Kadın güzelliği maddi ve manevi bir sömürüye dönüştü.
Bilinen bir gerçektir, genç kızların estetiklerine olan düşkünlükleri.. Kendilerini büyüteç altında incelerken, en ufak bir noktaya nasıl takılıp kaldıkları. Onlar için dış görünümleri herşeyin çok ötesinde bir öneme sahiptir.
Aslında kadın dediğiniz zaman, hangi yaşta olursa olsun genelde aynanın önünde saatlerini geçiren bir varlıktır o. Mesela annemi anımsarım, bir yere gideceği zaman aynanın önünde kıyafetini inceden inceye gözden geçirirdi. Dakikalarca bir önden bir arkadan aynaya uzun uzun bakıp analiz ettikten sonra olmadı pantalonun ya da bluzun birini çıkarıp diğerini denerdi hiç bıkmadan. Ben oturduğum yatağın üzerinde onu şaşkınlıkla seyrederdim, bir kenardan!
En büyük sıkıntılarından biridir, bir yere gidileceği zaman, traş olmaktan başka herhangi bir süslenme derdi olmayan erkeğin, üzerine geçirdiği pantalon ve ceketten sonra kapının yanında dikilip; "Hadi hala hazır değilmisin? "diye seslendiği karısının onu saatlerce bekletmesi.
Benim eşim bu konuda şanslıdır. Çünkü ben neredeyse hiç bir zaman makyajla zaman harcayan biri olmadım. Ne makyaj ne başka oyalanmalar!!. ne de ne giyineceğime karar vermek için gardrob'un önünde saatler harcamak. Boyle şeylerim genelde pek olmadı benim Ancak yine de ben de iyi görünmek isterim tabi her zaman. Ama genelde ne istediğimi bilirim galiba ve yüzlerce kıyafet satın almak yerine ihtiyacım olanı kullanırım, olmayanı bir süre sonra veririm ya da atarım.
Çok süslülük bana göre değil . Ancak yakışanı giymek isterim mutlaka.. Kendimi beğenmeden bir yere gitmek istemem ben de. Sonuçta belki eşimden bir parça daha fazla zamana ihtiyaç duysam da onu beklettiğimi söyleyemem.
Giydiğim şeyi, kendi estetik değerlerime göre, kendi zevkime göre, kendime yakıştırmaya gayret ederim. Ancak benim için bir kadının esas bakımı başka şeylere dayanıyor sanki. Sağlıklı yaşamla bedeninize elden geldiğince bakmak yani elden geldiğince kilo almamak, hijyene önem vermek ( temiz kokmak makyaj ya da parfümlerden çok daha önemli ) sigara kullanmamak, ve saç bakımı çok ayrı bir öneme sahip ve karşınızdaki inasana gülümsemek hepsinden daha da önemli!!
Temiz dişlerle gülümseyen bir bayan olmak ! ( ya da erkek...beyaz dişlerse tamamen ayrı bir şans mutlaka!!)
Ergenlik döneminde başlar genelde kadınların o saplantısal ayna dostluğu..
Ben de kendime aynada hep bakardım.. Gördüğümden memnunmuydum. Genel olarak evet.. Ancak genç kızların hep bir takıntıları olur.. Ve tabi benim de vardı bir takıntım!!
Benimkisi saçlarımdı.
Annemde benim saçlarım o kadar saplantı olmuştu ki bu konuda beni çok uyarırdı. Saçın kabardı yine, saçını düzelt. saçın iyi durmuyor. kıvırcıkta toplu iyi durmuyor, senin kuyruğun güzel olmuyor. Git berbere bir fön çektir gibi uyarıları bitmezdi .. Bu şekilde bende saçıma karşı bir kompleks yaratmıştı artık.. En iyi durumda bile coğu kez saçımın işi bozduğunu düşünürdüm.
Saç gerçekten insanın yüzünün çerçevesi gibidir.
Güzel saçın insanı çok değiştirdiği bir gerçektir.
Özellikle bir kadını. Ya baştan yaratır ya da tamamen bozabilir,
Müslümanlıkta boşuna kapatmazlar başlarını. Bir kadının kadınlığını elinden almak istiyorsanız ilk iş saçlarını örtün yeter!! Aslında bu örtünme Müslümanlardan evvel Yahudiler'de vardır. Fakat Yahudi kadınları boyunlarını kapatmazlar.
Bense bu şekilde uyarıla uyarıla saçımı sürekli düzleştirmek isterken ardaşlarımın kıvırcık saçlarıma yaptıkları komplimanları duymuyordum bile. Halbuki bir çokları benim lülelerimi seviyorlardı. Hele yazın deniz mevsiminde belli bir parlaklık gelen o lüleler insanların baya ilgisini çekerdi.
Benimse kendi kafamda yer etmiş, "Saçların çok kabardı ! " cümlesinden başka şey düşünmüyordum!!
Bunun sadece seneler sonra farkına vardım..
Bugün kızımın kimi arkadaşlarına bakıyorum, bize geldikleri zaman, soruyorlar, nasıl göründüklerini, yeterli olup olmadıklarını..
Genç kızlığım aklıma geliyor benim..
Ben kaç saat harcardim kendimi bir şekle sokmak için.. Sanırım duruma göre değişirdi..ama hiç bir zaman bugünkü genç kızlarda gördüğüm düzeyde bir şey değildi bu..
Instagram ve bir çok sosyal media paylaşımlarında genç kızlar çok daha büyük bir yarışın içinde buldular kendilerini.
Sanki her biri birer top model.
Dudaklarını büzerek, öpücük verir gibi pozlarla, her gün onlarca resim paylaşanlar var.
Bu yüzden estetiklerine olan meraklarının boyutları da saplantı seviyelerine vardı artık.
Derken estetik ameliyatlar bile bugün eskisinden çok daha yaygın.
Seneler önce bir arkadaşımın daha 15 yaşında olan kızı tutturmutu burnunu ameliyat ettirecek diye,
Kızı babası bir plastik cerraha götürmüştü,
Doktor genç kızın ameliyat gerektirecek bir durumda olmadığını ve burnuna el sürmenin bazı şeyleri düzeltmek yerine bozabileceğini söylediğinde kızlarının ille de, "Bu doktor değilse ben de başkasında yaptırtırım!! " kaprisleriyle uğraşıyorlardı.
Daha lisedeyken Danielle'in sınıfında kaç genç kız hatta kimi genç çocuklar estetik operasyonlar geçirmişlerdi.
Eskiden sadece kimi defektleri düzeltmenin bir yolu olan estetik müdahaleler bugün neredeyse toplumda en yaygın şeylerden biri oldu.
Dişlerinde çok büyük bir hata olmadan tel takanlar, çenesine, yanaklarlına ameliyatla gamze yaptıranlar.. Renkli lensler takanlar!! Göğüslerine silikon ekletenler ki eskiden yine sadece artistlerin yaptıkları bir şeydi bu....
Silikonun yapabileceği zararları kızlar düşünmüyor bile. İllede büyük göğüs saplantısı olan bayanların hepsi yaptırıyor bunu .
Şu an aklıma gelen ve gelmeyen yığınla şeyler var.
Aslında ciddi bir kompleksle yaşamak yerine bazı ufak tefek hataları düzeltmek yanlış bir şey değil, eğer o insanı psikolojik olarak değiştirecekse..
Ama bir diğer taraftan, artık toplumsal standartlar genç kızları gereksiz bir yarışın bir parçası haline de getirdi.
Güzellik her zaman önemliydi ancak gittikçe yükselen ( ?! ) estetik standartlariyla artık tamamen bir obsesyon haline geldi.
Bugün kadın güzelliği maddi ve manevi bir sömürüye dönüştü.
Ergenlerin akıllarıysa artık çok fazla yüzeyselleşiyor bu durumda. Sanki bir erkeği elde etmenin tek yolu silikonlu göğüsler, silikonlu dudaklar ve sentetik şeylerden, amelilyatla ufaltılmış burunlardan ibaret oluyor.
İnsanların kendi doğal güzelliklerinin değeriyse gittikçe kayboluyor.
Çünkü normal bir insanın mutlaka ufak tefek kusurları bulunur. Ama bugün bu kusurları hemen düzeltmekle uğraşıyorlar.
Mesela bazen biraz daha büyük bir burun bile o insanın yüz hatlarıyla daha uyumlu olabiliyor.
Bizi biz yapan tüm özelliklerimizi yok etmek doğal olan her şeye karşı olmak gibi!!
Halbuki hiç bir sonradan yapılan gerçeğiyle bir olmuyor.
Kendimizi olduğumuz gibi sevebilmeyi öğreten birileri çıksa keşke..
Çok büyük bir sorun yoksa kendimizi olduğumuz gibi sevebilmeyi bilmemiz lazim.
Ya da bilmiyorsak ogrenmemiz!!
Ve bu şekilde yüzeysel bir dünya'da dıştan gördüğümüz şey kadar içinde gizli olan insanın ne kadar büyük değer taşıdığını hatırlamak.
Dış güzellik kadar, sevgi dolu bir kalp . başkalarına verebilecek bir şeyleri olan bir beyin.. ve kimi moral değerlerin sahip olduğunuz o kocaman silikonlu göğüslerin üstünde olsa ..bu daha önemli değil mi?
Boş bir güzellik yerine!!!
Batya R. Galanti
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder