Bir Anneler Günü!
Geçtiğimiz Pazar Anneler Günüydü.. Amerika'da, Türkiye'de, dünyanın bir çok ülkesinde annelerini hatırladılar insanlar. Hayatımıza en büyük etkiyi yapmış olan, en kutsal, en değerli insanlar olan anneleri..... Israel'de Anneler Günü farklı bir tarihte kutlanır. Bu yüzden ilk başta haberim yoktu . . Unutmuşum artık 10 Mayıs'i ben.
Toplumlar kendi kültür, din ve tarihi geçmişlerine göre farklı farklı zamanlarda kutluyorlar farklı günleri.. Anneler Günü, yerel festivaller ya da Karnavallar gibi şeyleri.. Her birinin anlamı, kutlanış sebebi farklı masallara, halk destanlarına dayanıyor. Mesela Hıristiyan ülkelerde genelde Yeşu'ya ( İsa'nın ) , " İnsanlığı Kurtarmak " için yeryüzüne indiğine inanılan Mesih'e hayat veren bakire annesi Miriam'ın kutsallığıyla ilişkilendirilir.. Yahudilikte ise Roş Haşana'yı izleyen 41. günde, yani heşvan ayına , (Ekim ya da Kasım aylarına denk gelen) bir tarihte kutlanan Anneler Günü Yahudilerin manevi annesi olarak görülen Rahel'le ilişkilendirilmiş. Bazen de Amerika'da olduğu gibi içinde bir kadının adı geçen bir kahramanlık hikayesine dayanır Anneler Günü'nün anlamı .. Ve o gün koca bir ülkede yaşayan tüm kadınlar için büyük bir bayrama dönüşür 10 Mayıs. Hediyelere, göz yaşlarına ve bir ömür unutulmayabilecek inanılmaz süprizlere döner böylesi anlamlı günler.
Geçen Pazar, sosyal media'da her yaştan insanların anneleri için yazdıklarını okudum. Kimileri eski fotoğrafları bulup çıkarmışlar, kimileri bugün hala yanlarında olan annelerine olan sevgilerini ifade etmişler. bazıları vefaat etmiş olan annelerine olan özlemlerini dile getirmişler. Neredeyse herkes ne kadar şanslı oldukları konusunda hem fikir gibiydi.. İdeal anne, ideal insan..fedakarlık, sevgi, özveri, her daim terk edilmemişlik olgusu ve annelik.. Anneliği tarif eden bilimum güzel kelimelerle doluydu etraf..
Küçük bir çocukken anneme her Anneler Günü'nde ille hediye almak isterdim . Onu ne kadar sevdiğimi göstermek için. Aslında sadece Anneler Gününde değil, onu her üzgün, her sınırlı ya da umutsuz gördüğümde ona sarılıp öpmek isterdim. Yardım etmek! Çoğu zaman elimden gelen bir şey olmasa da.
Bir kezse tam inat etmiştim hediye alacağım diye. Sekiz yaşlarındaydım. Ağlıyordum babama. Sonunda elime vermişti bir kaç kuruş. Ben de parayı alıp alelacele sokağa atmıştım kendimi. Hasat Yokuşunu çıkıp, meydanda Şişli Pasajı yakınında girdiğim bir dükkandan anneme makyaj çantası gibi bir şey satın almıştım. Keşke birisi bana o gün benim yaşımda bir çocuğun annesine sevgisini göstermenin daha farklı, daha anlamlı yolları da olduğunu anlatmış olsaymış.,
Örneğin bir karton, bir makas ve renkli kalemlerle kendi ellerimle hazırlayabileceğim bir kartpostalın, yazacağım bir iki güzel cümlenin, sevgimi ifade edebileceğim bir kaç satırın o yaşımda parayla satın alacağım her aptal hediyeden çok daha değerli olacağını anlatmış olsaymış . O zaman hiç mi yoktu böylesi incelikler ya da yaratıcıklık ? Yoksa ben mi yaşamamıştım bunları? Dükkandan çıkarken ; " Babamın verdiği parayla anneme hediye almak acaba gerçekten makbulmudur ? " diye düşündüğümü anımsıyorum. O yaşta acaba bunu sahiden düşünmüşmüydüm yoksa senelerden sonra aklıma gelen şeyleri şimdi o yaşıma mı yapıştırıyorum onu bilmem.
Türkler anneleri çok kutsal görürler. Anneye büyük saygı gösterirler. Bu da ilginç bir durumdur aslında. Bir taraftan karılarını ikinci sınıf gören, çokça dayak atan bir toplum diğer bir taraftan aynı kadınları kutsallaştırmış oluyor bir şekilde. Nasıl bir çelişkiyse bu..
Müslümanların peygamberi Hz Muhammed ; " Cennet annelerin ayakları altındadır " demiş... Annelik tabii ki kutsaldır. Çünkü, anne sadece çocuğu dünyaya getirmez onu büyütmek için elinden geleni yapar. Doğa anneden çok şey bekler. Gelişen toplumla birlikte gelişen ve değisen kadın ve erkeğin toplumsal statüleri bir tarafa ,içimizde var olan o ilkel hayvanın iç güdüsel tarafına baktığımızda biliriz ki bir kadının " doğadaki " en vaz deçilmez rolü üreyip, doğum yaparak çocuğunu büyütmektir. Annenin birinci amacı çocuğunu yaşatmaktır. Ve onu herşeyden korumak, beslemek ve sevmektir.. (Babadan da bahsetmek gerekli belki ama burada konu anne )
Ancak annelik ne kadar kutsal bir görevse de mükemmel anne diye bir şey olamaz, Mükemmel bir insan olmadığı gibi.
Doğa da ne kadar mükemmeldir desek te doğanın içindeki denge hiç mükemmel değil aslında. Belki de bu denge bir çeşit dengesizliklerin bir sonucudur. Güzel çirkin, kuvvetli zayıf, iyi kötü ve daha nice örneklerle doğa olumlu ve olumsuzluklarla, belki de kimi yerde birbirlerini tamamlayanlar, birbirlerini örten, birbiriyle örtüşen, kimi zaman çarpışan şeylerin bir bütünüdür .
Bazı kadınların annelik niteliklerine sahip olmaması da o bütünün hatalı parçalarından yine..Çoğunluk değiller neyseki ama varlar.
Kendileriyle çelişkiler içinde olan kadınlar, kimi nevrotik kişilikler, özellikle de egosantrik tipler, sadece kendilerini seven narsist insanlar.... İşte bu kadınlar anne olmak için yaratılmayanlardır.
Geçen hafta annem bana , bu pazar Anneler Günü demişse de bir ara sonradan unutmuşum ben. Bir gün evvel, ondan Whatsapp'ima bir yazı geldi; " Ailemizin en fedakar annesi........" diye başlayan bir mesaj . Annemin bu sözlerini okuyunca duygulandım birden. Şaşırdım..
Çocukken beklediğimiz destek, ilgi ve takdir, yıllar sonra gelince yine de heyecanlandırıyor. İnsan yaşadıkça sevgiye muhtaç. Her yaşta takdir edilmek, çevrenizden, asdik edilmek mutluluk veren bir şey. Sevgi ise insan için güven demek.
Kendinize ve çevrenize güvendiğinizde yaşam başka bir anlam kazanıyor.
Hediyelerse aslında önemli değil . Unutulmadığınızı hissetmek önemli..
Bense 10 Mayıs'ta ( Israel'de o gün olmasa da ) benden istediği güzel terlikleri hatırladım. Onları aldım anneme. Yanına bir kutu çikolata ve dayanamayarak bir kutu da Magnum dondurmayla birlikte kapıisina bıraktım... Bu ara ona farkında olmadan hep tatlı şeyler getirmişim. Biraz ara ver dedi. Bense, bu yanlız günlerinde annemin hayatına bir şekilde tat vermek istedim sanırım...
Hayatta birilerinden sevgi görmek önemli , Sevgi önemli..değer verdiğinz bir insandan, Bir yakınınızdan, aşık olduğunuz kişiden, eşinizden sevgi görmek olabilecek en güzel şey. Ama bence sevginizi verebilmek daha da güzeldir.. Hele buna izin verenlere!! ...Sevdiklerimizi hatırlamak olası en anlamlı şey.. Küçük şeyler, değerli hediyeleri aratmaz gerçek sevginin olduğu yerde . Çünkü pahalı beklentiler sevgiyle ters düşer ! . Kendi elinizle hazırladığınız çikolatalı kekle anneniz için küçücük bir süpriz yaptığınızda kendi içinizde bir ateş yakmış gibi hissedersiniz o an. İşte bu sevgi daha içtendir.
Tanrı her zaman kalbimizin içindeki o sevgiye karşılık aynı şeyleri geri vermemiş olsa da çok zaman evrenin içinde saklı olan sırları düşünüp bazı şeylerin böyle olması gerektiği kanısına varıp çıkıyorum işin içinden..
Batya R. Galanti
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder