DÜŞMANI SEVMEK
Askerden iki haftada bir izne çıkan Danielle haftasonunu bizimle geçirir. Tabii bu benim için büyük bir mutluluktur . Hele Gal her defasında onu dört gözle bekler. Aralardında çok büyük bir iletişim olmasa da , sadece Danielle'ın o bir kaç günlük varlığı bile Gal'i son derece mutlu etmeğe yeter sanırım. .Danielle evde bulunduğu dört beş günlük zaman zarfında, görev yaptığı üssünde yaptıklarından, birlikte sorumlulukları paylaştığı diğer erlerle olan ilişkisinden ve zaman zaman iletişimde olduğu kimi sivil arap halkla ilgili bazı şeyler de anlatır.
Geçtiğimiz hafta kız arkadaşı da bizimleydi çoğu zaman olduğu gibi. Lise'den bugünlere dek hiç ayrılmadığı en iyi dostu. O da ayrı bir yerde askerlik yapıyor. Onun görevi, kimi tıbbi yardıma ihtiyacı olan her yaştan Araplara özel kağıtlar çıkartıp Israel'deki hastanelerde tedavi olmalarını sağlamak. O da bizde kaldığı Sabat akşamlarında, yemek sonunda masada devam eden uzun sohbetlerde askerliğinden bahseder bol bol. Başından geçen kimi komik durumlardan kimi zorluklardan ... Bu kez yine her zamanki hızlı temposunda anlatıyordu bize.. Geçtiğimiz hafta, görevde iken kendini çok kötü hissetmis bir anda. Ne oldu , neden dedim? Şimdi Ramazan ayındayız , bu yüzden Araplarla yüz yüze iletişimde olduğum saatlerde yemem ve içmem kesinlikle yasak dedi. Danielle'ın arkadaşının görev başında kendini kötü hissetmesi beni üzmüş olsa da askeriyenin böylesi bir davranış gösterdiğini bilmekten büyük memnuniyet duydum o an!! Peki su içmen de mi yasak diye sordum. Evet dedi!! "Apartheid ülke" sözü geldi o an aklıma...................
Danielle se, yine geçtiğimiz hafta zaman zaman çıktığı gezilerden birine çıktığını ve bu kez yanındaki askerlerle birlikte bir Arap sanatçının yaptığı çalışmaları yerinde izlemeye gittiklerinden bahsetti. . Küçücük şişelerin içine doldurduğu kumda develer çiziyormuş. Ortam çok olumluydu, adam bizi çok sıcak bir şekilde karşıladı dedi .. El işi şişeleri o kadar güzel yapıyordu ki hepimiz büyük bir ilgiyle izledik diye devam etti. Bu arada adamın evine geldiğimizde çevrede bazı gençten Araplarla konuşabildiğimiz kadar konuşmaya çalıştık. Biz onlara Ramadan Karim dedik. ( Yani Ramazan'iniz kutlu olsun demişler. ) İnanmayacaksın ama onlar da bize Hag Sameah dediler..diye anlatırken kızım kocaman gülümsüyordu. Çok keyifli ve farklı bir deneyimdi onun için mutlaka bu küçük ziyaret. Kimi Arapların Israelli asker kızlara Israel'in Cumhuiyet Bayramı kutlu olsun demiş olmaları ne kadar ilginç.! Danielle'in durmadan gözleri parlıyordu sadece hatırlarken bile.
Aslında nerede olursa olsun, insan ilişkilerine baktığınızda bir anda farkedersiniz ki aslında her yer aynıdır ama, bunu bilen azdır. Dunyanın dört bir köşesindeki insanlara Israel'i ve Arapları soracak olursak doğal olarak bildikleri tek gerçek iki halkın nefretidir. İntifadadır, bombalı saldırılar, taş atan Araplardır , bıçaklı terör olayları ya da yatırdığı yerde araba tekme tokat giren Israel askeridir. . Bunlar da her ne kadar zaman zaman yaşanılan gerçek olaylar olsalar da aslında yine aramızda ( yani iki halk arasında) yaşanan normal durumlar sanıldığından çok daha fazladır aslında. Sadece bunlar basına yansımayan günlük, detaylarda kalan şeylerdir. Bir askerin paketleri elinde giden yaşlı bir Araba el vermesi gibi, genç bir Arap çocuğun kendi yaşıtı Israelli askerle şakalaşması gibi.. Ağlayan küçük bir arap çocuğu kucağına alıp eline şekeri tutuşturan genç asker kızın içinde hissetiği annelik duygusu gibi ufacık şeylerdir bunlar... İnsanoğlunun doğasının birer parçası olan bir çok şeyler, saniyeler içinde yaşanan bu anlar adeta teferruatlarda kalır, kimsenin gözüne pek yansımaz . Fakat tüm olumsuzluklara rağmen geleceğe umutla bakmamızı sağlayan şeyler de bu insani taraflarımızdır. Hayattan beklediğimiz, sevgi, şefkat, dostluk gibi duygular iki tarafı birbirine yaklaştırabilen diğer gerçeklerdir. Birisine, ihtiyaç duyduğunda elinizi uztirken kimliğinin hiç önemli olmadığı anı yaşamaktır esas olan.
Sonuçta nefret sanıldığı kadar tsunami gibi küme küme insanları sürüklemeyebiliyor .Tek tek insanlara baktığımızda sevgi hiç beklenmedik yerlerden size göz kırpabiliyor!!!
Batya R. Galanti