuzdan çıkarabilecek kadar mantıksız şeyler yapabilirler. Bazen gerçekten bu tip insanlardan uzaklaşmaktan başka çareniz kalmaz.
Ancak, konu bir ülke olduğunda adres değişikliği yapmanız zor!! Şubat ayı sonunda, İran'dan Suriye'ye doğru yol alan Libya bandıralı bir yük gemisi Israel açıklarından geçerken denize tonlarca katran ( petrol ) dökerek, Israel tarihinde görülmemiş
bir çevresel felaket yarattı.
Kıyıya vuran dalgalardan tüm Israel şeridi siyaha boyanmaya başladığında Israel Çevre Bakanlığı aynı günlerde Israel sullarından geçen gemilerden hangisinin bu felakete neden olduğunu bilmiyordu. Olayın gelişimini anlamak, suçluyu bulmak için Çevre Bakanlığından çıkan bir emirle aynı tarihlerde Israel kıyılarından geçmekte olan tüm gemiler Haifa Limanına çekilerek soruşturmaya alındılar. Sonuçta tüm gemilerden alınan örneklere göre, denize dökülen yakıtın hangi gemiden sızdığı tespit edildi.
190 kilometrelik Israel kıyı şeridinin 170 kilometresini kapsayan kirlilik Israel tarihinde hiç görülmemiş bir felaketi gösteriyor. Halkın kıyılardan uzak durmaları ilan edildikten hemen sonra başlatılan temizleme çalışmalarına Israel'in her köşesinden koşan gönüllülerin de katkılarıyla büyük bir yoğunluk verilirken, yaşanan korkunç felaketin sonuçlarının bugüne dek görülmemiş boyutlarda olduğu ortaya çıktı.
Mart ayının ilk günlerinde Israel kıyılarına vuran ölü bir köpek balığının arkasından katrandan boyanan kıyılara vuran ölü yavru deniz kaplumbağları ve balıkları görmek içler acısıdır.
Bu kirliliği temizlemenin haftalar değil, aylar hatta yıllar alabileceği konuşulurken, Netanyahu İran'ın Israel'i her taraftan vurmak için elinden geleni yaptığını söyleyerek, bu son olayda da suçlunun, İran'dan Suriye'ye doğru yol alan gemiyi Israelí sabote etmek için kullanan İran olduğunu açıkladı.
İran, Israel'e karşı yürüttüğü terörün boyutlarını genişletmektedir. Her yoldan Israel'e zarar vermekle uğraşan bir terör Devletiyle karşı karşıyayız.
Bir taraftan Israel'i çevreleyen denize dökülen korkunç miktarlarda katranın bu kıyılara verdiği zararla uğraşırken, Kuzeyimizde bir komşu, kendisini içten içe kemiren bir terör devletinin yine kendi kıyılarına verdiği zararı görmezden gelerek mantık dışı suçlamalarla Uluslararası Cemaate madur olan ülkeyi suçlamayı tercih etmektedir.
Kendi varlığına, bütünlüğüne, iç huzuruna, ve ekonomisine en büyük zararları veren sinsi düşmanına karşı yapamadıklarına karşılık, eğer barış elini uzatsa sadece yarar göreceği sözde düşmanına karşı aldığı tavır Lübanın yakın bir gelecekte bulunduğu çamurdan çıkmasının kolay olmadığının işaretlerini veriyor.
Lüban , kendi içişlerinden elini çekmeyen Şii İran'ın güdümünden çıkmadığı sürece belini doğrultamayacaktır. Bundan eminim.
190 kilometrelik Israel kıyı şeridinin 170 kilometresini kapsayan kirlilik Israel tarihinde hiç görülmemiş bir felaketi gösteriyor. Halkın kıyılardan uzak durmaları ilan edildikten hemen sonra başlatılan temizleme çalışmalarına Israel'in her köşesinden koşan gönüllülerin de katkılarıyla büyük bir yoğunluk verilirken, yaşanan korkunç felaketin sonuçlarının bugüne dek görülmemiş boyutlarda olduğu ortaya çıktı.
Mart ayının ilk günlerinde Israel kıyılarına vuran ölü bir köpek balığının arkasından katrandan boyanan kıyılara vuran ölü yavru deniz kaplumbağları ve balıkları görmek içler acısıdır.
Bu kirliliği temizlemenin haftalar değil, aylar hatta yıllar alabileceği konuşulurken, Netanyahu İran'ın Israel'i her taraftan vurmak için elinden geleni yaptığını söyleyerek, bu son olayda da suçlunun, İran'dan Suriye'ye doğru yol alan gemiyi Israelí sabote etmek için kullanan İran olduğunu açıkladı.
İran, Israel'e karşı yürüttüğü terörün boyutlarını genişletmektedir. Her yoldan Israel'e zarar vermekle uğraşan bir terör Devletiyle karşı karşıyayız.
Bir taraftan Israel'i çevreleyen denize dökülen korkunç miktarlarda katranın bu kıyılara verdiği zararla uğraşırken, Kuzeyimizde bir komşu, kendisini içten içe kemiren bir terör devletinin yine kendi kıyılarına verdiği zararı görmezden gelerek mantık dışı suçlamalarla Uluslararası Cemaate madur olan ülkeyi suçlamayı tercih etmektedir.
Kendi varlığına, bütünlüğüne, iç huzuruna, ve ekonomisine en büyük zararları veren sinsi düşmanına karşı yapamadıklarına karşılık, eğer barış elini uzatsa sadece yarar göreceği sözde düşmanına karşı aldığı tavır Lübanın yakın bir gelecekte bulunduğu çamurdan çıkmasının kolay olmadığının işaretlerini veriyor.
Lüban , kendi içişlerinden elini çekmeyen Şii İran'ın güdümünden çıkmadığı sürece belini doğrultamayacaktır. Bundan eminim.
Batya R. Galanti
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder