Nefret nedir?
Geçenlerde Sainte-Pulcherie'de bana Fransızca öğretmenliği yapmış biri hesabıma Facebook'tan arkadaşlık gönderdi. Kadının adını gördüğümde şaşırdım ama hiç düşünmeden arkadaşlığını kabul ettim. Bu kadının bana arkadaşlık göndermesine neden şaşırmıştım derseniz. İkinci hazırlığın daha ilk günlerinde, ilk dersimizde bu kadın bütün sınıfın karşısında benimle dalga geçmiş, tüm sınıfın önünde beni bilerek ve isteyerek küçük düşürmüştü. Çok kişisel bir problemimle ilgili olarak beni daha hiç tanımadığı halde hedef almıştı. Nedeni neydi bilmiyorum! Öğretmenin benimle dalga geçmek adına kullandığı kelimeyse sınıftakilere çok komik gelmişti.
İnsanlar, özellikle de çocuklar olayları yüzeysel algılarlar. Kendilerine komik gelebilecek bir şeyin o an bir başkası açısından küçük düşürücü olabileceğini kavrayacak derinlikte bir anlayışı daha pek geliştirmemiştir çocuk beyni. Herşeye biraz daha yüzeysel bakarken çok kolay birisi hakkında yapılan aşağılayıcı espriye gülebilir çocuklar. Benim yaşadığım olayda, o zamanlar çok genç olan bu öğretmen, kendisinin de yeterince olgunlaşmamış beyninde söylediği sözün bir çocuğa yapacağı zararı kavrayamamış olabilirmiydi? Bilmiyorum.
O kadını sonraları Büyükada'da görürdüm. Bizim evimize yakın bir yerlerde oturuyordu. Bir kaç kez kadınla yüz yüze geldiğimde ona hep sormak istedim, " O gün neden beni kendine hedef seçtiğini? " Yine de ilginç bir his duyardım hep. Sanki pişmandı!!
Peki insanlar birisine bile bile zarar verecek bir davranışta bulunup sonra pişmanlık duyabilirler mi? İnsanlar bir çocuğa kötü davranıp sonra ben yanlış yaptım diyebilirler mi? İnsanlar masum bir çocuğa gülebildikleri halde aslında kötü olmayabilirler mi?
Sanki bu sorulara kesin ve net bir cevap bulmak zor gibi. Hepsi hem evet ham de hayır olabilir.
Bu kadın bana Face'te arkadaşlık gönderdiğinde anneme söyledim. Bana ona düşündüklerini yazsaydın!' dedi!! Ona sorsaydın ?! Kabul ettin mi arkadaşlığını? diye sordu. Dedim ya hiç düşünmeden kabul ettim. Sanki benden özür dilemiş gibi hissettim o an .
Hayatınızda hiç birisinden nefret ettiniz mi peki? Nefret nedir deseler, nasıl tanımlardınız? Hayatında nefret etmeyen insan varmıdır? Nefretin ölçüsü varmıdır? Az nefret, orta derecede ya da öldüresiye nefret!! Mesela ben bu kadından nefret ediyormuyum? Nefret etmişmiydim? Sanırım sadece incinmiştim.
Galiba ben nefret duygusunu çok derin yaşayan insanlardan değilim. Nefret benim için birisine kızdığım anlarda içimde uyanan bir tepki olarak çıkıyor. Bence insan olmanın en normal yönlerinden bir tanesi de zaman zaman farklı hisleri yaşayabilmemizdir. Sevmek, üzülmek, kıskanmak, beğenmek, ve de nefret...
Önemli olan nefretin sizi, beyninizi, kalbinizi, ruhunuz ve bütünlüğünüzü ele geçirmemesidir. Duygularımızın bir okyanus misali farklı farklı durumları vardır. Bazı günler sakin ve sessiz bir limandaymışız gibi bir hisleyken, çıkan kimi rüzgarlarla duygularımız bir anda dalgaların içinde bata çıkan bir yelkenliye dönüşebilir. Ancak önemli olan sonuçta dümene olan hakimiyetimizdir.
Nefret, bize yapılan haksız davranışlara, insanların bizi hedef alan incitici sözlerine, kötülüklere karşı hissettiğimiz doğal bir tepkidir bence. Ama önemli olan bu hissin bizi yeterinden fazla güdümüne almasını engellememizdir. Bence bir, sağlıklı tepkiler vardır hayatta, bir de herşeyin önüne geçerek yıkıcı bir düzeye gelen patolojik olan halleri vardır. Nefret, bir anlık bir kızgınlık olarak doğaldır. Bir an için bir insana hissettiğimiz yüksek düzeyde bir kızgınlık gibi. Ancak için için bizi kemirmeye başladığında yaşadığımız bu duygudan sanırım en çok yine kendimiz etkileniriz. Elimizi, kolumuzu bağlayan, sağlıklı düşünüp, sağlıklı hareket etmemizi etkileyen boyutlara geldiğinde hem kendimize zarar veririz hem başkalarına.
Geçtiğimiz aylarda bir toplantıda bir çocukluk arkadaşıma rastladım. Kendisini en son 12 yaşımdayken görmüştüm. Birbirimizle hiç olmadık bir şeyden tartışır bulduğumzda annesi olaya karışıp evlerinden gitmemi istemişti. Ve o gün onunla son görüşmemiz olmuştu.
Uzun senelerden sonra karşılaştığımız gün, onu karşımda gördüğümde tek hissettiğim şey geçmişime ve çocukluğuma ait bir insanla karşılaşmış olmanın mutluluğuydu. A!! Ne haber Nasılsın derken ona gülümsediğimde sanki o biraz mahçup gibiydi ilk anda. Birden çok uzun seneler sonra annesi adına benden özür diler gibi; " Bilmem beni affedebildin mi? " deyince ben çok şaşırdım. Onu affetmem gereken bir neden olduğunu bile düşünmemiştim halbuki. Çocukça şeylerden küçücük bir tartışmaydı. Annesi de belki o an için bir hata yapmışsa da bunca seneden sonra bunların önemi yoktu. Onunla telefonlarımızı verdik birbirimize. Gayet mutlu olduk yeniden görüştüğümüze.
Nefret insana sadece mutsuzluk getirir. Nefretimizi hakkedecek insanlar hep olsa da kendimize bir iyilik yapıp bu insanları yok farzetmek tercihimiz olmalı. Geçmişte bize zarar vermiş olanları da bir defa affetsekte tekrar hayatımıza almamak en doğrusu. Bir defa daha kırılmamak adına. Ancak hayat severken daha güzel, Kendi hayatımıza sevebileceğimiz insanları almaksa çok önemli. Zarar verenleriyse Tanrının ellerine teslim etmek!!!
Batya R. Galanti