İletişim bozukluğu yaşayan kişiler arasında olan anlaşmazlıklar da kısmen sağırlar diyaloğuna dönebilir.
Geçtiğimiz haftalarda bir Cuma öğlen, Şabat'a saatler kala yine o çoook sıcak günlerden biriydi.
Bir çok defa olduğu gibi sadece zaman öldürmekle meşgul olduğumuz bir Cuma'ydı yine. Eve yakın bir merkezde dolanıyor. sinemaların, kimi dükkanların ve fast food lokantaların bulunduğu bu yerde Gal'le birlikte zaman geçiriyorduk. Onu yine bir şekilde oyalama gayretlerimizden öteye gitmeyen, gezmeden ya da eğlenmeden çok Gal'in kabul edebileceği, kaldırabileceği belli aktiviteleri yerine getirdiğimiz, kısa süreli çıkışlarımızdan biri daha idi bu.
Onun ve kendimiz için hayati mümkün olduğunca kolaylaştırmanın yolları bazen başkalarının çok fazla anlayamayacağı basit programlara dönüşür. Uzun geziler. kamplar, ve bir çok insan için en eğlenceli durumlar Gal için bir eziyete döndüğü anlar bizim açımızdan da hiç bir şeyin daha kolaylaşmadığı açıktır.
Aslında Cuma, öğlen saatlerine varıldığında Israel'de yapacak bir şey bulmak zaten çok fazla mümkün değildir. Özellikle de havaların çok sıcak olduğu yaz mevsiminde! Öğle saatleri yaklaştığında, insanlar genelde Şabat moduna girmeye başlarlar. Şabat modu da nedir? sorsalar!! Tüm dükkanların yavaş yavaş kepenklerini indirdiği saatler yaklaştıkça, akşam yemeğine doğru insanlar son alışverişlerini yaparlar buralarda. Bir kısım kişilerse dinlenmeye çekilirler ve bir çokları her hafta aynı şey için hazırlanırlar. Cuma gecesi masalarının çevresinde toplanacak aile bireyleri ve kimi yakınlarıyla yenecek yemeklerin hazırlığına düşer çoğu kadın ve erkekler. Evet erkekler de çok kez bu işin içindedirler. Israel'de mutfağa girmeye ve yemek yapmaya meraklı erkekler bir hayli çoktur. Ve her hafta yeniden bayramdır. Her hafta yeniden sofralar bembeyaz örtülerle kaplanır. Ve dindar erkekler sinagoga gittiklerinde kadınlar, evlerinde Şabat mumlarını yakıp, Şabat ekmeklerinin ( hala ) masadaki beyaz örtünün altındaki yerlerini bulduklarında Şabat'ı karşılamak için hazır beklerler. Bir iki saat evvelinden herşey hazırdır. İnsanlar banyo yapmış, Şabat için çoğu kez beyazları giyinmişlerdir.
Peki Ruslarda mı Şabat moduna giriyorlar? diye gülerek sorsam ben? Din kavramının yeterince unutulduğu bir ülkeden gelen ve çoğu karışık evliliklerin meyveleri olan bu insanlar içinden kaçı Şabat'ı karşılıyordur acaba? Onlar ve bir çok diğer Israelliler içinde Şabat'a bakmayanlar hiç az sayılmazlarsa da, Şabat yemeğinin bir bayram havasına dönüştüğü Israel'de yine de herkes artık bu anlayış içinde kendi yerlerini buldular. Kimileri sadece arkadaşlarıyla toplanıp yiyip içmek isteyebilir. Bir diğerleri dualarla karşılayabilir. Bir başkaları Kuzeye kamp yapmaya gidebilir. Ya da hafta sonunu Ölü Deniz kıyısında bir otel'de geçirebilirler. Ya da Eilat'ta inip yunuslarla yüzmeyi tercih edenler olabilir.. Bazıları çölde çadır kurup gece zifiri karanlığın ortasindaki Negev'de gün doğumuna kadar gökteki yıldızları seyredebilirler. Ancak sonuçta yine de her Şabat her taraf belli bir sakinliğe, bir sükunete kavuşur bir kez daha. Tüm haftanın karmaşası yerini sessizliğe terkeder.
İşte Cuma günleri de, biz çok kez arabaya atlar gezinti yaparız. Ya deniz kıyısında, ya da yemeğe çıkarız, ya kendimizce yürüyüş yaparız bir parkta, bir orman ya da çevre civarda bir yerlerde. Peki ya Şabat yemeği derseniz? Eşimle gezi sonrasi dönüşümlü hazırladığımız çoğu pratik bir kaç yemeğin ardından biz de güzel bir masa kurarız aileye. Bir de bir iki misafir gelirse keyfime diyecek yoktur benim! Severim ben misafirleri....
O geçtiğimiz haftalarda, bizim eve yakın merkeze gidişimizden başlamıştım ben aslında.
Öğle yemeği yiyecek vaktim olmamıştı. Daha önce orada yediğim, yine bir fast food Meksika restoranı vardı. Aklımda kalmış orası. Eşime siz devam edin ben bir şeyler alacağım dedim. Menülerde yazılı olan herşey ismen tanıdık ama içlerindeki şeyleri tam bilmiyorum. Aslında ne farkeder genelde hepsi lezzetli şeyler. Hatta ağzımı biber gibi yaksa da ona da alıştım ben. Hoşuma bile gidiyor artık hafif biberli soslar.Oturup, tam yemeğe başladım ki bizimkiler de bana katıldılar. Ve biz aramızda, oturduğumuz küçük yuvarlak masada laflaşırken biraz ötemizde birden bire gayet hoş bir genç çocuk durdu. Bize "Merhaba!" diyordu. Çocuğa döndüğümde, karşımda Gal'in otist olduğunu ilk öğrendiğim zamanlardan tanıdığım ilk sınıf arkadaşlarından birini gördüm. İsmi Amit olan bu çocuğu hemen sevmiştim ben. İlk kez Gal'in kendisine uygun olan çocukların arasında bulunduğunu anladığımda rahat bir nefes aldığımı hissettiğim zamanlardan , onun ilk kez kendisi gibi olan akadaslarından biriydi o. Onun ilk Gal'e seslenişini duydugumda, ses tonunun monotonluğuyla konuşurken, Gal'e ve bize yönelttiği sorularında ilk defa birisinde aynı oğlumu bulduğumu hissetmiştim. Sadece Gal hiç bir zaman robot gibi konuşmamıştı.
Onun saflığını hatırlatan, onun gibi olan çocukların içinde oglum ilk defa daha bir mutlu olmayı başarmıştı. Ne sadece basit bir öğrenim güçlüğü, ne sadece dikkat bozukluğu ne de hiperaktif ya da agresif olabilen diğerleri gibi değillerdi onlar. Onlar otistiktiler!!!
Ne tuhaftır ki tüm benzerliklerine rağmen her biri bir diğerinden yine de bir o kadar farklı olan bu insanlar aralarında gerçek bir dostluk kurmayı bilmiyorlar. Her biri kendi dünyasında dolaşırken birlikte bir aktivitenin bir parçası olabilmeleri için hep bir aracıya ihtiyaçları var.
Amit'e; Gal'i arasana Amit. mesajlaşın arada bir, konuşun dedim. O da tabii dedi. Babası biraz ötede bekliyordu onu. Görünümü tamamen normal olan bu güzel ve gayet bakımlı olan çocuk, üzerine hep çok düşkün, çok titiz olanlardandı. Bense Gal'e herşeyi sürekli hatırlatmak zorundayım.
Seneler önce Amit'ín annesiyle konuşmuştuk. Oğluna titiz olmayı kendi öğrettiğini söyleyen bu anne çocuğunun bu konudaki obsesif tutumundan kendine pay çıkarıyordu. Hani kimi anne babalar vardır, çocuklarının başarılarını onlardan çok kendileri üstlenirler. Temiz ve titiz olmayı kendisi öğretmişmiş..diye iddia ediyordu. Bense Gal'le bu konuda bugünlere kadar ne büyük bir mücadele verdiğimi düşünürken, kimi otistlerin temizlik konusunda ne kadar saplantılı olabildiklerini bilmesem kadının iddialarına ne derece inanırdım diye içimden gülüyorum bir an.
Böylece bu çocukların her biri bir diğerinden farklı. Bu yüzden de birlikte olmaktan çok sonuçta yanlız kaldıklarında huzurlular. Her ne kadar sonuçta yanlızlıktan şikayet eder gibi görünseler de... Onları total bir yanlızlıktan kurtarmanın tek yolu devletin veya kurumların yardımlarıdır. Onlar için düzenlenen faaliyetler bu tip insanları bulundukları durumdan bir an için çıkarmanın tek yolu oluyor.
Geçen günlerde Gal'in çocukluğundan bir arkadaşıyla, parkta birlikte oyun oynamaya çalıştıkları bir gün aklımıza gelmiş ve gülmüştük.. Gal gibi otist teşhisi konulmuş olan bu yuva arkadaşıyla iki baba bunları biraraya getirmişlerdi parkta. Babalar bir bankta oturmuş iki küçük çocuğun aralarındaki bozuk iletişimden ortaya çıkan oyunu izliyorlardı. İki çocuk sözde saklambaç oynuyorlardı. Biri 10'a kadar sayarken diğerinin saklanması gerekiyordu. Ancak onlar, her biri karşındakinin söylediğini değil kendi kafasındakini yapıyordu. Böylece, hem biri hem diğeri saklanmıştı! Onları arayacak kimse yoktu. Babalarsa oturdukları yerden gülerlerken çocukları saklandıkları yerden çıkarıp onlara oyunu anlatmak zorunda kalmışlar!!
Bazen normal insanlar da böyle olurlar. İletişim bozukluğu yaşayan kişiler arasında olan anlaşmazlıklar da kısmen sağırlar diyaloğuna dönebilir.
Otist çocuklarınızın küçüklüklerinde yaşadıkları zorlukları yaşlarının getirdiği bir şey olarak algılayabilirsiniz. Bazen zannedersiniz ki büyüdüklerinde kimi şeyler çok daha kolay olacak . Ancak otizm öyle bir sorun ki, bazı konularda zaman kısmen ilaç gibi gelse de kimi şeyler tersine daha da zorlaşıyor. Bazı farklılıklar, bazı eksiklikler zamanla daha derin bir uçuruma dönüşebiliyor. Hayatınız bir gün daha kolaylaşacak zannetseniz de, her defasında ve bir defa daha çok derin nefes almaya ihtiyacınız olduğunu farkediyorsunuz. Yaşadıklarınızın kendi benzerleriyle bile bire bir aynı olmadığını gördüğünüzde sizi tek anlayacak insan sadece bir psikolog ya da özel bir destek grubu olabiliyor.
Batya R. Galanti