Bana bir daha seçim demeyin!!!
Son günlerde sıcaklık iyice arttı. Nem oranında olan yükselmeyse maskeyle dolaşmayı gittikçe zorlaştırıyor; bu durumda ıslanan yüzünü insan bir an havalandırma ihtiyacı duyuyor. Yoksa maske yarardan çok zarar verebilir gibi. Dışarıdayken sık sık hafiften indiriyorum, etrafımda başka insanlar olmadığı zaman.. Dün iyice artan sıcaklıkta yürüdüğüm bir kaç dakika içinde terleyen yüzümü örten maske tam bir cehennem gibiydi .. Geldiğim binadan içeri girdiğimde küçücük asansörün içine girerken arkamdan kapanan kapıyı bir an birisinin tuttuğunu hissettim, orta yaşlı tıknaz bir adam asansöre birlikte binmek isterken, ona dönerek ben iki kişi binmiyorum, istersen sen bin dedim ve dışarı çıktım.. Adam ağzında aksilenir gibi bir şeyler mırıldandı Ben merdivenden çıkarım dedim. Kimseyle uğraşamam. Yarım metre karelik asansöre maskesiz binmeye çalışan birine neyi tekrarlayacağım. Günde iki bin kişinin daha Corona'lı olduğu tespit edilen bir ülke'de birileri hala bir şeyleri anlamamışlarsa sorun var demektir...
Akşam yürürken bir yürüyüş grubu yanımdan geçti, hepsi aynı formayla birlikte yürüyüş yapan orta yaşlı bir grup insan; hem yürüyorlar hem bağır çağıra konuşuyorlardı. Politikayı tartışıyorlardı. O parti , şu parti.. Seçim olursa ne olur??!!! Ne seçimi?? Yeniden seçim konuşuluyor.. Tanrım ne olacak bu ülkenin girdiği bu açmaz??
Daha dün kuruldu bu yeni çarpık hükümet... Daha dün üç tane seçimi arkamızda bıraktık. Tarihin en büyük, en anlamsız en çok bakanlarını çıkardığı hükümeti kurmak için üç kez sandığa gitti insanlar. Hiç birinin yeterince halkı düşünmediği bir politik çevreden çıkan biri sürekli zan altındaki bir başbakan, diğeri kendi konuştuğunu kendi kulakları duymayan, politikadaki tecrübesizliğini her gün alenen belli eden ve dün acikca ; " Her geçen gün politikayı biraz daha öğrenmeye çalışıyorum." diye konuşan Gantz; Mavi Beyaz partisinin başkanı.süs bitkisi misali yakışıklı komutan Gantz ve geri kalanla devam eden kakafoni!!
İlk dalgayı rahat atlattık diye insanların bir zafer günü ilan etmedikleri kalmıştı. İkinci dalga ( ya da devam eden aynı dalga ) çok beklemeden geliverdi. Sebepları belli.. Dün benimle minicik bir asansöre dip dibe binmek isteyen adam gibi aptallarla, umursamazlarla, sorumsuzlarla dolu olursa bir ülke olayın daha başında iken herşey bitmiş gibi davranılirsa sonuçta bir an için sönen ateşin kıvılcımları kolayca yeniden alevleniverir..
Bugünlerde ülke hiç olmadığı kadar bölünmüşlük ve adeta bir kaos içinde. Bir yandan acil durum hükümetinin adam gibi işleyememesinin getirdiği açmaz var . Bir an verilen karar biraz geçmeden iptal ediliyor. Bir an karantina deniyor ve daha bir saat geçmeden herşey serbest bırakılıyor.. Ve tüm bunların neticesinde verilen yanlış kararlarla alevlenen salgın insanı tam bir karamsarlığa itiyor.
Geçtiğimiz günlerde optometrist'e uğramak için gittiğim alışveriş merkezlerinden bir tanesinin durumu beni çok üzdü. Ani çıkan bir krizin ekonomiyi nasıl göçerttiğini gözlerimle görüyorum, bir çok dükkan kapanırken, bir diğerleri çoğu zaman bomboş..kafeler, restoranlar tenha..şehrin merkezinde dolaşan insanların sayısı çok düşmüş durumda.. Yaşlılar dışarı çıkmaktan korkarken, gençler işsiz ..
Her gün Tel Aviv'in ,Yeruşalayim'in merkezinde sanatçılar, restoran sahipleri, genç öğrenciler, asker sonrası aç kalmış insanlar polise karşı direniyor.. Bir kısım artık Netanyahu'nun yüzünü görmek bile istemiyor. Her gece ellerinde CrimeMinister yazılarıyla Hükümetin istifasını isteyen binler var ülkede..b
Başkası olsaydı ülkeyi daha iyi idare edebilecekmiydi bilmem. Corona günlerinde başbakan olmayı hiç bir politikacı özellikle arzu edermiydi onu hiç bilmem. Hükümetin açtığı yardım paketlerinin bir çokları için kaybettiklerini karşılayabilmesi mümkün değil..
Çocukluğumda Sağ Sol çatışmalarının orta yerinde bir şehirde büyüdüm, sokağımızda karşı görüşteki insanların birirlerini vurduklarına şahittim. Israel'de Netanyahu taraftarları ile solcu liberaller arasındaki düşünce ve tutum farklılıklarının gün geçtikçe büyüdüğünü hissediyorum. Bir tarafta politikacılar diğer taraftan medya'nın sorumsuzca davranarak insanlar arasındaki bölünmeyi artıracak şekilde davrandıklarına inanıyorum..
Halbuki bu kriz günlerinde gerçek ihtiyaç duyulan şey birlikteliktir. Dışarıdaki düşmandan çok daha kötüsü insanların içte birbirleriyle anlaşamamalarıdır.. Ekonomik zorluklar ortaya çıktığında politik ayrımlar da belirginleşiyor. Böyle zamanlarda çok daha sorumlu ve bilinçli davranmak gerekiyor.
Yeni bir seçimse hiç bir sorunu halletmeyecek mutlaka. Şu an için hükümette yer alan partilerin uyumlu bir çizgi için çaba harcamaları gerekiyor. Kendi kişisel çıkarlarını geride bırakmalarını beklemek hayal gibi.
Bir daha seçim olursa oyumu " Merkel " 'e vereceğim !!!!
Batya R. Galanti
Batya R. Galanti
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder